Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin, 5'i tutuklu 26 kamu görevlisi hakkında açılan ve cinayete ilişkin görülen ana dava ile birleşen dosyanın görülmesine yarın başlanıyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 3 gün boyunca görülecek dava dosyasında dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, ve eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'unda aralarında bulunduğu 26 şüpheli yer alıyor.
9 YIL SONRA İDDİANAME HAZIRLANDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin kamu görevlileri hakkında yürütülen soruşturma kapsamında yaklaşık 9 yıl sonra iddianame hazırlanmıştı. Şüphelilerin cinayet öncesi gerekli tedbirleri almadıkları aktarılan iddianamede dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in “Silahlı terör örgütü kurma ve yönetme”, “Tasarlayarak adam öldürme”, Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği”, “Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme”, “Görevi kötüye kullanma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 27,5 yıldan 56 yıla kadar hapsi istenmişti.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBETE KADAR HAPİS İSTEMİ
Dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in benzer suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 20 yıldan 35 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianamede, İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç ile dönemin İstanbul İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in “İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme”, “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından 20 yıldan 26 yıla kadar hapsi isteniyor.
Dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay'ın “İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme”, “Resmi Belgeyi Bozma, Yok Etme veya Gizleme”, “Görevi Kötüye Kullanmak” suçlarından 31 yıla kadar hapsi istenilen iddianamede dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un ise “Görevi Kötüye Kullanmak” suçundan 3 aydan bir yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Diğer şüpheliler için ise "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçlaması başta olmak üzere, "İhmali Davranışla Kasten Adam Öldürme" ve "Görevi Kötüye Kullanmak" gibi suçlamalardan çeşitli cezalar talep edilen iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmişti.
YARGITAY UYUŞMAZLIK DAİRESİ İKİ DOSYAYI BİRLEŞTİRDİ
İddianamenin kabulüne karar veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılamanın cinayete ilişkin ana davanın görüldüğü İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülmesine karar vermişti. Ancak İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 sanık hakkındaki davanın kendi mahkemelerinde görülen ana davayla birleştirilmesi kararını kabul etmeyerek dosyayı yeniden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
Bu karar üzerine İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi iki mahkeme arasındaki uyuşmazlığın çözümü için Yargıtay'a başvurmuştu. İki mahkeme arasındaki uyuşmazlığı inceleye Yargıtay 5. Ceza Dairesi davanın, "Örgütlü suç" olduğu gerekçesiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bakmasına karar vermişti.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi ayrıca, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde katil zanlısı Ogün Samast ve azmettirici olduğu iddia edilen Yasin Hayal'inde sanıkları arasında yer aldığı dava dosyasının, bu dosya ile birleştirerek yargılamaların İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar vermişti.