FETÖ'nün 'itirafçı olursanız ahiretinizi kaybedersiniz' yalanı
Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturmasında haklarında 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan dava açılan, KHK ile kapatılan AHUDER yöneticisi ve üyesi 6'sı tutuklu 17 avukatın yargılamalarına devam edildi.

Oluşturma Tarihi: 2017-04-28 16:19:17

Güncelleme Tarihi: 2017-04-28 16:19:17

Kayseri'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan dava açılan, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Anadolu Hukuk Derneği (AHUDER) yöneticisi ve üyesi 6'sı tutuklu 17 avukatın yargılamalarına devam edildi.

Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar M.A, N.C, A.K.G, H.Ö, İ.Y. ve S.G. ile tutuksuz A.Ö, E.Ç.D, E.B, F.Ö, H.B, H.İ.A, İ.B, K.C, M.S, O.H. ve S.B. ile avukatları katıldı. Bazı sanıklar duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile iştirak etti. Duruşmayı çok sayıda avukat da izledi.

Duruşmada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirten M.A, ifadesinde, AHUDER'in "cemaate" yakın bir dernek olduğunu, kendisinin de buraya üye olduğunu söyledi.

Cemaat oturmalarına, sanıklardan A.K.G. tarafından davet edildiğini kaydeden M.A, şöyle konuştu:

"Avukatların abisi M.D'dir. 2012 öncesi sohbet imamı A.K.G'dir, 2012 sonrası ise Sadık isimli bir hocadır. Sadık hoca beni 2014'te ABD'ye davet etti. Bizimle birlikte İ.Ç. ve M.A. da vardı. Burada Fetullah Gülen'i ziyaret ettik. Giderken kimseyle irtibat kurmuyorsunuz. ABD'ye varınca bir gün otelde kalıyorsunuz, sonra abi sizi çağırıyor ve Pensilvanya'ya o zaman gidebiliyorsunuz. Giriş ve çıkışta gizliliğe çok dikkat ediliyor. Eyalette de gizlilik için otel değiştiriyorsunuz. Benim kod adım yoktu ama birçok kişi kod adı kullanıyordu. Telefon taşımıyorlardı. İletişim için ByLock indirdiler. Bana da bürodaki internet hattından indirdiler."

M.A, KHK ile kapatılan Serhat Dersanelerinin de avukatlığını yaptığını dile getirerek, "Sami adlı kişinin talimatıyla Ankara'ya gittik. Mehmet K. ile görüştük. Kayyum atama süreciyle bilgi aldık. Mal kaçırmak adına arsa devirleri yapıldı." dedi.

ABD'deki bir okula da Anafen AŞ'den para götürdüğünü vurgulayan M.A, bu okulun Bank Asyadan çektiği kredinin taksitlerini başka bir davanın sanıkları olan iş adamları Hamdi Kınaş, Necmi Somtaş ve Halit Gazezoğlu'nun ödediğini öne sürdü.

M.A, Kayseri'de 3 baro seçimi geçirdiğini dile getirerek, "M.D, 'Ankara'nın talimatı var, barolarda etkili olacaksınız.' dedi. Baro başkanı A.A. o dönem ikinci kez aday olmak istemedi. S.G. ve A.F.Y. derneğin arkasında olduğunu söyleyerek ikna ettiler. O dönem derneğin 80-90 üyesi bulunuyordu. Baroda saygınlığı vardı. Seçim çalışmalarında dernek kullanıldı. Baro üyeleri isim isim dernektekilere zimmetlendi, bire bir çalışma yapıldı." diye konuştu.

"İtirafta bulunmanın ihanet olduğu, ahiretimizi kaybedeceğimiz söyleniyor"

Baro başkanı A.A'nın da 2010'da emekli Askeri Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok'un, 3 astsubayın "hipnoz ve işkence" ile ifadelerini aldığı suçlamasıyla hakkında açılan davaya müdahale ettiğini, baronun gücünü kullanarak Üçok aleyhinde çalıştığını iddia eden M.A, şu bilgileri verdi:

"HSYK'ya dışarıdan üye seçilmesi söz konusuydu. Kayseri'deki bu çalışmalarından dolayı Ankara'dakiler A.A'yı üyelik için önerdiler. Sonuçta da o atandı. Ancak A.A'nın yapıya mensup olup olmadığını bilmiyorum. Baro başkan yardımcısı olan F.K. de bu çalışmaları desteklemişti. Kayseri'de o da etkiliydi. Cemaate faydalı işler yapınca taltif ediliyordunuz. A.A, Ankara'ya giderken 'Benden sonra baro başkanı F.K. olsun.' dedi. Bu nedenle 2012 seçimlerinde daha profesyonel çalışıldı. Nüzhet Otelde toplantılar yapıldı. Dernek dışından kişiler de geldi bu toplantılara. 2016 seçimleri için de çalışıldı ama bu kez dernek çok aktif değildi. 17-25 Aralık süreci yaşandıktan sonra meslektaşlarımızdan tepkiler geliyordu. Daha dar bir grupla çalışıldı."

M.A, etkin pişmanlık konusunun cezaevinde de konuşulduğuna dikkati çekerek, "Ancak itirafta bulunmanın ihanet olduğu, ahiretimizi kaybedeceğimiz söyleniyor. Cezaevlerinde de yoğun bir psikolojik baskı var. Eşim akademisyendi benim yüzümden ihraç edildi. Çocuklarımız psikolojik tedavi görüyor. Ablam hakkında soruşturma açıldı. Ailemiz parçalandı. Artık son noktaya geldim. Bizi piyon olarak kullanmışlar. Yaşadıklarımdan pişmanlık duyuyorum." ifadelerini kullandı.