Minyatürde perspektif algısı olmadığı için figürler birbirini kapatmaz. Bir minyatürdeki insanların hepsi hemen hemen aynı boyda olabilir. Hatta ağaç ya da binanın yüksekliği insanların boyları ile aynı olabilir. İnsanlar ile nesneler arasındaki yakınlık ve uzaklık belli edilmez. Geride kalanlar yukarı doğru çizilerek ön ve arka oluşturulur. Kişi, önemine göre büyük ya da küçük çizilir. Minyatürde ince ayrıntılara önem verilir.
Minyatür, her ne kadar Batı'da da yapılıyorsa da bizim medeniyetimiz için de önem arz etmektedir. Minyatür, İslam medeniyetinde, resmin yerini tutan özgün bir sanat olarak kabul edilmiştir. Yaşadığı her kültürde farklı üsluplar edinmiştir. Minyatür sanatının ilk temsilcileri Uygur Türkleridir. Uygur Türklerinin yerleşik yaşamla beraber kurduğu şehirlerinde bulunan freskler, resimli ve minyatürlü kitaplar, 8 ve 9. asırda bu sanatın ne derecede ilerlemiş olduğunu ispatlar.
Türklerin, İslamiyet'ten önce kabul ettiği Manihenizm ve Budizm dinleride minyatür sanatını oldukça etkilemiştir. Resmin söz kadar etkili olduğuna inanılan Mani dini; resim ve sanatı, dinî terbiyenin esası ve vasıtası olarak kabul eder. Bu nedenle Fresk tekniğindeki duvar resimlerinde çoğunlukla dini konulara yer verilmiştir. Dinî törenlerde öykülerin, resmin önünde görsel malzeme desteği ile anlatılması, kalıcılığı artırır. Selçuklu Türkleri tarafından geliştirilerek ilk İslam minyatürleri oluşturulmaya başlanmıştır. Selçuklu zamanında çieşitli alanlardaki birçok kitapta minyatür sanatına rastlamak mümkündür. Kitab Al-Haşa'iş, Marifat Al-Hıyal Al-Handasiya, Kitab El, Baytara, Varka ve Gülşah, Kelile ve Dimne böyle bezenmiş yazma eserlerdir. Ayrıca Türklerin Bağdat, Mısır, Suriye gibi diğer ülkelere gelmesiyle ilk Arap minyatürleri görülmeye de görülmeye başlanır.
Osmanlı döneminde ise minyatür sanatına baktığımızda çoğunlukla Selçuklu etkisinde kalındığı görülmektedir. Sade bir anlatımla Tabiatı ve mimari eserleri, toplumsal olay ve ilişkileri en ince ayrıntılarına kadar işlenmiş olduğu görülmektedir. Osmanlı'da sanat, bir devlet kurumu ve devlet hizmeti olarak kabul edilmiş; saraya bağlı şekilde gelişmiştir.
Önemli minyatür eserleri
- En önemli Osmanlı minyatürlerinden biri, Fatih Sultan Mehmet'in nakkaş Sinan Bey tarafından yapılan minyatürüdür.
- Matrakçı Nasuh'un en önemli eseri Mecmua-i Menazil'dir. Kanuni Sultan Süleyman'ın 1534 - 35 yıllarında Iran üzerinde Irak'a yaptığı sefer anlatılır. Eserde sefer sırasında konaklanan menzil ve kentlerin 128'inin tasvirleri vardır. Topografik tasviri oluşturmuştur.
- Nakkaş Osman 16. Yy Osmanlı sarayının baş nakkaşıdır. Osmanlı minyatürlerinde en ufak detaylara dikkat çeker. Eserlerinde tarihsel gerçeklere odaklanmıştır.
- Osmanlı resmindeki İslam minyatür okullarının etkilerini gösteren ilginç örneklerden birisi Attar'ın Mantık at - Tayr adlı eserinin 921 (1515) tarihli nüshasıdır. Eserin resimlerinde Hüseyin Baykara döneminde Herat Sarayı'nda görülen son derece dekoratif bir üslubun etkileri görülür.
- Levni Mustafa ve III. Ahmet döneminde baş nakkaşlık yapmıştır. Asıl adı Abülcelil çelebidir. Levni lakabı Farsça renk ve boya anlamına gelen levn kelimesinden gelmekte olup renklerle uğraşan anlamına gelir.
- Süheyle Ünver, Minyatür ve tezhip ustasıdır. Birçok öğrenci yetiştirmiştir.
- Nusret Çolpan minyatürün usta isimlerinden biridir. Matrakçı Nasuh'tan etkilenmiş olup minyatürlerinde kendine has özelliklerde görülmektedir. Eserlerinden bazıları Fransa devlet başkanı Chirac, Rus Devlet adamı Putin tarafından alınmıştır ayrıca eserleri birçok müzede yer almaktadır.
- Haydar hatemi Azeri ressamdır. Eserlerinin çoğunda Osmanlı'yı ve İstanbul'u tasvir eder.
Minyatürleri okumak
Levnî, III . Ahmed'i oldukça ayrıntılı ve gerçeğe yakın şekilde resmetmiştir. Padişahın tahtında otururken şehzadesi yanında ve ayakta tasvir edilmiştir. Burada bir hiyerarşinin olduğuna dikkat çekilmektedir. Padişahın büyüklüğü, yüceliği vurgulanmak istendiğinden oturuyor olmasına rağmen şehzadesinden çok daha büyük gösterilmiştir. Bakışlara yansıyan ifade, sultan ve oğlu arasındaki olumlu iletişimi, sevgiyi anlatması bakımından önemlidir.
Ünlü minyatürlerden Nakkaş Sinan Bey, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmed'i gül koklarken tasvir eden çalışmasıdır. Fatih'in kokladığı gül peygamberimiz Hz. Muhammed'i temsil eder.
Sultanın parmağında bulunan yüzüğe zihgir denir. Zihgir savaşçılığın sembolüdür. Ok atarken yayın gerilmesinde işlev görür. Minyatürde yüzük yukarı bakacak şekilde ise Bu barış döneminde olduğunun bir işaretidir. Aşağı doğru tasvir edilseydi savaş döneminde olduğu anlatılır:
Sabuncuoğlu Şerefeddin' n Cerrahiyyetü'l-Haniyye isimli tıp eserinde görülen bir minyatürde Ağız içinde çıkan nasırların dağlama tekniği ile tedavisi yapılmaktadır. Hastaların sakalsız veyaküçük çehreli çizilmelerinden dolayı çocuk yaşlarda olabileceği tahminindebulunulmuştur. Minyatürde mekân algısı yoktur. El ve ayaklar detaysız ve orantısız çizilmiştir.