Montreal'deki McGill Üniversitesi'nde iken Robert Sorge, farelere özgü aşırı dokunma duyarlılığının nasıl gelişmiş olduğu konusunda laboratuvar fareleri üzerinde bir araştırma yürüttü. Tepkilerini ölçmek için farelerin ön ayaklarına ince bir tüy ile dokundu. Erkek fare, bilimsel literatürün öngördüğü şekilde, tepkisel bir davranışla patisini geri çekti.
Ancak dişi fare en ufak bir duyarlılık belirtisi göstermedi. Şu anda ağrı uzmanı Jeffrey Mogil ile birlikte Alabama Üniversitesi'nde davranış bilimcisi olarak çalışmalarına devam eden Sorge, “Dişiler dokunduğumu bile anlamadı. Erkeklerdeki bu aşırı duyarlılığın belirgin biçimde farklılık gösteren yolaklardan kaynaklandığını düşünüyoruz. Ağrıya yol açan farklı bağışıklık hücresi tipleridir.”
Sorge ve Mogil, eğer pek çok ağrı uzmanının izlediği yoldan gitseydi bu sonuca erişemezdi. Dişi ve erkek fareleri ayırarak geleneksel tutumun dışına çıktılar. O dönemde araştırmacıların pek çoğu dişi farelerden uzak duruyordu, çünkü hormon döngülerinin sonuçları etkilemesinden kaygı duyuyorlar ve bu yüzden erkek farelerle çalışmayı tercih ediyorlardı.
Bugün ise ağrı konusunda çalışma yapanlar, Sorge ve Mogil'in çalışmalarından esinlenerek cinsiyet farkını göz önünde bulunduran çalışmalara öncelik tanıyorlar. Elde edilen sonuçlar gösteriyor ki ağrı yolakları çeşitlilik gösteriyor; bu çeşitliliğe de bağışıklık hücreleri ve hormonlar yol açıyor.
Cinsiyet farkının önemi
Bütün bu sonuçlar, aynı zamanda tüm biyomedikal araştırmalarda cinsiyetin ne kadar büyük bir fark yarattığının da kanıtı. Sorge ve Mogil'in ağrı yolakları konusundaki çalışmaları ise, cinsiyet farkının en fazla görüldüğü alan olarak öne çıkıyor.
Kanada Sağlık Araştırmaları Enstitüsü'ne bağlı Toplumsal Cinsiyet Enstitüsü direktörü Cara Tannenbaum, bu son araştırmanın tıbbi araştırmalarda yeni bir kapı açtığını söylüyor: “Dünya nüfusunun %20'si kronik ağrılardan yakınıyor ve bunların çoğunluğu kadın. Bugün ilaç piyasalarında benzer yakınmaları olan herkese benzer ilaçlar veriliyor. Oysa ağrının kökenleri farklıysa bazı ilaçlar bazılarına yarar sağlarken, bazılarını ise hiç etkilemeyecek.”
AstraZeneca şirketi sinirbilim bölümü başkanı Iain Chessel, gelecekte ağrı ilaçlarının kişiye özel olarak “ısmarlama” üretileceğini söylüyor. Ve Chessel'e göre de cinsiyet en belirleyici faktör olacak.
Nasıl oluşuyor?
Ciltteki, kaslardaki, eklemlerdeki veya organlardaki sensörler, ısı veya doku tahribatı gibi olası bir hasar duyusu kaydettiği zaman ağrı oluşur; çevresel sinirler (periferik sinirler) üzerinden omuriliğe sinyal gönderirler; böylece diğer sinirleri de faal hale getirerek beyin sapına ve daha sonra da serebral kortekse (beynin gri bölgesine) sinyali iletirler. Serebral korteks bu sinyalleri acı olarak yorumlar. Fakat ağrı çeşitli şekillerde ve farklı kimyasal yolaklar üzerinden ortaya çıkar. Bazı ağrı tipleri zamanlama farkına göre isim alır. Akut ağrılar, sivri, sıcak, keskin veya acı veren şeylere gösterilen ani tepkilerdir. Kronik olanlar ise ilk hasar iyileştikten sonra devam eden uzun süreli ağrılardır.
Sorge'un çalışmasında farelerin omurlarına bakteriyel bir molekül enjekte edildiğinde, dikkatler mikroglia'lara (bknz: kutu) çevrildi. Fakat mikroglialar yalnızca erkek sıçanlarda dokunmaya karşı aşırı duyarlılık yaratıyordu. Dişilerde mikroglia'larda herhangi bir etkinlik gözlenmedi. Çünkü mikroglialar erkek farelerde ağrı algısında çok önemli bir rol oynarken, dişilerde sakin kalıyordu. Sonuçta migrogli'alar bloke edildiğinde, yalnızca erkek farelerde ağrıya karşı gelişen aşırı duyarlılık ortadan kaldırılabildi.
Hormonların rolü
Ağrı yolaklarında hatları değiştiren anahtarları (demiryolu makasları gibi) kontrol eden nedir? Bilim insanları, uzun süre cinsiyetler arasındaki ağrı algısındaki farklılıkların östrojenden kaynaklandığını düşünüyor. Östrojen, yoğunluğuna ve lokasyonuna bağlı olarak ağrıyı artırabildiği gibi, azaltabiliyor. Ne var ki testosteron, bugüne dek ağrı konusunda östrojen kadar önemsenmedi. Oysa bazı çalışmalarda kronik ağrıları azalttığı saptanmıştı.
Piyasalardaki ilaçlar
Bilim insanları ayrıca bir diyabet ilacı olan metformin'in erkek farelerde ağrıyı azalttığını, dişi fareleri etkilemediğini fark ettiler. Ayrıca eczacılığın en eski ağrı ilaçlarından biri olan morfin'in dişi farelerde ve kadınlarda ancak yüksek dozlarda alındığında etkili olduğu gözlendi. Oysa erkeklerde daha düşük dozlar aynı etkiyi yaratıyordu. Morfin'in bu farklı etkilerinin mikroglia'lardan kaynaklandığı tespit edildi. Araştırmacılar morfinin mikroglia üzerindeki etkisini bloke edince, dişi ve erkek fareler ağrıya benzer tepkiler verdiler.
Şu anda piyasalarda kadın ve erkeği farklı etkileyen bir ilaç satılıyor. 2018 yılında FDA tarafından onaylanmış olan bu ilaç migren tedavisinde kullanılıyor. Kadınlarda migrenin görülme sıklığı erkeklerden üç misli fazla. Anti- CGRP ilacı olarak bilinen bu ilaç kadınlarda daha fazla yarar sağlıyor. (Herkesebilimteknoloji)