Kritik Çoğunluk - 1992 yılında 25 Eylül Cuma günü saat 18.00'da San Francisco'da toplam 48 kişiyle başlayıp dünyadaki yüzlerce şehre yayılmış olan global bir bisiklet hareketidir. Geleneksel olarak devam eden bu hareket, 2003 yılına dek her ayın son cuma günü dünyadaki 300 şehirde sürmüştür.
Başlarda 'Commute Clot' olarak isimlendirilen hareket, daha sonra 'Critical Mass' adını almıştır. 'Kritik Çoğunluk' anlamına gelen Critical Mass, ismini Ted White'ın 1992 yılında yayınladığı bisiklet konulu 'Scorcher'ın Dönüşü' adlı kısa belgeselden almaktadır. Filmde George Bliss, Çin'de görülen tipik bir durumu; trafik ışıklarının ve yaya geçidinin olmadığı kavşaklarda arabaların yarattığı sıkışıklıktan dolayı bisikletçilerin karşıdan karşıya geçemeyişini anlatır. Bisikletliler zamanla 'kritik bir kalabalık' yaratır ve ancak o zaman karşıya geçebilmiştir.
Geleneksel olarak yapılan bu bisikletli eylemleri, biraraya gelerek yolları bisiklet farkındalığı yaratmak adına kapatan bisikletlilerin kitlesel sürüşlerinden oluşur. Amaç, motorlu taşıtların yarattığı hegamonyayı bisikletli lehine dönüştürmek ve bisikletin yollardaki varlığına dikkat çekmektir.
Şehirlerdeki bisikletli ve yayaların haklarına odaklanan bir oluşum olmasının yanında; uygulamaya konulan devlet politakalarının motorlu taşıtlar yerine bisikletli ve yayalara yönelik yapılması gerektiğine, motorlu taşıtların sebep olduğu hava ve gürültü kirliliğine dikkat çekmek ister.
- Halka açık alanları, motorlu taşıtların kullanımından çıkararak, güvenli bir biçimde işgal etmek için yeterli çoğunluğa yani yeterli sayıda bisikletçiye gerek vardır.
- Otomobillerin "yeterli çoğunluğu" kendi ulaşımını dahi engeller ve şehir yaşam tarzında yadsınamaz etkilere sebep olur.
- Otomobillerin çokluğu değil, bisikletlerin "yeterli çoğunluğu" trafik akışını ve hızını belirler. Buradan, hareketin geleneksel sloganları doğar.
"Biz trafiği tıkamıyoruz, trafik biziz."
Günümüzde 'Kritik Çoğunluk' tohumları geçmişte Eskişehir, İstanbul, İzmir, İzmit gibi şehirlerde atıldıysa da, yeşerdiğini görmek maalesef mümkün değil. Azınlıkların yaratttığı eylemlerin devrim niteliğinde olması için sürdürülebilirlik ve kararlılık gerekiyor. En önemlisi devletin ve yerel yönetimlerin desteği ve teşvikini gerektiriyor. Çoğunluğun lehine devlet politikaları yürütülmeye devam edildikçe, azınlıktaki bisikletlinin yeri her zaman yol kenarında kalmaya devam edecektir.
Gökçe Özkonuk