Hürriyet'in haberine göre; TSK'nın komuta kademesine hazırlanırken Kuleli Askeri Lisesi'nin kapatılmasıyla ortada kalan öğrenciler, okul komutanlığı yapan darbeci Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı hakkında “Vatan millet sevgisini, Atatürk ilke ve inkılaplarını anlattı bize. Örnek alırdık, idolümüzdü. Hain çıktı” ifadelerini kullandı. Okullarının kapatılmasını kabul edemediklerini söyleyen öğrenciler Emirhanve Muhammed Ali, Albay Mehmet Karabekmez'in saat 21.00'de öğrencilere hitaben “Vatan bu dakikadan itibaren size en büyük görevi veriyor. Herkes verilen emri uygulayacak. Sıkıyönetim ilan edilmiştir” dediğinde darbe yapılacağını anladıklarını itiraf etti.
OHAL kararnamesiyle kapatılan askeri okullardan Kuleli Askeri Lisesi'nin yaşları 15-18 arasında değişen dokuz öğrencisiyle bir araya geldik. Randevu yeri, “Kuleli'nin önü olsun” istediler.
"Hepimiz zanlı olduk"
Gelecekte belki de TSK'nın komuta kademesinde yer alacak bu çocuklar, okul kapılarını tutan itfaiye araçlarına, polislere baktıkça kederlendiler. Okullarının kapatılmasını akılları almıyor, kabullenemiyorlar. Bir de iki yıl okul komutanlığı yapan darbeci Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın ihanetini. “Vatan millet sevgisini, Atatürk ilke ve inkılaplarını anlattı bize. Örnek alırdık, idolümüzdü. Hain çıktı” diyorlar. 9'uncu sınıf öğrencisi Ümitcan(15), “Babam oto tamircisi, annem ev kadını. Ailemizde hiç asker yoktu. Farklılık yaratmak, onurlandırmak istemiştim ama…” diyor, sesi titreyince susuyor. 11'inci sınıf öğrencisi Ahmet (17), “Askeri okulların yüzde 95'ini hain yuvasına dönmüş diyerek kapattılar. Hepimiz zan altında kaldık. Yargılayın, hainleri ortaya çıkarın, bizi öyle atın” diyor.
170 yıllık okul kapandı
Konuştuğumuz dokuz öğrenci, Kuleli'nin 170 yıllık tarihi boyunca 1'inci ve 2'nci Dünya Savaşı'nda bile kapanıp eğitimine ara vermediğini anlatıyor.
Fatih (17), “Bu okul Gazi Osman Paşa,Fevzi Çakmak, Osman Pamukoğlu, Alparslan Türkeş, İlker Başbuğları çıkardı. Bizlerin gelecekteki hedefi bu isimler gibi olmaktı” diyor.
"Canım çok yanıyor"
11'inci sınıf öğrencisi Ahmet (18) de şöyle isyan ediyor: “Hayatımızı askerlik üzerine kurmuştuk. Emrinde olduğumuz vatanı milleti, anamız-babamız bilmiştik. Şimdi öksüz ve yetim kaldık. Ben hiç paşa olacağım demedim, bordo bereli ya da komando olup dağları mesken edinmek istedim. Ama görüyorum ki vatan haini ilan edilmişim. Canım çok yanıyor. Keşke o gece kullanılan arkadaşlarımın yanında olsaydım. Başlarındaki o hainlerin emirlerini dinlemeyip kafama sıksalardı da bugünleri görmeseydim.”
"Kamuflajları giyin, silah şarjör alın"
Konuştuğumuz Kuleli öğrencilerinden yalnızca Emirhan veMuhammed Ali o gece okuldaymış ve 15 Temmuz'dan ertesi güne kadar olanlara tanık olmuşlar. Ellerine şarjörü dolu tüfek verilip nöbet tutturulmuş. İki öğrenciyi linçten kurtaran polis, ailelerine teslim etmiş.
"Veda kokteyli var"
Şimdi tutuklu olan Kurmay Albay Mürsel Çıkrıkçı'nın saat 11.00'de kendilerine eski okul komutanı (Darbe gecesi FSM Köprüsü'ne askerleri götüren ve Antalya'da saklandığı dolabın içinde yakalanan) Kurmay Albay Muammer Aygar'ı uğurlama kokteyli verileceğini söylemiş. (O gece Boğaz Köprüsü'nde katliam emri veren) Piyade Yarbay Turgay Ödemiş, Bölük Komutanı Tankçı Binbaşı Ahmet Taştan, (Kısıklı'da askerlere ‘Kafalarına sıkın, sıkmazsanız ben size sıkarım' diyen) Tabur Komutanı Piyade Yarbay Erdal Kılınç, Piyade Binbaşı Mevlüt Acar da okuldaymış. Saat 14.00'te yapılacağını söyledikleri kokteyle çağırmaları için dört sayfalık öğrenci isim, adres ve telefon listesi vermişler. Saat 21.00'de komutanlar, “Kamuflajlarınızı giyin, silah-şarjörlerinizi alın. Bu bir şaka değil” demişler.
"Darbeyi o an anladık"
Emirhan ve Muhammed Ali, Albay Karabekmez'in saat 21.00'de öğrencilere hitaben “Vatan bu dakikadan itibaren size en büyük görevi veriyor. Herkese sorumluluk vereceğiz. Herkes verilen emri uygulayacak. Sıkıyönetim ilan edilmiştir” dediğinde darbe yapılacağını anladıklarını itiraf ediyor.
Peki, ailelerine telefon edip durumu haber vermek akıllarına gelmemiş mi?
“Cep telefonlarımızı kapattırmışlardı” deyip ekliyorlar; “Başımızda bekleyen komutanların yanında açamazdık.”