Ajansların haberine göre, Olay, 17 Haziran günü saat 19.30 sıralarında Ocaklar Mahallesi 16. Cadde üzerinde yaşandı.
Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinden Gaziantep'e giden Halil Cengiz (25), şehir girişinde, bindiği plakası ve sürücüsü belirlenemeyen minibüsün içinde fenalaştı.
Fenalaşan şahsı hastaneye götürmesi gereken sürücü, bunun yerine yol kenarında durarak otomatik kapıyı açtı. İçerideki başka bir şahıs, fenalaşan Halil Cengiz'i sürükleyerek minibüsten indirip duvar dibine yasladı. Bir süre bekleyen minibüs daha sonra olay yerinden uzaklaşırken yaşananlar çevrede bulunan bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
KİMSE YARDIM ETMEDİ
Çevredeki vatandaşlar duvar dibine bırakılan ve can çekişen gence uzun süre yardım etmedi. Yaklaşık yarım saat duvar dibinde duran genci yoldan geçen bazı duvarlı vatandaşlar fark ederek sağlık ekiplerine haber verdi.
Olay yerine giden sağlık görevlileri şahsın başında beklerken ambulanstan inen bayan sağlık görevlisi hastanın yanına bile gitmeden tekrar ambulansa binerek oturdu. Daha sonra yaka paça kaldırılan genç, ambulansa konularak hastaneye götürüldü. Yaşanan olay ise güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
Ambulansla hastaneye kaldırılan Halil Cengiz, yoğun bakıma alındı. Yaklaşık 4 saat yoğun bakımda kalan şahıs, gece saat 00.03 sıralarında hayatını kaybetti. Şahsın cesedi kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Gaziantep Adli Tıp Morguna kaldırıldı.
BABA, İHMAL OLDUĞUNU İDDİA ETTİ
Baba Suphi Cengiz, oğlunun ölümünde sağlık görevlileri de dahil olmak üzere birçok kişinin kusuru olduğunu iddia ederek haklarını arayacaklarını belirtti.
Yaşananların insanlık dışı olduğunu belirten baba Suphi Cengiz, ”Olay şöyle gelişiyor, Halil Cengiz benim oğlumdur. İzmir'de biz mevsimlik işçi olarak biz çalışmaya gitmiştik. 45 gün sonra buna 4 yıl 2 ay bir ceza geldi. Bunalıma girdi. Oradan da çekti Gaziantep'e geldi.
Gaziantep'ten köye gidiyor, köyden de Suruç'a gidiyor. Suruç'tan geri dolmuşa binip gelirken bu skandallar ortaya çıkıyor. Minibüsçü getirip bu şekilde bırakıyor. Biz cenazeden 4-5 gün sonra bu görüntülere ulaştık. Biz minibüsçüden, ambulanstan, devlet hastanesinin hepsinden şikayetçiyiz çünkü cebinde telefonu vardı. En azından bizi aramaları gerekiyordu. Cenazeyi morga kaldırdıktan sonra bizi arıyorlar. Bu şekilde bir şey olur mu?
Oraya sanki minibüsçü bir canlı bomba indirmiş kimse yanına yaklaşamıyor. Dersinki orada bir canlı bomba var. Bir insan bu şekilde oraya indirilir mi? Sen bir toplu taşıma aracısın, toplu insanları taşıyorsun. Yani böyle bir şey olamaz. Ben hepsinden şikayetçiyim ve davacıyım. Cumhuriyet Başsavcısının direkt olaya el koymasını istiyorum. Sağlık Bakanının olaya el atmasını istiyorum. Dünyanın bu görüntüleri görmesini istiyorum ki insanlar bundan bir ibret alsın. Bir daha insanlar böyle terk edilmesin.
Benim ciğerim yanmış başka kimsenin ciğeri yanmasın. Daha önce bir problemi yoktu. Birkaç kez uyuşturucu kullandı ama son 1 buçuk senedir terk etmişti. Uyuşturucu falan aldığı yoktu. Hastanede bunun bir uyuşturucu kaydı var diye buna uyuşturucu müdahalesi yapmışlar. En son da doktor bu kalp krizinden gitti diyor. Ambulans başına geliyor görüyorsunuz nasıl hareket yaptığını. 4 aylık evlidir. Ambulans şoförü geliyor hastaya müdahale etmeye tenezzül etmiyor, hastaya bakmıyor. Orada adam can çekişiyor bakmıyor. Ambulans şoförü bir şey var mı yok mu diye orada gözlerine falan bakıyor. Böyle bir şey olur mu?
Sağlık Bakanı diyor ki bizim hastamız şeyde kalmayacak. Biz bu kadar ambulans getirmişiz, bu kadar ambulans yapmışız. Senin adın ne, senin adın cankurtaran. Sen oraya gelmiş görevini yapmıyorsun. Oradaki halka bu nedir diye soruyorsun. Bu ne almış? Farz etki zehir almıştır. farz etki uyuşturucu almıştır. Senin görevin o anda onu kurtarmak. Hemşire iniyor geri arabaya biniyor. Görüntülerde hepsi var. Ben bunların hepsinden şikayetçi ve davacıyım” dedi.