Yeni Şafak gazetesinden Fazlı Şahan'ın haberine göre; Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, gündemi Yeni Şafak'a değerlendirdi. HDP'nin Diyanet İşleri Başkanlığı'nı seçim kampanyasının ortasına oturttuğuna dikkat çeken İşler, HDP'nin laiklik adı altında Diyanet'ten kurtulmanın yollarına baktığını söyledi. Güneydoğu'daki mele açılımının ciddi manada rahatsızlık verdiğini söyleyen İşler, PKK ve HDP'nin Müslüman Kürt halkını istemediğini söyledi.
DİYANET ÜLKENİN ÇİMENTOSU
Diyanet'in Türkiye'nin çimentosu olduğunu belirten İşler şunları söyledi: “Türkiye'nin her bir tarafından din hizmetleri alanında çok güzel görevler ifa edilmekte. Aynı zamanda bizim dönemimizde Diyanet uluslararası arenada boy gösterdi. Çok ciddi faaliyetlere imza atıyor. Gerek Avrupa'da olsun gerek Balkanlarda, Afrika'da hizmetler veriyor. Hatta Amerika'da büyük bir cami ve külliye yapılıyor.
'LAİKLİK İLE KURTULABİLİR MİYİZ' HESABI
Geçtiğimiz yıllarda 1000 meleyi Diyanet kadrosuna geçirdik. Onların Müslüman Kürt halkı üzerinde çok büyük etkileri var. Bu Marksist, Leninist aşırı sol düşünceye sahip olan HDP ve onun bir yerde silahlı örgütü olan PKK, bu gelişmelerden son derece rahatsız. Bundan dolayı Diyaneti hedefe koydular. 'Diyanet'ten laiklik adı altında kurtulabilir miyiz?' düşüncesi ile bu konuyu tartışmaya açtılar. Böylelikle eğer Diyanet kaldırılırsa, onlara yeni alanlar açılacak özellikle bölgede camileri kuran kursları ve benzeri din hizmeti veren kurumları bir şekilde ele geçirip kendisine yakın insanlarla orada siyasi propaganda yapacaklar hedefleri bu. Bu partinin ve terör örgütünün önündeki en büyük engel Kürt halkının Müslüman olması, dindar olması ve bunlara çok büyük rahatsızlık veriyor.
EN BÜYÜK KAZANIM
Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhuriyetin en önemli kazanımlarından birisidir. Diyanet, gittiği zaman, kaldırıldığı zaman yerine neyin ikame edileceği sorusunun sorulması lazım. Daha önce Avrupa ülkelerinde camiler parsellenmişti, herkes kendi camisine gider. Allah korusun böyle bir durum Türkiye'de yaşandığı zaman on binlerce farklı camiler cemaatler yapılar çıkacak. Kimse kimsenin camisine gitmeyecek. Öyle bir kaos ortamı doğabilir. Diyanet aynı zamanda bu bölünmenin ve parçalanmanın da önünde en büyük engel olarak duruyor.”
