Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'in milislerince işlettiği pastane yağmalanıp yaklaşık 11 ay önce kaçırılan Halil Gözel'in Mersin'deki ailesi, yetkililerden gelecek sevindirici haberi bekliyor.
Hafter güçlerince kaçırılan 5 Türk işçiden biri olan 53 yaşındaki Halil Gözel'in kızı Meltem Gözel Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının yıllardır çalışmak için Libya'ya gidip geldiğini söyledi.
Babasının en son Sirte kentine giriş yaptığını belirten 27 yaşındaki Demir, "6 Şubat 2020'den beri babamdan haber alamıyoruz, tam 11 ay oldu. En son 3 Şubat 2020'de eşim görüşmüştü. Sonrasında şebeke sorunları vardı. Bir süre haber alamayınca endişelendik ancak bir duyum almadığımız için bekledik. Oradaki esnaf arkadaşlarından Türk oldukları için alınıp götürüldüklerini öğrendik. O günden sonra herhangi bir haber alamıyoruz. Duyum ve söylentilere göre yaşadığını biliyoruz." dedi.
Demir, Hafter milislerinin, babası ile ortağı ve 2 işçiyi de kaçırdığını öğrendiklerini belirterek babasının işlettiği pastanenin milislerce yağmalandığını da anlattı. "Kardeşimin düğününe gelemedi"
Zor günler geçirdiklerini ifade eden Demir, "Bir kız çocuğunun babasına düşkünlüğünü herkes bilir. Haberi alınca dünyamız başımıza yıkıldı. Suçsuz olan bir insanı sadece Türk olduğu için alıkoyuyorlar. Zorumuza gidiyor, üzülüyoruz. Sağlığı konusunda endişeliyiz. Kaçırıldığında 52 yaşındaydı, yeni yaşına alıkonulmuş vaziyette girdi." dedi.
Demir, şöyle devam etti:
"Bir yıldır çalışmıyorum. Sadece babamın izini sürüyorum. Nerede, ne yapıyor? Bunu araştırıyorum. Libya'daki birçok kişiye ulaşmaya çalıştım. Yardım kuruluşlarına durumumuzu bildirdim. Kimsenin elinden bir şey gelmiyor. Kız kardeşimin geçen yıl haziran ayında düğünü vardı. Babam da gelecekti, bilet almıştı ama maalesef gelemedi. Kız kardeşim, ailem, ben, herkes kötü durumda. Babam sevilen bir insandı. Komşularımızın çocukları bile 'Halil amca ne zaman gelecek?' diye soruyor. Bu da tabii bizi yaralıyor."
Demir, yetkililerden yardım beklediklerini vurgulayarak "Babam bir suç işlese, süreci, yargılanmasını beklerim. Babam çalışan, masum bir işçi. Çalıştığı yerden yaka paça alınıp götürülüyor. Sadece babam değil, oradaki Türk esnafı da topluyorlar. Babam suç işlediği için değil, Türk olduğu için tutuluyor. Devlet yetkililerinden yardım bekliyoruz." diye konuştu.
Babasından gelecek müjdeli haber için hem heyecanla hem de endişeyle beklediklerini aktaran Demir, şunları kaydetti:
"Tüm gün elimizde telefon, önümüzde bilgisayar haber bekliyoruz. İşimi bıraktım sadece bununla ilgileniyorum. Yaşantımıza devam edemiyoruz. Bu bir ölüm değil, haber alamamak çok kötü bir şey. Ne oldu, ne olacak, bugün başına bir şey geldi mi, ne yedi, ne içti, kötü muamele görüyor mu, psikolojisi nasıl, ne şartlar altında tutuluyor... Bu düşünceler tüm günümüzü zehir ediyor. 11 aydır her gün kabuslarla uyanıyoruz ki o da biraz olsun uyuyabilirsek. Dört gözle babamı bekliyoruz. Güçlü bir insan biliyorum ama bir yıldır suçsuz yere alıkonulduğu için şu an psikolojisinin iyi olduğunu düşünmüyorum ama onun da hevesle kurtarılmayı beklediğine eminim."
Çoğu, ülkede iç savaşın başladığı 2011 yılından önce Libya'ya çalışmak için gelen ve haklarında hiçbir suçlama olmadan Hafter güçlerinin merkezi Bingazi'de tutuklu kalan 7 Türk vatandaşı bulunuyordu.
Bu işçilerden 2'si, Ekim 2020'de Türkiye'nin Libya Büyükelçiliğinin girişimleri ve Libya Kızılayı Misrata Şubesi ve İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfının ortak çalışmasıyla kurtarılmıştı.
Tutsak geçirdikleri 8 ayın ardından kurtarılan Türk işçiler Yusuf Gürün (35) ve Vahit Kiraz (60) Büyükelçiliğin girişimleriyle memleketleri Adana'ya dönmüştü.