Dolar

34,5193

Euro

36,0063

Altın

3.005,46

Bist

9.549,89

'Müslüman ölsün, sütunlar ayakta kalsın!'

Sabah yazarı Haşmet Babaoğlu IŞİD'in ele geçirdiği Palmira antik kentini yazdı

10 Yıl Önce Güncellendi

2015-05-22 11:28:23

'Müslüman ölsün, sütunlar ayakta kalsın!'

IŞİD, Suriye 'de bulunan antik Palmira kentinin kontrolünü ele geçirdi. 

Dünyada geniş yankı uyandıran bu bu hamle uluslararası medyada geniş yankı buldu.

Yıllardır yaşanan iç savaşa ve vahşice öldürülen sivillere sessiz kalan Batı dünyasından Palmira için peş peşe açıklamalar gelmeye başladı.

Bu çifte standardı köşesine taşıyan Haşmet Babaoğlu, "Şimdi Palmira harabeleri için yanıp yakılırken Şam rejiminin varil bombalarına yıllardır seyirci kalmak anlaşılamaz." diye yazdı.

Babaoğlu,"Yani "Müslümanı Müslümana kırdırma" tezgâhı adına gerekiyorsa yaşayan ne varsa ölsün, öldürülsün, yeter ki antik Roma sütunları ayakta kalsın! Nasıl sahtekâr ve gaddar bir incelik!" ifadelerini kullandı. 

- Böyle kültürün...
 
Önce en kaba, en sert biçimde söyleyeyim... Kültür iyidir, çok iyidir ama kültürcülük kötüdür, bazen apaçık kötülüktür. 

Gelelim güncel meseleye...

Suriye'deki Palmira harabelerinin IŞİD'in yıkım güçlerinin eline geçmesine üzülüp karşı çıkmak anlaşılır.

Fakat şimdi Palmira harabeleri için yanıp yakılırken Şam rejiminin varil bombalarına yıllardır seyirci kalmak anlaşılamaz.

Ajanslar IŞİD kuşatmasını "Palmira antik kenti Şam'a 210 kilometre yakınlıkta" diyerek geçiyor. Hemen instagram'a orada çekilmiş binlerce seyahat fotosu düşmeye başlıyor.

Peki Şam'ın sadece sekiz kilometre uzağında kuşatma altındaki Yarmuk Filistin kampında üç yıldır çekilen acıları ve açlığı dile getiren kaç kişi?

Neymiş? Palmira dünya kültür mirasıymış. Yıkılmamalıymış. Doğru!

Ya oradaki kanlı canlı insanların bugününün ve yarınının yıkılması hakkındaki fikirleriniz?

Ses yok değil mi? Çıtınız çıkmıyor.

Ah, şu yüksek kültüre gönül verince, kendisinin de "yükseleceği"ne inandırılarak gözleri kör edilen insanlık! 

***

Dün Akif Emre Yeni Şafak'taki "Suriye'de Palmira mı, insan/lık mı?" başlıklı yazısında Irak'ın işgali sırasında doğrudan Batı güçlerince yağmalanan Bağdat'a lafı getirmekte yerden göğe kadar haklıydı: "Taliban'ın heykel tahribatı üzerinden Müslümanları adam etmeyi isteyen bakış, Bağdat yağmasındaki barbarlığı sorgulama cesareti gösteremezdi elbet.

Savaş şartlarında tarihi mirasın ilk elden zarar görmesini doğal karşılayıp geçiştiren bu mantık esasen daha vahim cinayeti perdeliyor. Afganistan'da bombalanan Buda heykelleri için ayaklananlar, aynı anda Amerikan bombalarının yaktığı bedenleri, ölen binlerce sivili, işgal edilen ülkeyi görmeyecekti." 

***

Palmira'yı kurtarmak için dünya vicdanını harekete geçirmeye çalışmak modern kulaklara ne hoş geliyor.

Ama bu kulaklar katledilen, sürülen, sefalete mahkûm edilen insanların çığlığına hep kapalıysa, onlara sahip olmanın ne anlamı var?

Bütün Suriye yanıp yıkılmış, bütün Ortadoğu toz toprak coğrafyasına çevrilmiş, kitleler mezhep çatışmasının şiddetine hapsedilmiş...

Manzara bu...

Dünyaya ise sadece Palmira için dertlenmesi öneriliyor.

Yani "Müslümanı Müslümana kırdırma" tezgâhı adına gerekiyorsa yaşayan ne varsa ölsün, öldürülsün, yeter ki antik Roma sütunları ayakta kalsın! Nasıl sahtekâr ve gaddar bir incelik! 

Nasıl can yakarak içe işliyor!

Haber Ara