SÜRECİ HALK SATIN ALDI
Çözüm sürecine ilişkin HDP tarafından yapılan açıklamalara da değinen İşler, bu süreci onlar yokken biz başlattık dedi. 'Çözüm süreci Allah'ın izniyle yoluna devam edecek. Silahlar ebediyen susacak' diyen İşler, “Çözüm sürecini başlatan Recep Tayyip Erdoğan'dır. 'Gerekirse Baldıran zehri içerim'demişti. 'Siyasi hayatıma da mal olsa bu süreci devam ettireceğiz, bu terörü bitireceğiz' demişti. Dolayısı ile onların yapmış olduğu açıklamaların fazla bir kıymeti harbiyesi bulunmamakta. Onların farklı açıklamaları, bir takım provokatif tavırları da makes karşılık bulmayacak” değerlendirmesinde bulundu. İşler, 7 Haziran seçimlerinin Türkiye açısından önemini şöyle anlattı: "Seçimler 3 Kasım 2002'de başlayan yeni Türkiye inşasına tamam mı yoksa devam mı anlamına geliyor. Benim sahada edindiğim intiba milletimiz yeni Türkiye inşasına devam diyecek. Hem de anayasayı değiştirecek bir sayı ile bizi yeniden iktidara getirecek”
Millet muhalefetin vaatlerine gülüyor
Muhalefet partilerin seçim vaatlerine gönderme yapan İşler, “İlk başlarda bu vaatler insanların kulağına hoş geldi. Ama sonradan vaat pazarı kuruldu. Açık arttırma başlayınca millet artık gülmeye başladı. İlk defa AK Parti'ye oy vereceğim diyen daha önce geçmiş partilere angaje olmuş insanlar gördüm. 'Neden?'diye sorduğum da 'çünkü hepsi boş konuşuyor, biz gerçekleri biliyoruz. Dolayısıyla bu seçimde bu boş konuşanların laflarını boşa çıkarmak için AK Parti'ye oy vereceğiz' diyen insanlar çoğunlukta” diye konuştu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iktidara gelmeleri halinde Türkiye'de bulunan Suriyeli mültecileri tekrar ülkelerine göndereceği sözünü eleştiren İşler, “Bu açıklaması tipik CHP zihniyetini tamamen yansıtıyor. Biz bize sığınanı bizim kültürümüzde karşı tarafa iade etme diye bir geleneğimiz, adetimiz örfümüz yok. Dolayısıyla biz misafirperverlik yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Suriye'de yanlış politika izlemedik
Türkiye'nin mazlumlara hep kucak açtığını söyleyen İşler, Suriye'de yanlış politika izlemediklerini söyledi. İşler şunları söyledi: “Çevremizdeki ateş çemberi nedeniyle Suriyeli kardeşlerimiz ülkelerinde yaşayamadılar, canlarını kurtarmak için bizim ülkemize sığındılar. Bunlara ev sahipliği yapıyoruz, elimizden gelen her türlü çabayı göstererek hayatlarını kolaylaştırma çabası içerisindeyiz. Rejimin yıkılmasıyla birlikte de Suriyeli kardeşlerimiz ülkelerine dönecekler. Çok şükür bunda yanlış bir politika izlemedik, eğer yanlış bir politika izlemiş olsaydık on yıllar sonra bu hep karşımıza gelirdi. Misafirperverliğimizi, mazlumun yanında, zalimin karşısında olduğumuzu göstermiş olduk inşallah Suriye meselesi de yakın zamanda çözülür diye temenni ediyorum.”
7 Haziran hayat memat meselesi
“Paralel yapıyla mücadele devlet politikası haline geldi” diyen İşler şunları söyledi: “Paralel yapı için 7 Haziran seçimleri hayat memat meselesi. 30 Mart seçimleri öncesinde taraftarlarına 15 Mart'ı, 25 Mart'ı bekleyin. Erdoğan gidecek seçimleri kaybedecek dediler. Hiç birinde netice alamadılar. Cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiği zaman algı oluşturmaya çalıştılar. Orada da başaramadılar. Şimdi 7 Haziran seçimleri onlar için tam bir kader seçimi haline geldi. Çünkü 7 Haziran'dan sonra Türkiye'de 4 yıl seçim olmayacak. Dolayısıyla paralel yapıyla mücadele devlet politikası haline geldi. Milli Güvenlik Kurulunda görüşüldü. Kırmızı kitaba girdi. Paralel yapıyla, Hükümet olarak AK Parti olarak mücadele etmiyoruz, devlet mücadelesi haline geldi. Ellerinden ne geliyorsa onu yapacaklar. Değil HDP ile, değil CHP ile her türlü şer odaklarıyla dahi işbirliği yaparlar. Önlerinde en büyük engel AK Parti duruyor. AK Parti'yi hükümetten uzaklaştırmak için ellerinden geleni yaparlar. Doğu ve Güneydoğu'da HDP ile, diğer bölgelerde CHP ve MHP ile her türlü ittifakı yapıyorlar zaten. CHP'de bu olaylardan dolayı istifa edenler oldu.”