İHD çatışmalı ortamın bilançosunu açıkladı

Toplantıya, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, MYK üyeleri ve İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici katıldı.

İHD Genel Merkezi MYK toplantısı öncesi düzenlenen basın toplantısında raporu açıklayan İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, 144 toplantı ve gösteriye müdahale edildiğini, 111'i çocuk, 5'i yabancı uyruklu gazeteci-gözlemci olmak üzere toplam 2 bin 544 kişinin gözaltına alındığını ifade etti.

Türkdoğan, gözaltına alınanların 136'sını “IŞİD üyesi” olduğu gerekçesiyle, 22 kişinin “Paralel yapı üyesi” iddiasıyla gözaltına alınırken, 2 bin 386 kişinin ise “KCK-PKK üyesi” olduğu gerekçesi ile gözaltına alındığını ifade etti. 338 tutuklama

Gözaltına alınanların 33'ü “DAİŞ üyesi”, 4'ü “Paralel yapı üyesi” olduğu gerekçesi ile tutuklanırken, 301 kişi ise “KCK-PKK üyesi” olduğu gerekçesi ile tutuklandığını söyleyen Türkdoğan, bunlar arasında 33 IŞİD, 4 “Paralel yapı üyesi” diğerlerinin de KCK/PKK üyesi olduğu iddiasıyla tutuklandığını, tutuklananların 10'u ise çocuk olduğunu söyledi.

Toplantı ve gösterilere yapılan müdahale sonucu ve saldırı/operasyonlarda ağır yaralananlara ilişkin verilerin de yer aldığı raporda, 12'si çocuk 130 kişinin yaralandığı belirtilirken, bu rakamın hastaneye gidemeyen ve gitmesine izin vermeyenler olabileceği nedeniyle gerçeği tam yansıtmadığı belirtildi.

Raporda bu süre içinde 1 ESP binasına, 1 Kültür Merkezi'ne, Eğitim-Sen'e, PSAKD ve Mersin YAKAY-DER binalarına baskın düzenlendi. 48 sivil

Raporda 21 Temmuz-28 Ağustos tarihleri arasında 48 sivilin hayatını kaybettiği belirtildi. 92 asker/polis, 1 korucu, 38 PKK'li

Yine aynı tarihler arasında 166 asker/polisin yaralandığı, 92 asker/polis ve 1 korucu ile 38 PKK'linin yaşamını yitirdiği, yaşanan çatışmalarda 1 sivilin öldüğü 34 sivilin ise yaralandığını belirtilen raporda, Giresun, Ordu, Antalya, Eskişehir, Erzurum, Düzce, Ankara, Burdur, Bursa, Antalya, ve Konya illeri ve bazı ilçelerinde linç girişimlerinin yaşandığı belirtildi.

-Batı illerinde özellikle Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerlerde polis kimlik kontrollerini sıklaştırmıştır.

Güvenlik güçleri tarafından yapılan baskınların neredeyse tamamı evlere yapılmış ve bu baskınlarda işkence ve kaba muamele yaşatılmıştır. Evlerin kapıları kırılmış, eşyalar tahrip edilmiş, evde bulunan kişiler (gözaltına alınan/alınmayan) dövülmüş ya da hakaret edilmiştir.

- Tespit edilen toplantı ve gösterilere müdahale sayısı 39'dan çok fazladır, raporda genel olarak il bazında müdahaleler belirtilmiştir, mahalle ve köylerde ki müdahale sayısı belirtilememiştir.

-Güvenlik güçlerinin gerek toplantı ve gösterilerde gerekse rastgele atmış olduğu gaz bombaları evlerde yangınlara sebep olmuş, rastgele atılan gaz kapsülleri nedeniyle (balkonlarında, evlerin içine pencerelerden giren gaz kapsülleri, ya da gösteri sırasında sokaklarda bulunan) insanlar yaralanmıştır ve yaşamlarını yitirmişlerdir.

- Güvenlik birimlerinde personellerin izinleri kaldırılmıştır.

- Diyarbakır/Lice, Dersim ve Cudi, Muş/Malazgirt te ki orman yangınları ile, güvenlik birimlerinin rastgele etrafa ateş açması ve gaz bombaları atması nedeniyle meydana gelen yangınlar kent merkezlerinde, evlerde, dükkanlarda maddi ve psikolojik hasara neden olmaktadır.

- Yayın yasağı nedeniyle insanların haber alma hakları engellenmiştir. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın talebiyle Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi 25 Temmuz 2015'te 96 internet sitesine erişimi ‘yasadışı örgüt propagandası yapıldığı' gerekçesiyle engelledi. Kararla ayrıca 23 twitter hesabına erişim de engellendi.

-Batmanda, iç savaşlarda yaşanan bir görüntü bildirilmiştir: Güvenlik güçlerinin Hastane baskını…

- Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesi Turgut Özal Bulvarı'nda gri renkli Toyota marka pikaptan inen ve üzerlerinde çelik yelekler bulunan sivil polisler, önünü kestikleri ticari bir aracın içindeki bir genci alarak hızla uzaklaştığı iddiası vardır, bu kişinin kimliği ve nerede olduğu emniyet yetkililerince açıklanmalıdır.

-Doğu illerinden batı illerine (özellikle Akdeniz bölgesi) seyahat eden otobüs firmalarının araçları içlerinde yolcular varken ırkçı saldırılara maruz kalmıştır.

- Özellikle muhalif basına yönelik tehdit, çekimlere izin vermeme, gözaltına alma, darp ve işkence uygulamaları artış göstermiştir.

- Son 15 gün içerisinde infazlarda ve infaz girişimlerinde de artış görülmüştür. Diyarbakır ve Adana çocuğa yönelik şiddette başı çekmiştir. Yine çocukların en fazla gözaltına alındığı ve tutuklandığı bu iller olmuştur.

- Engelli vatandaşlara yönelik gözaltı ve şiddetin yoğunluğu dikkat çekicidir.

-Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ki şehir merkezlerinde, sokaklara sahipsiz atılan/bırakılan patlayıcıların olduğu ve bu patlayıcıların özellikle çocuklara zarar verdiği görülmektedir.

- Türkiye'nin batı illerinde Kürtlere yönelik linç ve linç girişimleri yaşanmaya başlamıştır.

- Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden Batı illerine yolcu taşıyan seyahat firmalarına ait araçlar içlerinde yolcu varken linç girişimlerine maruz kalmıştır.

- Bakanlar Kurulu ve valilik kararları ile Siirt, Şırnak, Dersim, Ağrı, Antep, Kars, Diyarbakır, Hakkari, Dersim gibi birçok kentte yüzden fazla yerin “Özel güvenlik bölgesi” ilan edilmesi adeta OHAL'in ad değiştirdiğinin ispatı niteliğinde.