Ankara Gar Meydanı'nda 99 kişinin hayatını kaybettiği, 365'ten fazla kişinin yaralandığı bombalı saldırı sonrası polislerin gaz sıkması sonucu ölü sayısının arttığı iddia edildi. Türk Tabipleri Birliği'nden yapılan açıklamada, "Aşırı kan kaybı ve çoklu organ yaralanması nedeniyle oksijen desteği sağlanması gereken yaralıların bulundukları ortama biber gazı sıkılması can kaybını artırmıştır" dendi.
ODATV.com'da yer alan habere göre; Ankara Katliamı'na neden olan patlamanın ardından çevik kuvvet polisinin biber gazı atması ile ilgili korkunç bir iddia ortaya atıldı.
Türk Tabipleri Birliği'nin (TTB) kullanılan gazın yaralıları öldürdüğü ve can kayıplarını artırdığı şüphesiyle ilgili bir rapor hazırlamak üzere harekete geçtiği öğrenildi.
Patlamayı olay yerinde yaşayan Ankara Tabip Odası üyesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal da patlamadan sonra yaralıların üzerine biber gazı atılmasını, "Aşırı kan kaybı ve çoklu organ yaralanması nedeniyle oksijen desteği sağlanması gereken yaralıların bulundukları ortama biber gazı sıkılması can kaybını artırmıştır" sözleriyle değerlendirdi.
Önal, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Patlama anında Spor Salonu önünden Gar'a doğru yani toplanma alanımıza yürüyordum. Her zaman olduğu gibi Gar'dan köprüye kadar bütün cadde ellerinde bayraklar, pankartlar olan insan seliyle doluydu. Bir anda bir dalgalanma oldu. Patlama olduğu ve garın önünde yaralıların olduğu bilgisi geldi. Toplanma alanına hızla devam ederken alanda olduğunu tahmin ettiğim TTB merkez Konseyi ve Ankara Tabip Odası yönetiminde beraber çalıştığımız arkadaşlarıma telofonla ulaşmaya çalışıyordum. Ulaşabildiklerim ambulans olmadığı yönünde bilgi veriyordu. Bu arada Çevik Kuvvet ekibi koşarak yanımdan geçiyor, alandan gelen insanlar onlara neredesiniz insanlar öldü şeklinde tepki gösteriyordu. İnsanlar bulabildikleri taksi, özel araç ve miting otobüsleri ile yaralıları taşıyorlardı. Garın önüne yaklaştığımda çevrede doku ve organ parçaları ve kan birikintileri görmeye başladım. Bu sırada Çevik Kuvvet çevreye gaz bombaları atmaya başladı. Gaz bulutunun altında her yere saçılmış yaralı ve cenazeler ve yaralılara yardım etmeye çalışan insanlar. Manzara bu şekildeydi."
SANİYELER ÇOK ÖNEMLİYDİ
TTB'nin ve Ankara Tabipler Odası'nın da saldırının gerçekleştiği "Barış Mitingi"ne katılması nedeniyle alanda aslında ilk müdahaleyi yapacak çok sayıda doktor vardı. Ancak biber gazının atılmasıyla doktorların etkisiz hale getirilmesi yaralılara hem müdahaleyi imkansızlaştırdı hem de solunum yolları açık kalması gereken kan kaybı yaşayan vatandaşların hayata döndürülmesini zorlaştırdı.
Dr. Mine Önal da alanda tanık olduklarıyla birlikte bu konuya dikkat çekti. Önal, "Alandaki insanlar ve ağırlıklı olarak hekimler resusitasyon (hayata döndürme işlemi) uygularken, solunum yollarını açık tutmaya ve insanların kan kaybından ölmesini önlemeye çalışırken gözleri, genzi ve cildi biber gibi yakan kimyasal gaza maruz kalmaları o an için yaptıkları işe ara vermelerine neden oldu" dedi. Saniyelerin çok önemli olduğunu söyleyen Önal, "Bu durumlarda dakikalarca öksüren, nefes alamayan ve gözlerini dahi açamayan insanların yaralılara müdahale etmesi olumsuz olarak etkilenmiştir" diye konuştu.
CAN KAYBI ARTMIŞTIR
Önal şöyle devam etti:
"Gaza maruz kalan bazı yaralıların bu durumun da etkisiyle kaybedilmiş olması muhtemeldir. Sağlıklı insanlarda dahi hava yollarında daralmaya, solunum durmasına ve kalpte ritm bozuklıklarına neden olabilen biber gazı ağır yaralanmış ve çok fazla miktarda kan kaybetmiş insanların ölümlerine sebep olmuş olabilir. Aşırı kan kaybı ve çoklu organ yaralanması nedeniyle oksijen desteği sağlanması gereken yaralıların bulundukları ortama biber gazı sıkılması can kaybını artırmıştır."
