TRT 1'de yayınlanan ve milyonlarca kişiyi ekran balına bağlayan Uyanış Büyük Selçuklu dizisinin 26. bölümünde Melikşah'tan sonra tahta kimin geçeceği açıklanıyor. Peki Melikşah'tan sonra kim sultan oldu? Milkşah'tan sonra tahta kim çıktı? Melikşah'ın yerine tahta kim geçti? Türk tarihini destansı bir dille anlatan Uyanış Büyük Selçuklu dizisini yeni bölümünde yine heyecan dorukta olacak. Melikşah'tan sonra kim gelecek? İşte merak edilen Melikşah'tan sonra kim sultan oldu? sorusunun cevabı haberimizde...
Türk tarihini anlatan dizilerin bir bir yayına girmesiyle Sulatan Melikşah dönemi ve daha sonra tahta geçen sultanın kim olduğu merak edilip araştırılmaya başlandı. Efsanevi Türk hükümdar ve komutan Sultan Melikşah 1092/1093 (Hicri 485)'te Bağdad'da bir sürek avından sonra hastalanıp hayatını kaybetti. Melikşah'ın ölümünden sonra Selçuklu'da taht çekişmeleri başladı. Peki Melikşah'tan sonra tahta kim çıktı? İşte Türk tarihinin efsane hükümdarı Melikşah'ın hayatı ve Meilkşah sonrası döneme dair detaylar...
Melikşah'tan sonra kim sultan oldu?
Selçuklı Sultan Melikşah 19 Kasım 1092 tarihinde vefat etmesiyle Selçuklu'da taht kavgaları alevlendi. Tahta ilk olarak Melikşah'ın Terken'den olma 5 yaşındaki oğlu Mahmud çıktı. Ancak Berkyaruk onu tanımamıştır. Fakat çok kısa bir süre sonra bu kararı tanımayan Melikşah'ın Zübey'de Hatun'dan olan büyük oğlu Melik Berkyaruk Nizamülmülk'ün de desteğiyle Melikşah'tan sonra tahta geçti. Berkyaruk da takiben 1104 yılında öldü. Yerine kardeşi Muhammed Tapar (1105-1118) Isfahan'da tahta çıktı. Tapar'dan sonra Selçuklu Devleti'nin son büyük hükümdarı Sultan Sançar (1118- 1157) tahta çıktı. Gurlular'ı, Karahanlılar'ı, Harezmşahlar'ı tekrar vergiye bağladı. Halifenin siyasî gücü ele geçirme çabalarına tekrar son verdi, O'na yalnızca dinî görevleri bıraktı. Ancak Karahıtaylar'a 1141'de Katvan'da yenildi. Bu yenilgi Sultan Sançar için bir dönüm noktası oldu ve bir daha toplanamadı. 1153 yılında ayaklana göçebe Oğuzlar'a tutsak oldu. Üç yıllık esaretten sonra kurtarılan Sultan Sançar 1157 yılında 72 yaşında iken öldü.
Melikşah'tan sonra tahta kimler çıktı?
Selçuklu Sultanı Melikşah'tan sonra tahta bir çok isim çıkmıştır. Önce Melikşah'ın oğlu Mahmut tahta çıktı. Sonra Berkyaruk tahta çıktı ve sultan oldu. Berkayaruk'dan sonra Sultan Muhammed Tapar tahta çıktı. ArdındanSultan Sencer tahta geçti.
Berkyaruk kimdir?
Berkyaruk kimdir? sorusu şu sıralar oldukça fazla araştırılmaay başlandı. İşte Berkyaruk'un hayatı ve biyografisi...
Berkyaruk tam adıyla Ebu Muzaffer Rukneddin Berkyaruk bin Melikşah 1080'de dünyaya gelmiştir. Berkyaruk 22 Aralık 1104'te veremden hayatını kaybetti. Büyük Selçuklu hükümdarı I. Melikşah'ın oğlu ve 1092-1104 yılları arasında Büyük Selçuklu Devleti'nin hükümdarı.
Berkyaruk, I. Melikşah'ın büyük oğluydu. Annesi, Selçuklu asıllı Emir Yakuti'nin kızı ve Azerbaycan Emiri İsmail'in kardeşi olan Zübeyde Hâtun'du. Fakat Melikşah'ın 1092'de ölmesi ile Terken Hatun, eşinin ölümünden 6 gün sonra 25 Kasım 1092'de I. Melikşah'ın diğer küçük yaştaki oğlu ve Berkyaruk'un kardeşi I. Mahmud'un sultanlığını ilan etti. Kendine taraftar bulmak ve bu saltanatı pekiştirmek için rivayete göre ordu mensuplarına 20.000 altın dinar dağıttı. Sonra da Emir Kur Boğa'yı[2] İsfahan'da bulunan veliaht Berkyaruk'u yakalamak için gönderdi. Kendisi ve annesi ordu ile bu emiri izlemişti. Ancak Nizâmülmülk taraftarları da 14 yaşındaki Berkyaruk'u Rey şehrine kaçırarak sultan ilan ettiler. Selçuklu tahtını ele geçirmek isteyen iki taraf arasında Burucerd'de 11 Ocak 1093 tarihinde yaşanan savaşta Terken Hatun'un ordusundaki bazı emir ve askerlerin kendi tarafına geçmesiyle Berkyaruk savaşı kazandı ve hükümdarlığını pekiştirdi.
