Dicle Haber Ajansı'nın haberine göre; Ferinaz Xosrawanî adlı Kürt kadınının İran istihbarat ajanlarının tecavüzünden kaçmaya çalışırken yaşamını yitirmesi İran'ın Esendere'deki sınır kapısında protesto edildi. İran'ın idam ve tecavüz politikalarını sert bir dille eleştiren DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Koçuk, İran devletini uyararak, "Kürt halkı, sömürgeci devletler işbirliği yaparak Kobanê'yi işgal ettiklerinde sınırları nasıl yıktıysa, burada da sınırları yıkar ve kaldırırlar" dedi.
Mahabad'ta, 25 yaşındaki genç Kürt kadını Ferinaz Xosrawanî'nin çalıştığı Tara Oteli'nde, İran rejimine bağlı istihbarat örgütü İtlaat elemanlarının tecavüzünden kurtulmaya çalışırken yaşamını yitirmesini protesto etmek amacıyla Hakkari Yüksekova'dan hareket eden yüzlerce yurttaş, Esendere Sınır Kapısı önünde eylem gerçekleştirdi. Eyleme DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Koçuk, HDP Genel Merkez Disiplin Kurulu Eş Başkanı Hamit Geylani, Yüksekova ve Esendere belediye eş başkanları, HDP, DBP, Barış Anneleri, MEYADER, sivil toplum örgütleri ile yüzlerce yurttaş toplandı. Yürüyüş sırasında "Kürt kadınının onurlu direnişi İranları ve tiranları yıkacaktır", "İran taciz tecavüz ve katliam devletidir", "İran'ın erkek tahtı kadın eliyle yıkılacaktır", "Beritanlardan Ferinaz Xosrawanilere Kürt kadını direniyor" yazılı Farsça ve Kürtçe dövizlerin yanı sıra KCK bayrakları ve İran tarafından idam edilen kadınların posterleri taşındı. Bu arada Yüksekova'dan çok sayıda zırhlı araç ve polisin de beldeye sevk edildiği, askerlerin ise yüksek tepelerde önlem aldığı görüldü.
İran'a uyarı: Sınırları yıkarız!
Eylemde konuşan Hüseyin Koçuk, adına "İslam Devleti" denen İran devletinin çalışanlarının Kürt kadınına tecavüz girişiminde bulunduğunu dile getirdi ve "Bugün bu tecavüz girişimine karşı elinde tek silahı olarak canını feda ederek şehit düşen Ferinaz için buraya geldik. Bugün Mahabad, Maku, Merivan, Urmiye, Bakur, Rojava, Başur serhildandadır. Belki İran devleti bu saldırı karşısında Kürtlerin susacağını düşünüyordu. Burada Kürtlerin kanıyla çizilmiş sınırlardan sesleniyorum. Kürt halkı, sömürgeci devletler işbirliği yaparak Kobanê'yi işgal ettiklerinde sınırları nasıl yıktıysa, burada da sınırları yıkar ve kaldırırlar. Biz Reber Apo'nun felsefesiyle çizilen bu sınırları kaldırdık. Biz Kürt gençleri ve kadınlarının verdiği mücadeleyle bu sınırları ortadan kaldırdık. Kimse Kürdistan'ın bölünmüş olmasına, kimse Kürtlerin parçalanmış olmasına güvenmesin. Kürtler birleşti, bir oldu, gücünü bir yaptı. Kürtlerin öfkesiyle oynamayın. Kürtlerin haysiyetiyle oynamaya kalkmayın. Oynamaya kalkarsanız susmuş dediğiniz, bir daha sesi çıkmaz dediğiniz Rojhelat halkı nasıl serhıldana kalktıysa, özgürlük sürecini de geliştirir" uyarılarını yaptı.
'İran toplumu, ölüm, işkence ve zindanla bastırmaktadır'
DBP Yüksekova İlçe Eşbaşkanı Öznur Canan ise İran devletinin bir süredir Doğu Kürdistan'daki varlığını zulüm ile sürdürdüğüne dikkat çekti. Son olarak Mahabad'ta DAİŞ vahşetini aratmayacak türden yeni bir saldırının geliştiğini söyleyen Canan, "Toplumu ağır bir baskı altında tutmakta, her demokratik eylemler karşı idamları devreye sokmaktadır. Toplumu, ölüm, işkence ve zindanla bastırmaktadır. İran'ın Ferinaz şahsında Kürtlere yaptığı bu saldırı Mahabad'ta bir isyana dönüşmüştür. Aldığımız bilgilere göre İran Devleti Mahabad'taki isyana tüm güçleriyle saldırmış ve 4 insanımızı daha katletmiştir. Yüzlercesini yaralamıştır. IŞİD kadınları pazarlarda satarak, tecavüz ve öldürmeyle katlederken, İran devleti de tecavüz yöntemiyle kadın ve halkımızın onuruyla oynamaktadır. Batılı ülkelerin İran'la nükleer anlaşmalardan sonra ağır insan hakları ihlalleri gözlerden kaçmaya devam ediyor. İran'ın katliamcı ve tecavüzcü politikalardan biran önce vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz. Kürt halkının tecavüz vahşetine karşı isyan direnişine tüm halkların desteklemesi çağrısında bulunuyoruz" dedi.
Açıklamalarının ardından kitle beldeden ayrıldı.