Kandilli Rasathanesi'nden Elazığ'daki depreme ilişkin açıklama
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 'Bu depremi 24 Ocak'ta Sivrice'de meydana gelen depremin artçısı olarak değerlendirebiliriz. Gecikmiş bir artçıdır.' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2020-12-27 15:20:24

Güncelleme Tarihi: 2020-12-27 15:20:24

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, "Bu depremi 24 Ocak'ta Sivrice'de meydana gelen depremin artçısı olarak değerlendirebiliriz. Gecikmiş bir artçıdır." dedi.

Prof. Dr. Özener, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nde düzenlediği basın toplantısında, Elazığ Kavaktepe merkezde meydana gelen 5,3 büyüklüğündeki depreme ilişkin, "Bu depremi 24 Ocak'ta Sivrice'de meydana gelen depremin artçısı olarak değerlendirebiliriz. Gecikmiş bir artçıdır. Depremin derinliğini biz enstitü olarak 6 kilometre derinlikte olarak veriyoruz. Saat 13.00 itibarı ile toplam 14 artçı şok meydana geldi." dedi.

2020 yılındaki depremlere bakıldığında bölgenin oldukça hareketli olduğuna dikkati çeken Özener, bölgedeki depremlere tarihsel açıdan bakıldığında can ve mal kaybına yol açan oldukça fazla deprem olduğu bilgisini verdi.

"3 bin 193 adet deprem meydana geldi"

Prof. Dr. Özener, "Fay mekanizması çözümüne baktığımızda normal bileşeni olan bir faydan bahsediyoruz. Doğu Anadolu fay hattının karakterini yansıtan bir fay mekanizması. 24 Ocak 2020 yılında olan Sivrice-Elazığ depreminden sonra 50 kilometre mesafedeki alanda toplam 3 bin 193 adet deprem meydana geldi. 4'ten büyük artçılar ise 55 olarak gerçekleşti." diye konuştu.

Özener, normal şartlarda artçı sarsıntıların birkaç hafta daha sürmesinin beklendiğini dile getirdi.

"Bu depremin meydana geldiği yerde bilinen bir fay yok"

KRDAE Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Pınar da deprem tahminlerinde tamamen faylara konsantre olunmaması gerektiğini belirterek, şunları ifade etti:

"Bugünkü depreme baktığımızda bu depremin meydana geldiği yerde bilinen bir fay yok. Jeolojik çalışmalarda bu depreme önceden işaret olabilecek bir fay olmayan bir yerde meydana geldi. Bu, bize şunu hatırlatıyor, depremlerin özellikle orta büyüklükteki depremlerin çoğu gizli fay dediğimiz yerlerde meydana gelmektedir. Sadece Türkiye'de değil, dünyadaki fayların hemen hemen yarısının yeryüzünde hiçbir izi yoktur."

Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTİM) Müdürü Dr. Doğan Kalafat ise, "Bu deprem çok büyük bir deprem değil ancak yine de önümüzdeki saatlerde 4'ün üzerinde deprem olma olasılıkları vardır. O yüzden toplumumuzun bilinçli bir şekilde hareket etmesi, korkuya kapılmadan tedbir almalarında fayda var." dedi.