Antalya'da gerçekleştirilen zirvenin iki günlük temaslarında ittifak güçlerinin Afganistan'da varlığını sürdürmesi ve IŞİD gibi terör örgütlerine ilişkin ülkelerin ortak tavır içerisindeki konsensüsleri masaya yatırıldı. Toplantının Türkiye kulvarından değerlendirmelerini gerçekleştiren Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu soğuk savaş sonrasından bu yana varlığını sürdüren NATO'nun, Arap Baharından etkilenen Ortadoğu coğrafyasında da boy göstermeye çalıştığını, Türkiye'nin de bu noktada stratejik konum içerdiğini belirtti.
Yeni dönemde devletlerarası yeni güç birliği oluşturulduğunu ve bu devrede Türkiye'nin öneminin arttığını açıklayan Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “NATO varlığını soğuk savaştan beri sürdürdü. NATO varolmak istiyor. NATO tüm dünyaya da kendini kabul ettirmek istiyor. Uluslararası düzeyde küresel sorunlar, bölgesel sorunlarda tarafta olmak istiyor. Ortadoğu ve İslam coğrafyasıyla da ilgilenen bir NATO çıktı ortaya. O yüzden Antalya buluşmasında bunların her biri NATO'nun gündeminde yer aldı” dedi.
“TÜRKİYE NATO'NUN KANAT ÜLKESİ DEĞİL”
Yeni dönemde devletlerin çıkarlarını korumak amacıyla perde arkasında kalarak örgütler üzerinden vekalet savaşlarının sürdürüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Hacısalihoğlu : “ Artık ittifaklar katı değil. Kolay oluşup kolay dağılabiliyor. O yüzden NATO'da genişlerken AB'nin genişleme alanlarını da bir anlamda kontrol etme gayesini taşıyacak şekilde Rusya'nın kapısına kadar genişledi.Ayrıca artık ayakları üzerinde duran, özgüvenli, soğuk savaş bağımlılığından kurtulmuş bir Türkiye artık merkez ülkedir. Türkiye NATO'nun kanat ülkesi değildir.” diye konuştu.
ESADSIZ SURİYE'DE ABD-TÜRKİYE-İNGİLTERE ÜÇGENİ
Siyasi istikrar konusunda ete kemiğe bürünemeyen Suriye'de NATO destekli bir koalisyon gücünün kendini göstermeye başladığını ancak bunun için takvim aralığının meçhul olduğunu belirten Prof. Dr. Yayar Hacosalihoğlu şunları söyledi: “ Esad'sız Suriye'nin nasıl bir Suriye olacağına güven duysalar, Esat bir figür. Yarına kadar siyasi ömrü sonlanır. Asıl sorun Esad değil, Esad'dan sonra kimin geleceği. Bu konuda bir güven oluşmuyor. Burada nitekim bir koalisyon gücü var. NATO'nun desteği ile ayakta duran Amerika'nın önderliğinde içinde İngiltere ve Türkiye'nin de olduğu, Suriye'nin bir anlamda istikrara kavuşması için oluştuğunu anlıyoruz. Ama mesela bu koalisyon gücünün vadesi ne rol paylaşımı ne nereye kadar olacak? Bunların hepsi muğlak. ‘Suriye dostları' diye bir yapı oluşmuştu. Hıristiyanlar da, Kürtler de vardı .İş tam siyasi bir projeye dönüşüyordu ki bir anda El Nusra diye bir şey çıktı. Işid çıktı. Kimin işine yaradı? Esad'ın işine yaradı. IŞİD aslında bir kalem ama o kalemi tutana bakmak lazım.”