TİMETURK I HABER MERKEZİ
17 Aralık sürecinde krizin aşılmak üzere olduğu bir dönemde 25 Aralık operasyonunun geldiğini savunan Koru'ya göre süreçteki iyi niyet bu hamleyle yok oldu.
Gazeteci Fehmi Koru, 17 - 25 Aralık sürecinden 7 Şubat MİT krizine kadar yaşananlarla alakalı görüşlerini ve tanıklıklarını katıldığı bir radyo programında aktardı.
Koru, "Beraber yürüdük bu yollarda denilecek kadar büyük bir yakınlık içinde oldukları siyasi tabloda başkalarının pek fark etmediği benim fark edebildiğim mesafeler konuldu, dil değişmişti. Artık iğneli yaklaşımlar söz konusuydu. Bundan kuşkulanarak cemaatin yaklaşımında değişim mi var sorusunun cevabını merak edip Pensilvanya'ya gittim. Ama verilen cevap iktidardan memnun olunduğu yönündeydi. ‘Varlığımızı sürdürme noktasında hem de yurtdışındaki faaliyetlerimizde çok büyük destek görüyoruz' denildi. Yine de bu sözlere rağmen başka kişilerden izlenimler alarak döndüm ki bu da fırtınanın patlamaya hazır olduğu yönündeydi. Nitekim gitmemden 15 gün sonra 7 Şubat 2012'de Oslo süreci ile ilgili Fidan'a tutuklama hareketiyle girişimde bulundu cemaat." ifadelerini kullanırken süreçteki Gülen Hareketi izlerinin net olduğunu dile getirdi.
'SOSYAL MEDYADAKİ SAVAŞTAN İKİ TARAF DA RAHATSIZDI'
17 Aralık 2013'ü takip eden günlerde Gülen Hareketi'nin lideri Fethullah Gülen'le Pensilvanya'daki malikanede görüşen ve Gülen'in mektubunu dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e ileten Fehmi Koru, yaşananları ve tanıklıklarını da birinci ağızdan anlattı.
Gülen tarafından teslim edilen mektupta yer alan "Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bir arada verecekleri karar bizim için geçerlidir" ifadelerine açıklık getiren Koru şunları söyledi:
"17 Aralık döneminde orada bulunduğum süre içinde en büyük konu odağı Tayyip Erdoğan'dı. Abdullah Gül; ancak muhatap olmak gerekirse varlığı bilinen isimdi. ‘Erdoğan bize karşı karar alabilir ama Cumhurbaşkanı'nın ağır kişiliğiyle alınan kararlar aşırı da olsa biz uyarız'anlamındaydı. Bu önemli. İkisinin birlikteliğine dair verilen bir mektuptu. Mektupta samimi dil vardı. ‘Gelin uzlaşalım, dershaneler konusunda anlaşmaya varılırsa sizinle hiçbir sorunumuz yok' anlamında cümleler vardı. Erdoğan da Gül de mektubu olumlu karşıladılar. İki tarafın sosyal medya kullanımından hem Ankara hem de Pensilvanya rahatsızdı."
"25 ARALIK İLİŞKİLERİ TAMAMEN KOPARDI"
Fehmi Koru, 17 Aralık sürecinin ardından neredeyse uzlaşma noktasına gelindiğini ancak gerginliği tırmandıran asıl olayın 25 Aralık operasyonu olduğunu öne sürdü.
"İki gün önce görüştüğüm zatın, sulh arayan birinin 25 Aralık için düğmeye basabileceğini düşünemedim. 25 Aralık bence oradan talimat geldiği için değildi, çok önceden planlanmıştı. 25 Aralık ile birlikte belki de önlenebilecek bir mesleği ortadan kaldırdılar. Cemaat medyası ikinci dalga operasyona sahip çıkınca Pensilvanya'nın da bu işin arkasında yokuz demesinin anlamı kalmadı."