Özellikle son dönemde erkeklerin kadınları ne kadar mağdur ettikleri, hem fiziksel hem de psikolojik şiddet yoluyla ruhlarını ve bedenlerini nasıl acıttıklarını her gün izliyor ve dinliyoruz
Amerika'da şiddet suçu ile mahkûm olmuş kişilerin tamamı erken yaşlarda ya şiddete maruz kalmış ya da şahit olmuştur.
Önemli bir sağlık sorunu
Bu durum bireyin çocukluk döneminde yaşadığı travmaların; davranışlara, düşünce tarzına ve duygulara nasıl yansıdığına iyi bir örnektir. Ayrıca bu örnek, içinde yaşanılan kültürün, yaşam felsefesi ve alışkanlıkların kuşaklar boyu bir sosyal miras olarak nasıl aktarıldığını da gösteriyor. Şiddet insan yaşamının her alanında görülebilen ve dünyada giderek artan önemli bir toplum sağlığı sorunudur
Modern çağın ikilemi mi?
Yaşadığımız çağ, modern insanın geleneksel değerlerden önemli ölçüde koptuğu ve yerine günün koşulları gereğince farklı yaşam deneyimlerini esas aldığı bir zaman kesiti olma özelliğini taşımaktadır. Modern
hayat, bir taraftan insanoğluna bazı kolaylıkları ve farklı yaşam seçeneklerini sunarken, diğer taraftan da ‘insan oluş'a dair bir takım değerlerin
buharlaşmasına neden olmaktadır.
“Barış ve esenlik” anlamına gelen “İslam” ile zulüm ve nefret yüklü bir kelime olan “şiddet”in bir araya getirilmesi kolay anlaşılır bir durum değildir.
Kur'ani ilkelerden hareketle belirtmeliyiz ki, masum bir insanın yok edilmesi tüm insanlığın yok edilmesiyle eşdeğerdir.Bir insanın ölümü, insanlığın ölümüdür.Ölümler arasında ayrım yapmak insanlığa yakışmaz; katliamlar arasında ayrım yapmak insani değildir.
Son dönemde ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerini de bu açıdan yorumladığımızda dinimizin de bu cinayetlere asla izin vermediği gibi büyük günahlardan gördüğü bir gerçek.