Berkyaruk, 17 Ocak 1093'te İsfahan'ı kuşattı. Kuşatma altında zor durumda kalan Terken Hatun haraç teklifinde bulundu ve 500.000 dinarlık yüklü bir para vererek anlaşma sağladı. Berkyaruk'un anlaşmayı kabul etmesiyle kuşatma kaldırıldı. Bu anlaşmaya göre, İsfahan ve Fars eyaletleri -Berkyaruk'a tabi olmak kaydıyla- Terken Hatun ile oğlu Mahmud'a bırakıldı. Berkyaruk ise, Sultan olarak kabul edildi ve diğer eyaletler onun egemenliğine bırakıldı. Terken Hatun oğlunu tekrar iktidara geçirebilmek amacıyla bu sefer Berkyaruk'un dayısı Azerbaycan Emiri İsmail Bin Yakutî'ye haber gönderip, Berkyaruk'a karşı yanında yer alması şartıyla kendisiyle evlenmek istediğini söylemiştir. İsmail Bin Yakutî de Selçuklu tahtını ele geçirebilmek amacıyla bu teklifi kabul ederek Berkyaruk üzerine harekete geçti. Şubat 1093'te Kerec yöresinde yapılan savaşı Berkyaruk'un ordusu kazandı. Bu galibiyetten sonra Bağdat'a giden Berkyaruk, Halife tarafından "Rükneddin" (dinin direği) lakabıyla sultan ilan edildi ve 3 Şubat 1094 adına hutbe okundu.
Amcası olan I. Tutuş, Şam ve Halep'te kendi Suriye Selçuklu Devleti sultanlığını ilan etmiş ve Fars bölgesi üzerinde hükümdarlığını iddia etmişti. Bu sırada Terken Hatun, Tutuş'a gönderdiği mektupta kendisiyle evlenmeyi ve ülkeyi birlikte yönetmeyi teklif etti. Tutuş bu teklifi kabul ederek İsfahan üzerine yürümeye karar verdi. Ekim 1094'te Tutuş ile yaptığı savaşı kaybeden Berkyaruk, İsfahan'a sığınmak zorunda kaldı. Burada I. Mahmud'un emirleri tarafından esir edilen Berkyaruk, I. Mahmud'un ani ölümüyle onun Emirleri'nin desteğini aldı.
Berkyaruk ile Tutuş arasında 26 Şubat 1095'te Rey yakınlarında yapılan bir muharebe sonunda Tutuş kaybetti ve bu muharebede öldü. Fakat Tutuş'un ölümünden sonra küçük oğlu Dukak Şam'da sultanlığını ilan etti. Diğer taraftan Tutuş'un büyük oğlu Rıdvan ise Halep'i eline geçirerek kendini orada sultan ilan etti. Böylece Berkyaruk döneminde Suriye'de Halep Melikliği ve Şam Melikliği kuruldu.
Anadolu'da ise I. Kılıç Arslan, babası Kutalmışoğlu Süleyman Şah Melik Tutuş'a "Ayn Şeylem Savaşı"'nda yenilmesinden sonra Melikşah tarafından İsfahan'a gönderilmiş ve orada rehine bulunmaktayken, Melikşah'ın ölümünden sonra Anadolu'ya dönüp Büyük Selçuklu Devleti'nden bağımsız olan Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı olmuştu.
Berkyaruk'un saltanat döneminde böylece "Büyük Selçuklu Devleti" asgari üç devlete ayrılmış oldu:
Berkyaruk ve ona bağlı kardeşleri: 1194'e kadar İsfahan'da I. Mahmud ile Horasan'da Sencer Sultan
1095'e kadar Tutuş hükümdarlığı altında ve sonra Dukak hükümdarlığı altında Şam Selçuklu Melikliği ve Rıdvan hükümdarlığı altında Halep Selçuklu Melikliği.
