Dolar

34,4227

Euro

36,2981

Altın

2.850,29

Bist

9.389,62

Mahmut Celaleddin Ökten, vefatının 59. yılında anılıyor

Türkiye'nin ilk İmam Hatip Lisesi Müdürü Mahmut Celaleddin Ökten, vefatının 59. yılında anılıyor. Zor şartlarda imam hatip okullarının yaşaması ve gelişmesi için çalışan 'Celal Hoca'nın adı artık imam hatip okullarıyla özdeşleşti. Ökten, 1000 cildi aşkın eserden oluşan kitaplığını Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışladı.

4 Yıl Önce Güncellendi

2020-11-21 12:05:33

Mahmut Celaleddin Ökten, vefatının 59. yılında anılıyor

Hayatı boyunca imam hatip okullarının açılması ve yaygınlaşması için zorluklarla mücadele ederek daima iyimser yaşayan, Türkiye'nin ilk İmam Hatip Lisesi Müdürü Mahmut Celaleddin Ökten, vefatının 59. yılında anılıyor.

Mahmut Celaleddin Ökten, 1882 yılında Trabzon'da dünyaya geldi. Küçük yaşta önce babasını, sonra da annesini kaybeden Ökten, babaannesinin himayesinde hafızlık yaparak ilk eğitimini tamamladı.

İstanbul'a 1905'te gelen ve Darülfünun Edebiyat Şubesinden 1911'de mezun olan Celaleddin Ökten, ardından öğretmen olarak göreve başladı. Harf inkılabından sonra Arapça derslerinin kaldırılması üzerine okulun Türkçe hocalığını da üzerine alan Ökten, uzun yıllar İstanbul'un çeşitli okullarında Türkçe, edebiyat, felsefe ve mantık dersleri verdi.

Ömrü boyunca ilim, irfan yolunda koşarak örnek gösterilen, imam hatip okullarının açılması ve yaygınlaşması için mücadele eden Ökten, bu okullarda hocalık ve idarecilik görevlerini ifa etti.

Vefa Lisesinde felsefe hocası iken 1947'de emekliye ayrılan, 1949'da Maarif Vekaletince İstanbul'da açılan imam hatip kursuna müdür ve öğretmen olarak atanan Ökten, bu vesileyle okulların eksiklerini görüp, bunları giderme imkanı buldu.

Bu amaçla dönemin Maarif Bakanı Tevfik İleri başta olmak üzere pek çok kişiyle görüşmeler yapan Ökten, İleri'nin de desteğiyle bu okulların ders müfredatı üzerinde çalıştı.

İmam hatip okullarının müfredatına hem dini hem de fen ilimlerinin konulması için büyük çaba harcayan Ökten, kendi ifadesine göre, "Kimi zaman bu okulların müfredatına yabancı dil, sosyoloji, felsefe, fizik, kimya gibi derslerin konulmasına karşı çıkan hocalarla kimi zaman da bu okullarda Arapçanın ders olarak yer almasına karşı çıkan, Kur'an-ı Kerim'in Türkçe tercümesinden ve Latin harfleriyle yazılan kitaplardan okutulmasını isteyenlerle" mücadele etti.

Ökten bu süreçte birçok yetkiliyle görüşmelerde bulundu ve görüşmeler sonrasında imam hatip okullarının açılması yönünde karar alındı. Celaleddin Ökten, 1951 yılında İstanbul İmam-Hatip Okulunun ilk müdürü oldu.
Böylece Ökten, eğitim ve öğretim hayatına başlayan ilk imam hatip okulu olma özelliği taşıyan İstanbul İmam Hatip Okuluna kurucu müdür olarak atandı. Ökten, zor şartlarda İHL'nin yaşaması ve gelişmesi için çalıştı

Ökten, okula atanmasının ardından kimi zaman elinde süpürgeyle temizlik kimi zaman tamirat yaptı, çoğu zaman da tahta karşısına geçip öğrencilerine ders anlattı.

Zor şartlarda imam hatip okullarının yaşaması ve gelişmesi için çalışan "Celal Hoca"nın adı artık imam hatip okullarıyla özdeşleşmişti.

Arapça, Farsça ve Fransızcayı iyi derecede bilmesinin yanı sıra İslami ilimlerle beraber Batı bilim ve düşüncesine de hakim olan "Celal Hoca", resmi derslerinin yanında Beyazıt'taki Soğanağa Camisi'nde de 6 yıl süreyle cumartesi günleri, İmam Gazali'nin "İhya-u Ulumid-din" adlı kitabını okuttu.

"Hayatta, her zaman ve her şartta yapılabilecek işler olduğu" fikrine inanan Ökten, hiçbir zaman mazeretlerin arkasına sığınmayarak daima iyimser yaşadı. Ökten, İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünde 2 yıl ilm-i tevhid ve kelam derslerini okuttu. Ökten, 1000 cildi aşan kitaplığını Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışladı

Özellikle Arap edebiyatına hakim olmasıyla tanınan Ökten, bütün ilmi hayatı boyunca tahkik metodunu uyguladı. Genel felsefe, kelam ve İslam felsefesi alanlarında iyi yetişmiş, bu konularla ilgili Arapça ve Fransızca'dan tercüme eserleri kitapseverlerin ilgisine sundu.

Celaleddin Ökten, gayretli, aynı zamanda sabırlı ve kanaatkar bir anlayışla eski kültürün yeni nesle aktarılmasında başarılı çalışmalar ortaya koyarak, günümüz insanının tasavvur edemeyeceği kadar sade bir hayat yaşadı.

"Celal Hoca"nın, tabiatındaki aşırı titizlik ve müşkülpesentlik, okuduğu ve yazdığı her kelime üzerinde duruşu, her noktada kaynak eserleri uzun uzadıya tahkik edişi gibi sebeplerle bazı makaleleri dışında yayımlanmış eseri olmadığı biliniyor.

İslami ilimlerde modern metodoloji ve sosyolojinin uygulanmasını arzu eden, klasik kelâmın, çağımız insanının ve İslam dünyasının ihtiyacını karşılayacak yeni ilmi kelam haline getirilmesini gerekli gören Ökten'in, bu gaye ile hazırladığı tamamlanmamış bazı çalışmaları da bulunuyor.

Ökten, 1000 cildi aşkın eserden oluşan kitaplığını Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışladı.

Arap edebiyatını çok iyi bilen ve güçlü bir hafızaya sahip olan Ökten, 21 Kasım 1961'de vefat etti. "Celal Hoca" Edirnekapı Şehitliği'ndeki aile kabristanına defnedildi.

20201121_5_056A14D109C1A4FC0840856CF18784E7A

 

 

Haber Ara