Al Jazeera'dan Selahattin Günday'ın haberine göre, 2011 yılında Diyarbakır Silvan'da 13 askerin şehit edildiği saldırı nedeniyle ‘görevi ihmalle' suçlanan ve istifa eden Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca ifadesinin alındığı ortaya çıktı.
Al Jazeera'nın ulaştığı ifadeye göre Karaosmanoğlu, Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun tutuklandığı MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin soruşturmada tanık olarak ifade verdi. Karaosmanoğlu, 2005-2008 yılları arasında Hazma Celepoğlu'ndan önceki İstanbul İl Jandarma Komutanıydı. 2008 yılında Tuğgeneralliğe terfi eden Karaosmanoğlu 2008-2012 yılları arasında sırasıyla Karadeniz, Diyarbakır ve Adana Bölge Komutanlığı görevinde bulundu.
“Paralel yapı saldırıları nedeniyle kendi isteğimle ayrıldım”
2013 yılında kendi isteği ile emekliye ayrıldığını ifade eden Karaosmanoğlu, paralel yapı olarak adlandırılan Gülen yapılanmasının baskılarının emeklilik kararı almasına neden olduğunu anlattı.
Tuğgeneral Karaosmanoğlu, “General olduktan sonra yaşadığım süreçte halen kamuoyunda Paralel Devlet Yapılanması (PDY) olarak bilinen yapının saldırıları ve bu saldırıların bir kısmının soruşturmalara dönüşmesi ve bunun karşısında da o dönemdeki gerek Jandarma teşkilatında gerekse Genelkurmay'da üst seviyedeki komutanlarımızın koruyucu, sahiplenici bir duruş göstermemelerinden dolayı ve bunun sonucunda da terfilerdeki hakkaniyetsizlikten dolayı kendi isteğimle ayrıldım” dedi.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevine kendisinden sonra Hamza Celepoğlu'nun atandığını belirten Karaosmanoğlu, “Harp Okulundan 1989 mezunu olup, benim dönemimle aradaki fark altı yıldır. Bu nedenle daha genç ve kıdemsiz bir subayın atanmış olması değişik şekillerde yorumlandı. Bunun ana sebebini bilmiyorum” diye konuştu.
“İBDA-C adı altında telefonlarım dinlendi”
2008 yılında Tuğgeneralliğe yükselmesinin ardından İBDA-C adlı örgüt adı altında telefonlarının Ankara Emniyeti tarafından dinlendiğini iddia eden Karaosmanoğlu, “PDY örgütünün ilk olarak bu tarihte beni bir terör örgütü adı altında sahte kimlikle dinleyerek, bilinen yöntemlerle daha sonra kullanılmak üzere şantaj, itibarsızlaştırma ve benzer amaçlara yönelik delil arayışı içerisine girdikleri görülmektedir” şeklinde ifade verdi. Karaosmanoğlu'nun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen PDY soruşturması kapsamında ‘telefonlarının yasadışı' dinlendiği gerekçesiyle de ‘mağdur' sıfatıyla ifadesi alındı.
“Karalama maksadıyla haberler yapıldı”
2009-2011 yılları arasında Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı olarak görev yaptığı Silvan'da bir operasyon sırasında şehitler verildiğini ifade eden Karaosmanoğlu, “15 gün süre ile paralel yapının basın ve yayın organları tarafından şahsıma yönelik karalama ve itibarsızlaştırmada bulunmak maksadıyla haberler yapılmıştır. Bu haberler Samanyolu TV, Bugün TV, Zaman Gazetesi ve Bugün Gazetesi tarafından defaten sürdürülmüştür” iddiasında bulundu.
