Olay gecesi Bolu Valisi Aydın Baruş ile birlikte sağduyu çağrısında bulunduklarını söyleyen Ahmet Temel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Devletimizin gelip bize bilgi vermesini istedim. Yetkili makamlar, sayın valimiz ve kaymakamımız geldiler. Böyle bir şeyin olmadığı yönünde bize gereken bilgiyi verdiler. O kardeşlerimizin yapılan soruşturmalarında iki kişinin bir yıl sonra ilahiyattan hoca çıkacağını, iki kişinin üniversitede okuduğunu, 4 kişinin ise memleketlerinde babalarının korucu olduğu ve PKK ile savaştıkları ortaya çıktı. Biz de vali bey ile birlikte sağduyu çağrısı yapmak için çıktığımızda onlara şunu söyledim; 'Madem biz kendi meselemizi kendimiz halledeceksek, askeri polisi çiğneyip bunları PKK'lı diye yargılayıp kendi işimizi kendimiz yaparsak, o zaman bizim dağdaki PKK'dan ne farkımız kaldı. Devlete millete güvenmezsek bu bir iş savaştır. Ben bir şehit babası olarak devletime, milletime güvendim. Beni sevip sayan arkadaşlarımın da bunu böyle görmesini istiyorum' dedim. Orada yaklaşık bin 500 kişi vardı yarım saat sonra 200 kişi kadar kaldı. Aramızda provokatör olup, bağırıp çağıran vardı."
KÜRT- TÜRK AYRIMINI DÜŞÜNMEYELİM
Şehit babası Ahmet Temel, birlik beraberliğin olmasını isteyerek, "Allah'ım inşallah böyle oyunlara düşürmesin bizi. Kürt-Türk ayrımını düşünmeyelim. Doğu'da bulunan vatandaş zaten PKK'dan bunalmış, bir ızdırap ve arayış içerisinde. Biz de burada onları bunaltırsak, işini aşını vermezsek o zaman bu adam ya vuracak ya yıkacak, ya da dağa çıkacak. Böyle oyunlara düşmeyelim, Türkiye'de birlik beraberlik olsun, vatan bölünmesin. Vatan böyle oyunlarla bölünür ve bu benim en korktuğum şey. Ne oyunlar oynanırsa oynansın, ne taviz verilirse verilsin şehitlerin kanının bu oyuna taviz vermeyeceğini düşünüyorum" diye konuştu.
KATLİAM OLSAYDI VİCDANLARI RAHAT EDEBİLECEK MİYDİ?
Vicdanen rahat olduğunu ifade eden Temel, "Şu an bir seçim atmosferindeyiz o nedenle bir karışıklık çıksın, bir iç savaş olsun istiyorlar. Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek mi istiyorlar? ben öyle görüyorum. Bu gerçekten dış devletlerin ve içimizde olanların bir oyunu. Ne olur bu oyuna düşmeyelim. Seçim atmosferinde devleti yargılamak, ülkeyi kaosa sürüklemek için o gün böyle bir oyun oynandığını hissettim. Bu ülkede o bayrak yanmadı, o bayrak inmedi ve onların da bayrağı asılmadı. Orada bulunan ve masum olduğunu öğrendiğimiz çocuklara linç ve katliam girişimi olsaydı o arkadaşların vicdanı rahat edebilecek miydi acaba? Vicdanen rahat olabilecekler mi? Ben çok huzurluyum ve vicdanımın sesi bana çok net mesaj veriyor. O gece sağ duyuluydum ve şu anki niyetim de öyle. Eğer ülkeme de bu konu hakkında iyi bir mesaj verebiliyorsam ne mutlu bana" dedi.
HEPİMİZ KARDEŞİZ, BİR BÜTÜNÜZ
Temel, "İşçiler tekrar gelirse ne yaparsınız?" sorusunu ise "Halkımız iki gündür gerçeği öğrenmeye başladı. Eğer gelirlerse ben gidip kendim halkım adına onlardan özür dileyeceğim. Halkımızın takdirini de kendilerine bırakıyorum. Bunlar 10 gün daha çalışıp okullarına gideceklermiş, eğer gelip işinin aşının peşine düşeceklerse ben şehit babası olarak kendilerinden özür dileyeceğim. Çünkü biz Türk, Kürt, Laz, Abaza, Çerkes hepimiz kardeşiz, bir bütünüz. Ayrımcılık olmasın oyuna düşmeyelim" diyerek cevapladı.