I. Kılıç Arslan hükümdarlığı altında Anadolu Selçuklu Devleti.
Berkyaruk, ülkede birliği sağlamak amacıyla amcaları ve çeşitli emirlerle mücadelelerini sürdürmüş ve 1097'de topraklarında yeniden hakimiyet kurmayı başarmıştır. Mücadelesi sonunda kardeşleri Muhammed Tapar ve Sencer, Azerbaycan Meliki Mevdûd b. İsmâil, Tutuş'un oğulları Halep Meliki Rıdvan, Şam Meliki Dukak, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan ve Kirman Selçuklu Meliki Turan Şah onu Büyük Selçuklu sultanı olarak tanıyarak itaat ettiler. Ancak kardeşi Gence Melik'i Muhammed Tapar, 1099 yılında ağabeyine karşı isyan ederek kendi sultanlığını ilan etti. uzun yıllar süren savaşlarla bir sonuç elde edilememesi üzerine 1104 yılında antlaşma sağlandı. Bu antlaşma hükümlerince; Cibâl, Fars, İsfahan, Rey, Hemedan, Hûzistan ve Bağdat Berkyaruk idaresinde kalmış olup, Azerbaycan, Diyarbekir, el-Cezîre, Musul, Suriye ve Hille Emîri Sadaka'nın hâkimiyetindeki topraklar Muhammed Tapar'ın egemenliğine bırakılmıştır.
Ölümü ve mirası
Berkyaruk, 22 Aralık 1104'te verem'den öldü. Berkyaruk'un sağ iken varisi olarak oğlu (Müizzeddin) II. Melikşah ordusuna gösterip onlardan oğluna biat etme yemini almıştı. Ama yetişkin olmayan II. Melikşah tahta geçirildi ise de, Büyük Selçuklu Devleti içinde Irak ve Fars'ı idaresi altında bulunduran amcası Muhammed Tapar ve onun oğlu II. Mahmud ile Horasan ve Mâverâünnehir'de idaresi bulunan diğer amcası Sencer Sultan gerçek iktidar oldular.
Melikşah nasıl öldü?
Bir şii kaynağa göre Melikşah İslam içinde ayrılan mezheplerin nedenini ve hak olanı bulmak amacıyla, Bağdat'taki Nizamiye Medresesi'nde, çeşitli ilimlerde kendilerine güvenilir 10'ar tane Ehl-i Sünnet ve Caferî büyük alimini konuk etmiştir.Sultan Melikşah'ın kendi başkanlığında ve tarafsız olarak Nizamülmülk'ün danışmanlığında, Nizamülmülk'ün damadı olan Mukatil b. Atiyye'nin kaleme aldığı konferans 3 gün boyunca sürmüş, Caferî alimlerinin, Melikşah'ın bütün sorularına eksiksiz olarak Kur'an-ı Kerîm'den ve Hadis-i Şerifler'den delil getirdiğini görünce, çok şaşırmış ve şu ana kadar düşüncesinin yanlış olduğunu görüp Şiî mezhebine geçtiğini konferansta dile getirmiştir.
Hemen ardından Nizamülmülk başta olmak üzere mecliste bulunan alimlerden de büyük bir kısmı Caferî Mezhebi'ne dahil olmuşlardır.Fakat daha sonra bazı Sünni alimler Sultan Melikşah ile veziri Nizamülmülk'ün aleyhinde karalama politikası güdüp ve sonunda hicri 12 Ramazan 485 yılı (16 Ekim 1092) Vezir Nizamülmülk'ü ve izleyen dönemde de Sultan Melikşah'ı daha 37 yaşında iken öldürttüler.Bazı kaynaklar Nizamülmülk'ün Hasan Sabbah'ın emrindeki Haşhaşiler tarafından öldürüldüğünü yazarlar.Döneminde yazılmış olan bazı kronik-tarihçilerin eserleri de neden ve nasıl öldüğü hakkında farklı bilgiler vermektedirler.
Tarihçi Ebu'l Feda Sultan Melikşah'ın 1092/1093 (Hicri 485)'te Bağdad'da bir sürek avından sonra hastalanıp öldüğünü yazmaktadır. Kronik-tarihçi Hamdullah Müstevfî-i Kazvînî "Târîh-i Güzîde" adlı eserinde Melikşah'ın Kasım 1092'de (Hicri Şevval 485'te) 38 yaşında iken Bağdad'da bir sürek avından sonra öldüğünü bildirmektedir. Ermeni kronik-tarihçi Vardan'a göre 1092'de "barış seven sultan karısı tarafından zehirlenip" öldürülmüş ve babası Alparslan'ın yanında Merend'de gömülmüştür. Kronik-tarihçi Kırakos Ganjaketsis yazdığı Ermenistan Tarihi eserinde Melikşah'ın 20 yıl hüküm sürüp Ermeniler dahil tüm tebaları için iyi işler yaptığını fakat karısı tarafından zehirlenerek öldürüldüğünü yazmaktadır. Urfalı Matias adlı Hristiyan kronik-tarihçi ise Melikşah'ın 27 Şubat 1092 veya 25 Şubat 1093'te Bağdad'da karısı olan Semarkand sultanının kızı tarafından zehirlenip öldürüldüğünü ve babası Alparslan'ın yanında Marand'da defin edildiğini bildirmektedir.