Luisa Capetillo'nun Asi Dünyası: Tarihi Değiştiren Feminist
Luisa Capetillo, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okuyan ve işçi hakları için mücadele eden ilk Porto Rikolu feministlerden biriydi. Onun cesareti, radikal fikirleri ve erkek kıyafeti giymesi, dönemin sosyal normlarına karşı güçlü bir duruş sergiledi.

Oluşturma Tarihi: 2024-09-02 10:56:32

Güncelleme Tarihi: 2024-09-02 10:58:49

İkonik Latin feministlerden bahsedildiğinde, akla gelen isimler genellikle Dolores Huerta, Rigoberta Menchú, Sylvia Rivera, Eva Perón, Mirabal Kardeşler, Frida Kahlo ve Julia de Burgos'tur. Ancak, tüm bu isimlerden çok daha önce Luisa Capetillo vardı; her ne kadar adı artık çok anılmasa da onun cesareti ve asi ruhu unutulmaz. Capetillo, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okuyan ve işçi hakları için mücadele eden ilk Porto Rikolu feministlerden biri olarak kabul edilir. Ancak ölümünden sonra, fikirleri ve başarıları büyük ölçüde "tarihin çöp kutusuna atılmıştır."

İLK FEMİNİST YAZARLARDAN BİRİ: LUISA CAPETILLO

Capetillo, bir feminist ve sendika örgütleyicisi olarak kendi dönemine damgasını vurdu. Çok sayıda makale yazdı, bir gazete yayımladı ve cinsiyet eşitliği, evlilik kurumunun zararları ve sosyal sınıf adaletsizliği üzerine odaklanan dört kitap kaleme aldı. Erkek kıyafeti giyme "suçu" nedeniyle hapse bile girdi. Peki Capetillo nasıl bu kadar cesur ve radikal bir anarşist haline geldi?

KÜLTÜREL DEĞİŞİMİN ORTASINDA BİR ÇOCUKLUK

Capetillo, 28 Ekim 1879'da İspanyol ve Fransız göçmenlerin çocuğu olarak dünyaya geldi. Gençlik yıllarını Porto Riko'da, Amerikan tutumlarının mülkiyet, otorite ve aile yapısına etkisi altında geçirdi. Capetillo, bu yapıları sorgulamaya cesaret etti. Ancak, onun mirasını ortaya çıkaran çağdaş akademisyenler olmasaydı, başarıları tamamen unutulacaktı.

FEMİNİST MANİFESTOSUNU YAZIYOR: 'Mİ OPİNİÓN'

1911'de, Capetillo'nun 32 yaşında yayımladığı "Mi Opinión" kitabı, Porto Riko'daki ilk feminist açıklama ve Latin Amerika'daki ilklerden biri olarak kabul edilir. Kitapta Capetillo, "kadınların gerçekten özgürleşebilmesi için sosyal ve ekonomik tahakkümün tüm yapılarında köklü değişiklikler yapılması gerektiğini" vurguladı.

EVLİLİK KURUMUNA MEYDAN OKUYAN BİR HAYAT

Capetillo, kadınların ev kadını olma zorunluluğuyla sivil katılımları arasında seçim yapmamaları gerektiğini savundu. Kadınların toplumdaki ve evdeki rollerinin önemine dikkat çekti. Porto Riko'da tüm kadınların oy kullanmasına izin verilmesinden yaklaşık 20 yıl önce, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların oy hakkının önemini savunuyordu.

BİREYSEL VE ENTELEKTÜEL BİR YOLCULUK

Capetillo, entelektüel uyanışını Victor Hugo, Émile Zola, Leo Tolstoy ve anarşist eğitimci Madeleine Vernet'nin eserleriyle yaşadı. Anarşizmi uygularken, Hıristiyan olarak kalması ve Hıristiyanlığın anarşist felsefeyi takip ettiğine inanması, onun özgünlüğünü ve cesaretini ortaya koyuyor. Capetillo, "Hıristiyanlık özünde komünist anarşidir; ne ayrıcalıklara, ne dayatmalara, ne efendilere, ne hizmetçilere, ne de herhangi bir sınıf ayrımına müsamaha gösterir" diyerek, radikal fikirlerini dile getirdi.

İŞÇİ SINIFININ CESUR SESİ

Capetillo'nun okuma yazma becerisi, 20 yaşında puro işçileri için gazete okuyucusu olarak prestijli bir işe girmesini sağladı. Bu deneyimi, onu eşitlik ve işçi haklarının savunucusu haline getirdi. Capetillo, işçi grevlerine yardımcı olmak için New York, Tampa ve Küba'ya seyahat etti.

ERKEK KIYAFETİ GİYMEK SUÇUNDAN TUTUKLANDI

Capetillo, erkek kıyafetleri giymenin daha rahat, hijyenik ve ev dışında roller üstlenen kadınlar için uygun olduğunu savunarak, erkek takım elbise giydi. Küba'da "eksantrik giyim tarzı" nedeniyle tutuklandı ve mahkemede medeni hakları çerçevesinde haklı olduğunu savundu. Ancak dava reddedildi.

TARİHİN GÖLGESİNDE KALAN BİR FEMİNİST

Capetillo'nun tüm çığır açıcı çalışmalarına rağmen, büyük ölçüde tarihten silindi. Marquette Üniversitesi'nden Stephanie Rivera Berruz, Capetillo'nun görüşlerinin "radikal" olarak kabul edildiğini ve tarih kitaplarına giremediğini belirtiyor. Capetillo'nun hayatı ve çalışmaları, onun zamanının çok ötesinde bir feminist olduğunu kanıtlıyor.