Çoğu zaman “içimizdeki çocuğu ihmal etmemeliyiz” şeklinde tanımlamalar duyarız... Erken yaşlarımız ve çocukluğumuzdaki deneyimlerimiz kişiliğimizi şekillendirecektir. Sadece kişiliğimizi değil; değerlerimizi, duygusal dengemizi ve özgüvenimizi de.
Birden fazla kişinin “içimdeki çocuk” ifadesine bakarak gülümsemesi veya ironiyi fark etmesi mümkündür. Pek çokları için de bu ifade zayıflığı, masumiyeti ve toyluğu simgeler.
“Yetişkinler her şeyi bilirken çocuklar hiçbir şey bilmezler,” diye düşünürler. Dahası bazı insanlar “çocukluk hepimizin dikkatsizce ve mutlak bir mutlulukla geçirdiği bir evredir,” şeklinde yanlış bir değerlendirmede bulunurlar.
Çocukluğuz, uyanışımız
Çocukluğumuz bizim hayata uyanışımızdır. İlk sorularımızın oluştuğu ve ilk yanıtlarımızı aldığımız dönemdir. Bizi çevreleyen şey tarafsızlık, mutsuzluk ve terk edilmişlik ise bunlar bizim duygusal anlamda güvenli yetişkinler haline gelmemize engel olan şeylerdir.
Hepimizini içinde birer çocuk olduğunu net bir şekilde anlamak zorundayız. Ve bizden neler isteyebileceğini tahmin etmemiz de oldukça önemlidir.
Çocuklardan da öğrenelim
Çocuklara hep bir şeyler öğretilmeye çalışılır, ama bizim de onlardan öğrenmemiz gereken ve eksik kaldığımız konular vardır.
Hiç durmadan keşfederler, her şeye karşı bir merak duyar, her zaman yeniliklere açık olarak bunları öğrenmenin keyfini doyasıya yaşarlar.
Günümüz dünyasında güven oldukça zor kazanılan bir duygu fakat işte bazen çocuk olmak gerek dediğimiz konulardan birisi de bu. Sorgusuzca güvenmeli arkadaşına, kötülük düşünmeden yalnızca sevmeli tıpkı onlar gibi.
Aslahayal kurmaktan vazgeçmezler, yorulmazlar ve umutsuzluğa kapılmazlar. Sınırları olmayan bir düşüncenin içinde bulurlar kendilerini. Hayal kurmakla yetinmemeli, sonuna kadar inanmalı!Yine kendimizi zaman zaman soktuğumuz kalıplardan birisi olan sahtelik! Yalandan gülümsemek, istemeden mutlu gözükmek… Oysaki çocuklar yalnızca isterse güler, isterse ağlar onları hiçbir şeye zorlayamayız çünkü onlar her zaman gerçektirler. Bizim de olmamız gereken samimi ve içten olmaktır.
Onlara kulak verin
Çocukları dinleyin, onların söylediklerine kulak verin, zıplayın, oynayın, dans edin… Stresli ve keyifsiz zamanlarınızda onları izleyin ve her şeyden uzaklaşın. Onların dünyalarının sizi içine almasına izin verin, emin olun ki sizi aslınıza döndürecekler