Bilindiği üzere Hz. Yûsuf'un (a.s) üvey kardeşlerinin zalim planı onun babası Hz. Yakub'dan (a.s) ayrılmasına sebep olmuştur. Bu durum Hz. Yakub'u derinden üzmüştür. Bu ayrılığın getirmiş olduğu hasret, hüzün ve gözyaşını da beraberinde getirmiştir.
“Ah Yûsuf'um! Neredesin Yûsuf? diye ağlıyor, sızlanıyordu. Hüzün ve kederden gözüne ak düştü, görmez oldu. Buna rağmen O oğullarına duyduğu kızgınlığı belli etmiyor, bir diken yutar gibi acısını içine gömüyordu.” (Yusuf Suresi 12/84)
Ayetinde de belirtildiği gibi Hz. Yakub'un (a.s) ağlamaktan gözlerine ak düştüğü bildirilmektedir. Tefsir kitaplarının bizlere aktarmış olduğu bilgi her ne kadar Yakub peygamberin gözlerinin görme yetisini tamamen kaybetmesiyle alakalı olsa da bazı alimlerde gözünde herhangi bir körlüğün olmadığını, görmedeki zafiyetin ağlama sonucunda gözde biriken yaştan kaynaklandığını ve bunun da anlık bir körlüğe sebep olduğunu savunmaktadırlar. Yusuf'un gömleği
Hz. Yûsuf (as) babası Hz. Yakub'un (as) gözlerinin görmediğini öğrenince “Şimdi şu gömleğimi götürün ve onu babamın yüzüne sürün de gözleri yeniden açılsın…” (Yusuf Sûresi 12/93) ayette de belirtildiği gibi Hz. Yakub gömleği yüzüne sürünce gözlerinin açıldığını bilmekteyiz. Gözlerinin şifa bulmasında mucizevî bir şekilde etken olan şey gömlekteki koku ve terdir. Tıbben bunun mümkün olduğunu vurgulayanlar ter ve kokunun kimyasal bir birleşen taşıdığını söylemektedirler. Göz damarlarının bir kısmının burna yakın olması kimyasal birleşenin burundan göze ulaşmasını mümkün olduğunu göstermektedir. Mevsim geçişlerinde yaşanan alerjik durumların burun yoluyla bulaştığını bilmekte bu iddiaları kuvvetlendirmektedir.
Başka bir rivayete göre bu gömlek Hz. İbrahim (a.s) mancınıkla ateşe atıldığında ateşten korunması için Cebrail (a.s) tarafından Hz. İbrahim'e (a.s) giydirilen gömlek olduğu ifade edilir. Bu gömlek Hz. Yakub'a (a.s) kadar ulaşmıştır. O da gömleği gümüşten yapılmış bir muskanın içerisine koyarak Hz. Yûsuf'un (a.s) boynuna asmıştı. Çünkü oğluna nazar değmesinden endişe ediyordu. Cebrail (a.s) Ona gömleği babasına göndermesini vahiy ettiği söylenir. Çünkü bu gömlekte cennet kokusu vardır. Cennet kokusu da hastaya şifa, belaya uğrayana da afiyet vermektedir.
Bu durum tıp dünyasında yeni araştırmalara kapı aralamıştır. Araştırmacılar üzüntüden dolayı gözde katarak oluşabileceğini, bunun da bir şok ile yeniden düzelebileceğini söylemişlerdir. İsviçre'de bir ilaç firması bu durum ile ilgili araştırmalar yapmıştır. Mısırlı bir göz doktoru Abdulbasit Muhammed, Yusuf Sûresi'ndeki “Şimdi şu gömleğimi götürün ve onu babamın yüzüne sürün de gözleri yeniden açılsın. (Yusuf Sûresi 12/88) ayetinden etkilenerek göz hastalıkları tedavisinde bir deney yapmaya karar verir. Hz. Yakub'un (a.s) gözlerinin açılmasına vesile olan olayın ter olduğunu düşünür ve bu araştırma sonucunda, katarak tedavisinde ter ile iyileşme oranının %99 olduğu ortaya çıkar. Bu sonuçtan yola çıkarak İsviçre'de katarak tedavisi için ilaç geliştirilmiştir.