Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDP milletvekilleri ile birlikte İpekyolu Belediyesi ve Van Büyükşehir Belediyesini ziyaret etti.
İpekyolu Belediyesi'ni ziyaretinde konuşan Yüksekdağ, özyönetim ilanlarının ardından belediye eş başkanlarının tutuklanmasına tepki gösterdi. ‘Günlük yaşama operasyon düzenliyorlar'
“AKP büyük yenilginin karşısında ne yapacağını bilemez durumda. Belediyeler üzerinde gelişen bu baskı, AKP'nin siyasi kayıp hazımsızlığıdır. Belediyelere iş yaptırmayarak işlevsiz kılmaya çalışıyorlar.
“Artık insanların günlük yaşamına operasyon düzenliyorlar. Van halkı yüzde 75 oranla beyanını vermiştir. Bugün çöpleri bile süpürmemize izin vermiyorlar ama yakında onların hepsini siyasi arenadan süpüreceğiz.” ‘HDP'ye oy vermeye pişman etme'
Yapılan ziyaretin ardından Eş Genel Başkanlar ve HDP milletvekilleri, Van Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret etti.
Heyeti Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Hatice Çoban ve Bekir Kaya kapıda karşıladı.
Burada konuşan HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, yaşanan bu zorlu süreci aşacaklarını belirterek, bunun için mücadele ettiklerini söyledi. Edremit Belediye Eş Başkanı başta olmak üzere birçok belediye eş başkanının tutuklandığını, çoğu belediye eş başkanı hakkında da tutuklama kararının çıktığını hatırlatan Yüksekdağ, bu durumu ise ‘halkı HDP'ye oy vermeye pişman etme' konsepti olarak yorumladı.
Yüksekdağ konuşmasının devamında şunları söyledi:
“1 Eylül Dünya Barış Günü'nde bile çok yoğun bir savaş ortamında yine barış diliyoruz. Barış isteyenler, bu topraklarda siyasi iktidarın yapmadığı şeyi yapacaklar. Bu ülkede savaşı egemenler, barışı ise halklar yapar. Bu barışı da halklar yapacak. Bizler bu halkın siyasetçileri olarak savaşı yapan egemenlere karşı, halkın iktidarını yücelteceğiz.”
“Bunu anlatmak için HDP olarak ciddi bir politika ortaya koyacağız. 1 Kasım'da yeni bir mücadele süreci başlıyor. Bu süreçte öz yönetim hakkını, tüm Türkiye'nin sahiplendiği bir eşiğe getireceğiz. Türkiye halkları, demokratik öz yönetim istemlerimizi kavrayacak ve sahiplenecek bir düzeydedir. Halk, 1 Kasım'da demokratik yaşam mı, diktatörlük mü? bunun seçimini yapacak. Geleceğimiz büyük bir başarıya gebedir.”