Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugünkü "CHP'ye göre FETÖ diye bir örgüt yok" başlıklı yazısında, Türkiye tarihinde uzun süre konuşulacak olan 15 Temmuz darbe girişimi ve FETÖ'yle ilgili CHP'nin her fırsatta edinmiş olduğu tutumu eleştirdi. Ceylan'ın ABD gezisi, FETÖ'cülere destek vermesi veya koruması CHP içinde sorgulanır mı bilemem ama önemli bir siyasi parti olan CHP'nin FETÖ karşısındaki sessizliğini halk er veya geç sorgulayacak, ifadelerini kullanan Övür, "Mesela CHP'nin FETÖ'ye karşı bir toplantısını, bir eylem planını duydunuz mu? Doğrusu merak ediyorum, CHP'nin bir FETÖ stratejisi var mı? Yoksa FETÖ diye bir örgüt yok mu? Acaba CHP'liler 15 Temmuz'a kurgu dedikleri gibi FETÖ'ye de mi kurgu diyorlar?" diye sorular yöneltti.
Mahmut Övür'ün bugünkü yazısı şöyle:
Türkiye'nin hızlı değişen gündeminde en hassas konu hiç kuşkusuz FETÖ ile mücadele... PKK da DEAŞ da bu ülkeye zarar verdi, veriyor ama hiçbir güç devleti içeriden tahrip eden yapısı nedeniyle FETÖ kadar bu ülkeye zarar vermedi.
Ülke son yüzyıllık tarihinde ilk kez dış güçlerle iç içe geçmiş bir iç gücün tehdidini iliklerinde hissetti ve bedelini de ağır ödedi, halen de ödüyor.
Bu kirli yapıya karşı yargı ve devletin güvenlik güçleri çok yönlü ve zorlu bir mücadeleyi sürdürüyor ama henüz sonuç alınacak bir noktaya gelinmiş değil, çünkü 15 Temmuz sonrası binlerce gözaltına, tutuklamaya, işten uzaklaştırmaya rağmen hâlâ, her gün hepimizi şoke eden yeni tutuklamalarla şaşkına dönüyoruz.
Benzer bir şaşkınlığı CHP de yaşatıyor.
Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden biraz zaman geçtikten sonra o darbeyi unutturmaya çalışması, darbe yapan bir örgütü hiç gündemine almaması hatta kendi içinde FETÖ yapısıyla ilişkili olduğu iddiasıyla tutuklanan isimlere sahip çıkması sadece kamuoyunu değil parti tabanını da şaşkına çeviriyor.
İlginç değil mi, CHP gibi cumhuriyeti kuran bir partinin genel başkan danışmanı Fatih Gürsul isimli kişi FETÖ'den gözaltına alınıp tutuklanıyor, partide kimse bu adamı bu partiye kim getirdi diye sormuyor. Ayrıca o adamın Elazığ'dan aday yapılmasının da CHP oylarını 15 binden 5 bine indirmesi de sorgulanmıyor!
Aynı şekilde günlerce medyada tartışılan bir isim daha var; FETÖ'ye finansal destek suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilen Erkan Karaaslan... Bu adamın durumu çok daha enteresan...
Aydın Büyükşehir Belediyesi Danışmanı da olan Karaarslan, yüzde 90'ı CHP'li olan 100'e yakın belediyenin 2011'den bu yana danışmanlığını yapmış...
Danışmanlık yaptığı onlarca belediyede kurduğu şirketler aracılığıyla aylık 2 milyon 500 bin, yıllık ise 30 milyon lira kazandığı söyleniyor. Bu isimlerle CHP'yi buluşturan veya ilişki kurulmasında etkili olduğu ileri sürülen isim ise CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan... Bu konu hem medyada yazıldı hem de dava dosyalarına geçti.
Özel Kalem Müdürü Ceylan şu sıralarda da ABD ziyareti nedeniyle yine gündemde...
AHaber, CHP içinde krize yol açan geziyi şöyle duyurdu: "CHP Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun Özel Kalem Müdürü Tuncay Ceylan'ın kimselere haber vermeden ABD'ye gitmesi partide yeni bir krizin habercisi oldu.
Referandum kampanyasının başlamasına sayılı günler kala ABD'nin yolunu tutan Ceylan'ın, okyanus ötesine neden gittiği ve burada kimlerle görüştüğü merak konusu oldu."
Ceylan'ın ABD gezisi, FETÖ'cülere destek vermesi veya koruması CHP içinde sorgulanır mı bilemem ama önemli bir siyasi parti olan CHP'nin FETÖ karşısındaki sessizliğini halk er veya geç sorgulayacak.
Bir ülkeyi iç savaşa sürüklemek için darbe girişiminde bulunan ve 248 insanımızı şehit eden, binlerce yaralı bırakan, Meclis'i bombalayan bir örgüt nasıl olur da ana muhalefet partisinin gündeminde olmaz?
Mesela CHP'nin FETÖ'ye karşı bir toplantısını, bir eylem planını duydunuz mu?
Doğrusu merak ediyorum, CHP'nin bir FETÖ stratejisi var mı? Yoksa FETÖ diye bir örgüt yok mu? Acaba CHP'liler 15 Temmuz'a kurgu dedikleri gibi FETÖ'ye de mi kurgu diyorlar?