Hüseyin Gülerce: Gülencileri panikletiyor
Hüseyin Gülerce, 'Paralel Yapı'ya yönelik yapılan operasyonları değerlendirdi...

Oluşturma Tarihi: 2015-11-12 08:44:12

Güncelleme Tarihi: 2015-11-12 08:44:12

Star Gazetesi yazarı Hüseyin Gülerce, bugünkü "Gülen: Biz dinlemedik, yabancılar dinledi..." başlıklı yazısında 'Paralel Yapı'ya yönelik medya ve iş dünyası operasyonlarını köşesine taşırken yasadışı dinlemeleri tekrar gündeme getirdi. Başbakanı, bakanları, TSK mensuplarını, Anayasa Mahkemesi üyelerini, ülkenin en büyük holding patronlarını, yazarları, yüksek yargı mensuplarını, binlerce kişiyi dinleme cüretini kim gösterebilir? sorusunu yönelten Gülerce, "Dinlemelerle ilgili kilit isim, halen bu konu ile ilgili tutuklu bulunan dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer. 7 Haziran seçimlerinde İstanbul'dan bağımsız milletvekili adayı olmuş ve Gülen medyası tarafından kuvvetli şekilde desteklenmişti" dedi.

İşte Hüseyin Gülerce'nin yazısından bir bölüm:

Telefon dinlemeleri, Paralel Devlet Yapılanması iddiası ile mercek altına alınan Gülencileri çok tedirgin ediyor. Dinlemelerin binlerce mağduru var. Sadece dinlemeler değil, bu dinlemelerden elde edilen bilgilerle hazırlandığı düşünülen gizli çekimlerin yer aldığı videokasetleri bilindiği gibi siyaseti de derinden etkiledi. Deniz Baykal'ın CHP Genel Başkanlığından gitmesi ve Kılıçdaroğlu'nun gelmesi, MHP yöneticisi milletvekillerinin seçim öncesi istifa etmek zorunda kalması, hala bir muammadır.

Temel sorular şunlar: Başbakanı, bakanları, TSK mensuplarını, Anayasa Mahkemesi üyelerini, ülkenin en büyük holding patronlarını, yazarları, yüksek yargı mensuplarını, binlerce kişiyi dinleme cüretini kim gösterebilir? Nereden, kimden cesaret alabilir? Binlerce dinlemeyi üç beş kişi yapamaz. Karşımızda büyük bir organizasyon var. Çünkü dinlemeler dört aşamalı. Önce kimlerin dinleneceğine karar veren bir üst akıl var. Ona listeler sunuluyor, o da şunları dinleyin diyor. İkincisi bu direktifi yerine getirecek polis şefleri olması lazım. Sahada dinlemeleri yapacak yüzlerce polis memurları da olmalı. Sonra bu dinleme dökümlerini ciddi bulan savcılar lazım. Ama en önemlisi savcıların dinleme talep ettiği kişilerle ilgili hâkim kararı gerekiyor. Yani son noktada hâkimler var. O hâkimlerle ilgili soru şudur: Dinlenen isimlerin kim olduklarını bilerek mi onları suç örgütü üyesi olarak dinlettiler? Yoksa Paralel Yapı elemanı oldukları için gözü kapalı kararlar mı verdiler? İki ihtimal da dehşetengiz...

Bu soruların cevabı için geçen hafta, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca (HSYK) 100'e yakın hâkimle ilgili inceleme başlatıldığı öğrenildi.

Dinlemelerle ilgili kilit isim, halen bu konu ile ilgili tutuklu bulunan dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer. 7 Haziran seçimlerinde İstanbul'dan bağımsız milletvekili adayı olmuş ve Gülen medyası tarafından kuvvetli şekilde desteklenmişti.

Bu konu, Gülencileri panikletiyor. En son F. Gülen'in resmi internet sitesine 13 Ekim 2015 tarihinde, “İllegal dinlemeleri Cemaat mi yapıyor?” başlığı ile bir savunma kondu. Şöyle deniyor:

“Bir sivil toplum hareketi olan Hizmet'in dinleme yapması teknik olarak mümkün değildir. Dinlemeler ciddi bir ekip ve teşkilat yapısı gerektirir. Kaldı ki bu illegal dinleme iddiaları ispatı kadar bunu yapanların da Camia ile irtibatlı olduğu ve talimatla yaptığının da delillendirilmesi gerekir. Ancak ne yazık ki 8 aydır bunu iddia edenler bir tek delil ortaya koyamamışlardır. Bu durumda “Öyleyse kim yaptı?” diye soru akla gelebilir. Son süreçte ortaya çıktı ki, yabancı ülkelerin istihbarat servisleri Türkiye'yi uzun yıllar dinlemiş...”

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ!!!