Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesinde yer alan Koza İpek Grubu'na 26 Eylül 2015 tarihinde atanan 5 kişilik kayyum heyetinde 'dolar' kavgası yaşandığı ortaya çıktı.
Kavga, kayyum Hikmet Keleş'in, holdingin 250 milyon dolarını, "Doların yükselip ekonomiye zarar vermemesi için Türk Lirası'na çevrilip mevduata yatırma" isteğine diğer kayyum heyetinin karşı çıkması yüzünden meydana geldi.
Batıkent Polis Merkezi'ne yansıyan tutanaklarına göre kavga 26 Temmuz tarihinde yapılan toplantıda meydana geldi. Koza İpek Grubu'nun İstanbul yolu üzerindeki binada kayyum Mustafa Akçil, Arif Yalçın, Hayrullah Dağıstan diğer iki kayyum Hamza Yanık ve Hikmet Keleş'ten habersiz toplantı yaptı. Bu sırada binada olan Hikmet Keleş, toplantı salonuna girdi.
TARTIŞMA FİZİKİ ŞİDDETE DÖNDÜ
Kayyum heyeti arasında 'FETÖ' ve 'Doların Türk lirasına' çevrilmesi konularında tartışma çıktı. Sözlü tartışma fiziki şiddete dönüştü. Kayyumlardan Hikmet Keleş, diğer kayyum Mustafa Akçil'e çay bardağı fırlattı. Olayın büyümesi üzerine binaya polis çağrıldı. Mustafa Akçil, Arif Yalçın ve Hayrullah Dağıstan, karakola giderek Hikmet Keleş'ten şikayetçi oldu.
Hikmet Keleş de polis merkezine giderek kayyum Mustafa Akçil, Arif Yalçın ve Hayrullah Dağıstan'nın FETÖ ve İpek ailesiyle bağlantıları olduğu yönünde ifade vererek şikayetçi oldu. Tutanaklar ve ifadeler Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildi, kayyumların kavgasıyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma sonunda dava açıldı.
'3 KAYYUMUN FETÖ VE İPEK AİLESİYLE İLİŞKİSİ VAR'
Kayyum Hikmet Keleş polise verdiği ifadesinde, tartışmanın, grubun hesabındaki 250 milyon dolarının Türk lirasına çevrilmesi talep ettiğini, diğer 3 üyenin karşı çıkmasıyla başladığını belirterek, şunları anlattı:
"26 Temmuz günü saat 11.00 sıralarında İstanbul yolu üzerinde bulunan Koza İpek Grubu'nun binasına denetim görevim için geldim. Mustafa Akçil ile karşılaştım. Mustafa Akçil otel müdürünü değiştirmek istediğini bana söyledi. Ben de kendisine otelde yürütülen faaliyetler devletin bütün kurumlarının bilgisi dahilinde olduğunu, otel müdürünün değiştirilmesinin orada çalışmaları sekteye uğratma amacı taşıdığını, bunun ihanet anlamına geldiğini söyledim. Bir gün önce de yüklü miktardaki doları, darbe girişimi sonrasında doların yükselip ekonomimize zarar vermemesi için Türk parasına çevirip mevduatta yatırma isteğime karşı çıktılar. Diğer 3 kayyum bu karara itiraz etti. Ben binadan hava almak için dışarıya çıkıp içeriye girdiğim sırada bu 3 kayyumun benden habersiz toplantı yaptıklarını görünce yanlarına girdim. ‘Ne yapmaya çalışıyorsunuz' dedim. Bu 3 kayyumun, İpek ailesi ve FETÖ terör örgütü ile ilişkilerinin bulunduğunu, ihanet içinde olduklarını kendilerine söyledim. Bu esnada sinirlendim. Elimde bulunan çay bardağını duvara atmak istedim. Ancak attığım bu çay bardağı Mustafa Akçil'e geldi. Ben kendisine atmak istemedim. Bu 3 kayyumun FETÖ ve Akın İpek ailesi ile ilişkileri vardır. Ben kendilerinden FETÖ'yle olmalarından dolayı şikayetçiyim.”
TMSF, 5 KİŞİDEN 4'ÜYLE YOLLARINI AYIRDI TMSF
karakolluk olan kayyum heyeti Mustafa Akçil, Arif Yalçın, Hayrullah Dağıstan ve Hikmet Keleş ile yollarını ayırırken, tek görevde kalan ise olayın yaşandığı gün toplantıda bulunmayan Hamza Yanık oldu.