Fırat Çakıroğlu davasında ’gizli tanık’ dinlendi
Üniversite öğrencisi Fırat Çakıroğlu’nun 20 Şubat 2015’te ölümüyle sonuçlanan olayın ardından açılan davada biri tutuklu 32 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Oluşturma Tarihi: 2017-01-23 16:32:30

Güncelleme Tarihi: 2017-01-23 16:32:30

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada; tutuklu sanık Nurullah S., tarafların avukatları ve Çakıroğlu'nun babası Fuat Mahir Çakıroğlu hazır bulundu. Terör örgütü PKK'nın sorumlularından olduğu iddiasıyla Ankara Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve bu davada tutuksuz yargılanan Cihat B., Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmada, Bulutoğlu isimli gizli tanık ifade verdi. Mahkeme, duruşmayı 27 Mart tarihine erteledi.

ÖLDÜRÜLÜRKEN GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ

Gizli tanık, Çakıroğlu'nun Nurullah S. tarafından darp edilip öldürüldüğünü gördüğünü söyledi. Olay sırasında kampüsteki kafeteryanın arka kapısının kapalı olması nedeni ile ön kapıdan çıkmak zorunda kaldıklarını, bu nedenle diğer öğrenciler tarafından taşlı saldırıya uğradıklarını belirten gizli tanık, olaydan iki gün önce de bölücü terör örgütü PKK sempatizanı öğrenciler tarafından okula ve derslere girmelerinin engellendiğini iddia etti. Üniversite yönetimine konuyu iletmelerine rağmen bunun görmezlikten gelindiğini de öne süren gizli tanık, olay günü sanık Nurullah S.'nin Çakıroğlu'nun vücudunu çeşitli yerlerinden bıçakladığını gördüğünü kaydetti.

OKULU TAMAMLAMAK İÇİN TAHLİYESİNİ İSTEDİ

Sanık Nurullah S. ise iddiaları yalanlayarak, yarıda bıraktığı üniversite eğitimini tamamlamak için tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Nurullah S.'nin tutukluluğunun devamına ve geçen duruşmada Jandarma Kriminal Daire Başkanlığına gönderilen olay yeri görüntülerinin incelenmesine ilişkin yazının cevabının beklenmesine karar vererek duruşmayı 27 Mart tarihine erteledi.

SLOGAN ATTILAR

Öte yandan, duruşma öncesi İzmir Adliye Sarayı önünde toplanan gençler, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Kahrolsun PKK” şeklinde sloganlar attı. Gruba Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz, MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş ve diğer partililer de eşlik etti. Grup, Kur'an-ı Kerim tilavetinin okunması ve İzmir'deki terör saldırısında şehit olan polis memuru Fethi Sekin ve tüm şehitler için dua edilmesinin ardından dağıldı.

“BİNLERCE EVLADIM OLDU”

Duruşma sonrası konuşan Fırat Çakıroğlu'nun babası Fuat Mahir Çakıroğlu, “Fırat öldükten sonra binlerce evladım oldu. Bugünleri Fırat o zamandan biliyordu. Bana da söylemişti. Fırat şehit edildiğinde çözüm süreci vardı ve hiçbir olay olmuyordu. Hendekler dolduruldu; polislerimiz, askerlerimiz şehit edildi. Fırat öyle bir mücadele vermiş ki, Fırat'tan sonra birçok şehidimiz oldu. Fırat ile gurur duyuyorum” dedi.

“FIRAT, FETHİ SEKİN'İ KARŞILADI”

Konuşması sırasında şehit polis Fethi Sekin'in nöbet noktasına asılan Fethi Sekin, Ömer Halisdemir ve Fırat Çakıroğlu pankartını gösteren baba Çakıroğlu, “Bu tablo çok güzel. Bir sivil, bir asker bir de polis var. Fırat, Fethi Sekin'i karşıladı. İnşallah bu olaylar bir daha olmaz. Evlatlarımıza sahip çıkalım. Bir kişinin üzerine yıkmakla da bu iş olmaz. Biliyoruz ki arkasında grup var. Arkasında kim varsa cezasını alsın. Bir kişiyle kurtulma olmaz” diye konuştu.

Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkanı Olcay Kılavuz ise şu açıklamayı yaptı:

“20 Şubat 2015'te Fırat Çakıroğlu, Ege Üniversitesi kampüsünde PKK'lı canavarlar tarafından maalesef canice, kalleşçe şehit edildi. O süreçte PKK'lılar kampüsün içinde her türlü bölücü ve yıkıcı faaliyetleri icra ediyordu. Kimlik kontrolleri yapıyordu, fakülte işgali yapıyordu. Fırat Çakıroğlu kardeşimiz defalarca uyarıyordu. Dilekçeler topluyor, açıklamalar yapıyordu. Maalesef 20 Şubat 2015'te şehit edildi. Bugün 8. duruşma görüldü. Şu anda bir cani tutukludur. Bu olayın içinde başka kişiler de var. Biz Türk adaletine güveniyoruz. Bugün bir gizli tanık dinlendi ve ifadelerini açık açık belirtiyor. Başkalarının da bu işin içinde olabileceğini söylüyor. Beklentimiz, bu canavarlar bir daha gün yüzü görmesin, bu işin içinde olanlar en ağır şekilde cezalandırılsın. Bizim yüreğimiz bununla soğumaz. Her gün acısı artarak devam etmekte. Fakat kamuoyunun vicdanı adına beklentimiz, en ağır şekilde ceza verilmesidir.”