Evlilikte kadın ve erkek olmaktan önce insan olma fikri benimsenmelidir. 'Ben erkeğim her zaman benim sözüm geçmeli' veya 'ben kadınım duygularım her zaman dikkate alınmalı' tarzı yaklaşımlar ilişkiye zarar verir.
Kadın ve erkeğin doğasından veya kültürel etkilerden gelen farklılıkları olabilmekle birlikte evlilikteki iki kişi kadın ve erkek olmaktan önce birer insandır ve evliliği iki "insan" oluşturur. Bir insanın her zaman haklı olması, her konuda doğru düşünüyor olması imkansız bir şeydir. 'Ben erkeğim her zaman benim sözüm geçmeli' veya "ben kadınım duygularım her zaman dikkate alınmalı, isteklerim yerine gelmeli" tarzı yaklaşımlar ise ilişkiyi çıkmaza sokar. Evlilikteki uyum ve denge bozulur.
Bir gemide iki kaptan
Bir geminin iki kaptanı, bir ordunun iki komutanı, bir memleketin iki sultanı olmaz, olamaz ve olmamalı. Elbette kainat içinde küçük bir gemi, küçük bir ordu ve küçük bir memleket olan bir ailede de iki kaptan, iki ordu ve iki sultan olmaz, olamaz ve olmamalıdır. Eşler arasında denge mutlaka önemlidir ama bir ittifak durumunda ortak kararı çıkarmak adına bir kişinin sözünün ağırlıkta olması da denge için önem arz etmektedir
İşte ailede olması gereken bu kaptan, bu komutan ve bu sultan; kadının kocası ve çocukların babasıdır.
Kişinin kendisini tanıması önemli
Evlilikte ben daha önemliyim, benim isteklerim daha önceliklidir tarzındaki yaklaşımlardan kaçınılmalıdır. Bunun için kadın olsun erkek olsun kişinin öncelikle kendisini iyi tanıması gereklidir. Çiftler kendi düşünce kalıplarının, değer yargılarının farkında olmalıdır. Kendi doğrularını hayattaki tek doğru olarak kabul edip buna göre davranan çiftler karşısındakine baskı ve güç uygulamış olur. Bu tavır karşı tarafta olumsuz duygular yaratmış olacaktır.