MeaTech 3D tarafından 7 Aralık'ta yapılan açıklamada, bifteğin yaklaşık 110 gram ağırlığa sahip olduğu duyuruldu.

Biftek, bir inekten alınan doku örneğinden elde edilen kas ve yağ hücrelerinden oluşuyor.

Doku örneği, 3 boyutlu yazıcıya yerleştirilen biyo-mürekkeplere eklenerek kuluçka makinesine konuldu. Burada da kas ve yağ hücreleri elde edildi.

Şirket, biftek ve laboratuvarda üretilen yağın kullanıldığı diğer ürünler için gelecek sene bir pilot program başlatmayı hedefliyor.

MeaTech 3D CEO'su Sharon Fima ürünlerinin, biyobaskı teknolojisiyle et üretiminde önemli bir dönüm noktası olduğunu savundu. Fima, domuz ve tavuk eti için de çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Hayvansal ürünler yerine bitki bazlı alternatifleri teşvik eden kâr amacı gütmeyen Good Food Institute'den Seren Kell, MeaTech 3D'nin adımının heyecan verici olduğunu belirtti.

Ancak sentetik et sektöründen adı açıklanmayan bir kişi Fima ve Kell'e katılmıyor. Üç boyutlu yazıcıyla biyobaskı yönteminin sektörde halihazırda yaygın olduğunu belirten gözlemci, MeaTech 3D'nin teknolojisinin sentetik ette maliyeti düşürüp düşüremeyeceğinin henüz ortaya konulmadığını ifade etti.

Hayvancılık kaynaklı sera gazı emisyonu, iklim değişikliği üzerinde büyük etkiye sahip. Bu yüzden pek çok şirket sentetik et üretmek için çalışıyor.

Örneğin yine bir İsrailli şirket olan Aleph Farms, Aralık 2018'de 3 boyutlu yazıcı kullanarak laboratuvar ortamında üretilen ilk eti elde etmişti.

Kell, sentetik et sektöründeki yarışın sürdüğünü ancak bu yenilikleri erişebilir kılmak için milyarlarca dolar yatırıma ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti.

Independent Türkçe, Guardian, Jerusalem Post