“Haberleri yaptıran kişinin Binbaşı olduğunu tespit ettim”
Diyarbakır'ın ardından 2011 sonunda Adana Bölge Komutanlığı'na atandığını ve 1 yıl görev yaptığını ifade eden Ünal Karaosmanoğlu, aleyhine yönelik asılsız haberlerin burada da devam ettiğini söyledi. Yaptığı araştırmalar sonucu bu haberlerin İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı N. Ö. tarafından yaptırıldığını tespit ettiğini belirten Karaosmanoğlu, ancak bu kişi hakkındaki soruşturmanın tüm çabalarına ragmen kapatıldığını ifade etti.
“MİT TIR'ları nedeniyle tutuklanan savcılar hakkımda soruşturma açtı”
Kendi sorumluluk bölgesi olan Hatay kırsalında da zaman zaman şehitler verildiğini ifade eden emekli Tuğgeneral Karaosmanoğlu, “Operasyon sırasında meydana gelen şehitlerimiz üzerinden dönemin özel yetkili savcısı Özcan Şişman ve Aziz Takçı (MİT TIR'ları soruşturmaları kapsamında tutuklandılar) tarafından hakkımda taksirle ölüme sebebiyet vermek ve görevi kötüye kullanmak suçlarından soruşturma dosyası düzenlenmiştir. Dosyanın düzenlenmesi sırasında Özel Harekât Komutanı Yarbay T. K'ye gizli tanıklık teklifinde bulunulmuş ve benim aleyhime ifade vermesi isteğinde bulunulmuş. Yarbay T. K. teklifi kabul etmeyince dosyada şüpheli yapılmıştır” ifadelerini kullandı. Mayıs 2012'de Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 3 subay şehit edilmişti. Olayla ilgili basında çıkan haberler üzerine Karaosmanoğlu'nun da aralarında bulunduğu bazı komutanlar hakkında 'görevi ihmal' soruşturması başlatılmıştı.
“Bu yapı, YAŞ öncesi terfime engel olmak istedi”
Yurtdışına kaçan eski savcı Zekeriya Öz'ün Ergenekon dosyası kapsamında hakkında soruşturma açtığını belirten Karaosmanoğlu, “Bütün bu süreç dikkate alındığında hepsinin birbirleriyle irtibatlı bir yapı tarafından yönlendirildiği ve şahsımın 2012 Ağustos YAŞ öncesi bir üst rütbeye terfime engel olmak maksadına mâtuftu. Maalesef, bu süreçte mücadelemde yalnız kaldım ve kendi kurumumun da gerekli iradeyi göstermediğini, hatta hakkımdaki bu saldırıların terfi zamanında aleyhimde kullanıldığını değerlendirdim” dedi.
Ünal Karaosmanoğlu'nun, 2012 YAŞ toplantısında terfi sırasına göre tuğgenerallikten tümgeneralliğe atanması gerekiyordu. Ancak bu atama yapılmadı.
Silvan saldırısı sonrası bazı askerler hakkında dava açıldı
Ünal Karaosmanoğlu bir dönemin tartışılan generallerinden biriydi. 2011 yılında Diyarbakır Silvan'da bir operasyon sırasında 13 asker şehit olmuştu. Genel seçimler nedeniyle Abdullah Öcalan'ın talimatıyla PKK 15 Temmuz 2011 tarihine kadar ateşkes ilan etmiş, Silvan saldırısı ateşkes süresinin bitiminden bir gün önce düzenlenmişti.
Ateşkes sürecinde hem Öcalan, hem de PKK yöneticileri ile görüşmeler yapılıyordu. Saldırı, çözüm sürecinin yürütüldüğü dönemde düzenlendi. Saldırının ardından görüşmeler bir süre kesintiye uğradı.
Bu olayın ardından Diyarbakır Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu'nun adı sık sık gündeme geldi. Saldırı nedeniyle “gerekli tedbiri almadığı iddiasıyla” görevi ihmalle suçlandı. Saldırıyla ilgili bir albay, bir binbaşı ve iki üsteğmen hakkında görevi ihmalden dava açıldı. Ancak Karaosmanoğlu ile ilgili bir işlem yapılmadı.