DHA'nın haberine göre, Marmara Denizi'nde yaşanan ve Bandırma'da da gözlenen denizdeki renk değişiminin hiçbir sıkıntısının olmadığını açıklayan 17 Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Mustafa Sarı, yaşanan bu değişimin alg patlaması olduğu bilgsini verdi. Sarı, "Yaklaşık on gün önce Sahra Çölü'nden gelen tozların Karadeniz Bölgesi'ne taşınmış olması ve gündüz vakti yağmurların yağıyor olması renk değişiminin en önemli nedeni. Çünkü sahradan taşınan tozlar bir demir deposu gibi denizlerin gübrelenmesi gibi bir fonksiyon üstleniyor.Özelikle gündüz yağan yağmurlarla birlikte biyolojik olarak elde edilebilen demir deniz suyuna karıştığında, 'Emilianahuxley' dediğimiz fitoplankton bolca çoğalmaya başlıyor, denizin rengini değiştirmiş oluyor. Denizdeki verimliliği de değiştirmiş oluyor.Şu anda gördüğümüz renk değişimi aslında bir fitoplankton patlaması sonucu oluştu. Bu mevsimde aslında biz bunu beklemeyiz. Çünkü daha çok Mart ve Nisan ayı başında böyle alg patlamalarının olması beklenen bir durumdur.Ancak gündüz yağan yağmurlarda çöl tozlarının bu bölgeye taşınması sonucunda gerçekleşmiş oldu. Marmara Denizi'nin yüzey suları tamamen Karadeniz'den gelen sulardan oluşuyor. Alttan da Akdeniz'in tuzlu ve sıcak suları Karadeniz'e doğru akıyor.Marmara'da sürekli iki akıntı sürekli ters bir şekilde akıyor" dedi.
BALIKLARIN ÜREMESİNE OLUMLU ETKİSİ OLACAK
Renk değişiminin gece yakamoza dönüştüğünü de anlatan Prof.Dr. Sarı “Besin zenginleşmesi var. Buna bağlı olarak alg artışı. Sevindiğimiz şey bu rengin değişmesi insan etkisiyle, evsel atık ya da kirlikten kaynaklanmıyor olması. Çölden taşınan tozlardan kaynaklanıyor. Kesinlikle bu balıkların lehine bir durum. Balıkların şimdi üreme zamanı. Üreme zamanındaki besinin bolluğu önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde balıkların bol olacağını bize gösterir. Lüferi, hamsi ve sardalya yı bol bekleyebiliriz. Bunlar için uygun ortam oluşmuş durumda" diye konuştu.
Prof.Dr. Sarı, denizden yaşanan alg patlamasının en fazla on gün daha devam etmesini beklediklerini sözlerine ekledi.