'Gizli ecnebi örgüt neden koalisyon istiyor'
Nevzat Çiçek, bir okuyucusunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben kaleme aldığı mektuba kendi yazısında yer verdi...

Oluşturma Tarihi: 2015-06-24 05:51:36

Güncelleme Tarihi: 2015-06-24 05:51:36

Bugün köşemi “Aciz ve Fakir Bir Kur'an Hadimi”nden gelen özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hitap eden uyarı mektubuna bırakıyorum.

“Yaklaşık 200 yıldır, “Gizli Ecnebi Örgüt” Âlemi İslamı hususan Türkiye'yi bölmek üzere çalışmaktadır.Türkiye'de Devletin ve Dinin ve Milletin bu ecnebi örgütün bakısından ve planından kurtarılması lazım ve elzemdir. Bu hususta büyük bir inkılâp gereklidir. Bu inkılâbı çok tedbirli yapmak üzere, siyasi büyüklerin buldukları Başkanlık Sistemi yerindedir. Başkanlık Sistemi en güzel sistem olup takdire şayandır. Bundan asla vazgeçilmemelidir.

İnşallah, Allahu Teâlâ Devlet büyüklerini muvaffak eder, Başkanlık ve eyalet sistemini getirirler. Başkanlık sistemi geldikten sonra evvela ümmet putperestlikten ve yabancı devletlerin etkisinden kurtarılmalıdır. Bunu yaparken bazı kanunlar muvakkat kalmak suretiyle bilahare maarif, adli, idari ve güvenlik hizmetleri Kur'an'a dayandırılmalıdır. Bu hizmetlerin eğitimi Kur'an ışığında okullarda verilmelidir. Tarikatlar Osmanlıdaki gibi Şeyhülislamlık kurumuna bağlanmamalıdır. Bu hususta kuranın ışığı kâfidir. İlk üç yüz senedeki gibi devam etmelidir.

Devlet sınırlarında yaşayan başka milletlere mensupların hakkına gelince; Devlet büyükleri hiçbir örgüt ve cemaat başını kendilerine muhatap kabul etmemelidir. Kur'an hadimlerinden oluşan bir cemaat ile herkesin hakkı verilmelidir. Bütün örgüt ve cemaatlere devlet kapısı kapatılmalıdır.  Yoksa Neuzu Billâh o cemaatlerin başı Ümmete reis olur, örgüt liderlerinin putu dikilir ve ondan sonra devlet dağılır. Bu nedenle Âlem-i İslam Kur'an etrafında toplanmalı, devlet herkesinin ırkına, diline ve dinine hürmet göstermelidir.

Türkiye'de 7 Haziran seçimlerinden sonra iktidar partisi birinci çıkmasına rağmen, mevcut sistem gereği hiç bir parti tek başına iktidara gelememiştir. Gizli ecnebi örgüt ve Türkiye içindeki hamileri, Millet istemediği halde, üçlü koalisyonu zorlamakta bu mümkün olmayınca da en çok oyu alan partinin bazı tavizler karşılığında diğer partilerle koalisyon kurmasını istemektedirler. Hatta bu da olmazsa Bazı partilerden bir grup milletvekillerini partilerinden istifa ettirerek yeni parti kurmaları veya mevcut bir partide grup kurmaları sağlanarak bazı taviz ve istekler mukabili en çok oyu alan partiye ile hükümet kurulmasını planlamaktadırlar.

Gizli ecnebi örgüt ve Türkiye'deki hamileri her iki planda da bazı taviz ve isteklerle kurulacak hükümetlerle, Türkiye'de başlatılan fütuhatın önüne geçmeyi ve ülkeyi bölmeyi planlamaktadırlar. Bu gizli plana alet olmamak üzere en sağlıklı yol Yeniden Seçimdir. Aksi halde kurulacak koalisyon hükümetleri, ülkenin bölünmesi yolunda gizli ecnebi örgütün işini kolaylaştıracak ve Allah muhafaza bazı siyasi büyüklerin hayatlarına mal olacaktır.

Devletin başkanı, yüzlerce ayeti Kur'aniyenin işareti ile bu asrın fütuhatının başına geçmekle meth olunmuştur. Tıpkı Abbasi, Eyyubi ve Osmanlı devletleri peygamberin mehdine mazhar oldukları gibi bu asırda da bu methe layık görülen devlet başkanı çok dikkat etmelidir. Yüzlerce ayetin işareti ile Kuranın mehdine mazhar olmak en büyük şereftir, başkalarının mehdine ihtiyaç yoktur. Devlet Başkanı Kur'anın medhini yeterli görüp, evvela âlemi İslamiyeti sonrada âlemi insaniyi kurtarmalıdır. Abbasiyi ve Emevi'yi ve Osmanlıyı ihya etmek ve onları çok medh etmek fayda getirmez. Mezar taşını canlandırmaktansa canlı olan kitap ve sünneti ihya ederek, sahabe mesleği canlandırmalıdır.  Ben Kur'an hadiminin oğluyum demektense, ben Kur'an hadimiyim demeli ve Kur'an hadimliği dava edilmelidir.

Devlet Başkanı başta Resulü Ekrem olmak üzere bütün peygamberlerin mümessili olarak kitap ve sünneti ihya etmekle mükelleftir. Irkçılığın her türlüsüne şiddetle karşı durmalıdır. Gizli ecnebi örgütün Âlemi İslamı parçalamadaki en büyük silahı ırkçılıktır. Devletin adında Türk geçmesini silah gibi kullanarak, ülkede yaşayan diğer ırklara mensup olanların ırkçılık duygularını harekete geçirmektedir. Bu fitnenin önüne geçilmesi için ırk yerine Kitap ve Sünnet esas alınmalı ve nazara verilmelidir. Devlet Başkanı yüzlerce ayetin işareti ile doğrudan Kuran hadimliğini dava etmezse; Türkiye'de, dolayısıyla Âlemi İslam'da meydana gelecek çalkantı ve dağılmalardan mes'uldur.Neticede Kur'an hâkim olacaktır. O zaman Kur'an'ın methine gelecek kişiler mazhar olacaktır.

Arife işaret kâfidir.”