Hükümet ortağı Bahçeli mi Kılıçdaroğlu mu?
Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadirir Selvi, köşe yazısında koalisyon ihtimallerini yazarak hangi parti için risklerin ve avantajlarıın neler olduğunu ifade etti.

Oluşturma Tarihi: 2015-06-25 09:46:27

Güncelleme Tarihi: 2015-06-25 09:46:27

Selvi'nin yazısı şöyle;

Deniz Baykal, CHP'nin Meclis Başkanı adayı olunca, Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı jestle AK Parti-CHP Koalisyonunun kapısını mı araladı yorumları yapıldı.

Kılıçdaroğlu, ”koalisyonla bir ilgisi yok arkadaşlar” dedi ama öyle anlaşılmadı.
MHP, AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde kıran kırana yarıştığı Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday gösterince Bahçeli, AK Parti-MHP koalisyonunun kapısını biraz daha mı kapattı değerlendirmeleri yapıldı.
Eğer Devlet Bahçeli, AK Parti ile koalisyona yeşil ışık yakıp, uzlaşılabilecek bir isim çıkarsa, Meclis Başkanlığı koltuğunda bir MHP'li oturabilir yönünde yorumlar yapıldığını da eklemeliyim.

Başbakan Davutoğlu ise partisindeki istişare halkasının önemli bir parçası olarak yeni seçilen milletvekilleriyle bir araya geldi.
Türkiye önemli bir sürece girdi. 7 Haziran gecesi seçim sandığından tek başına iktidara imkan vermeyen bir tablo ortaya çıkınca AK Partililer, ”Hükümet ne olacak?” diye düşünüyorlardı. Belirsizliğin uzamaya başlaması nedeniyle halkımız, ”Hükümet ne olacak” diye düşünmeye başladı. Eğer belirsizlik süresi uzarsa bu kez, ”Türkiye ne olacak” diye kaygılanmaya başlanacak.
Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan'ın yansıttığı, Davutoğlu cephesinden etkili bir ismin değerlendirmesi sürece ışık tutuyor:

“Koalisyon mu erken seçim mi diye sorarsanız bugün itibariyle yüzde 51 koalisyon, yüzde 49 erken seçim. MHP mi CHP mi diye sorarsanız ise, yüzde 51 MHP, yüzde 49 CHP'dir”

Her modelin kendine göre avantajları ve riskleri var.

Burada Bahçeli'nin her fırsatta AK Parti ile koalisyonu güçleştirmenin Kılıçdaroğlu'nun ise kolaylaştırmanın peşinde olduğunun altını çizmek isterim.

Bahçeli ne yapsam da AK Parti ile koalisyon kurmasam, Kılıçdaroğlu ise ne yapsam da bir hükümete girsem çabası içinde.
AK Parti'nin, MHP ile koalisyonu öncelikli olarak gündeme almasının sebepleri var.

MHP'nin disiplinli bir parti olması güven veriyor. AK Parti karşısında “tek MHP” bulacağından emin. Devlet Bahçeli ise verdiği sözün sonuna kadar arkasında duran bir lider.

Ayrıca AK Parti, Türkiye'nin omurgası olarak görülen İç Anadolu Bölgesi ve Karadeniz'de oylarını koruyabildi. Bu açıdan AK Parti ile MHP tabanı arasında bir doku uyuşmazlığı yok. Milliyetçi ve muhafazakar tabana hitap ediyorlar.

Kürt oylarını HDP'ye kaptıran AK Parti, “Türk ve sünni” refleksi yansıtan İç Anadolu ve Karadeniz oylarını tehlikeye atmak istemiyor.
MHP ile koalisyonun kayıp hanesine bakacak olursak, ilk sırada çözüm süreci ve Kürt oyları geliyor. HDP'yi Kürt oylarının tek adresi haline getirme ve iki parti tabanı arasındaki geçişkenlikten zarar görme ihtimali ise gündemdeki önemini koruyor.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