‘Nuh'un gemisinin kaşifi’ O görevi torunlarına devrediyor…
Tarihte büyük merak konusu olan Nuh’un gemisinin kalıntılarını keşfettiğini iddia eden Hasan dede görevini torunlarına devretmeye hazırlanıyor.

Oluşturma Tarihi: 2021-03-05 18:15:07

Güncelleme Tarihi: 2021-03-05 18:15:07

Nuh'un gemisinin silüetini ilk kez Harita Yüzbaşı İlhan Durupınar, 11 Eylül 1959'da Harita Genel Müdürlüğü'nde Doğubayazıt haritası üzerinde çalışırken keşfetti. Doğubayazıt ilçe merkezine 25 kilometre uzaklıkta olan alanda, havadan yapılan keşfin ardından bölgeye gelen inceleme heyetine öncülük ettiğini anlatan ve bölgede 'Nuh'un gemisinin kaşifi' olarak bilinen Hasan Özer, "Dünyanın en önemli fotogrametri ve yer bilimcisi Ohio Üniversitesi'nden Prof. Dr. Arthur Brandenberger ile Washington Arkeolojik Araştırmalar Enstitüsü'nden Dr. George Vandeman, İsveçli bir gazeteci ile Avrupalı 3 iş insanı, Nuh'un gemisini incelemek için Doğubayazıt'a geldi. Heyet ve heyete başkanlık eden Durupınar, yaptıkları inceleme sırasında köylülerin ekip biçtikleri bir tarlayken 1945 yılında bir toprak kayması sonucu bu şeklin ortaya çıktığını benden öğrendi" diye konuştu.

Gemi silüetini incelemeye gelen heyetlerle çekilmiş onlarca fotoğraftan albümü bulunan Hasan Özer, Harita Yüzbaşı Durupınar tarafından çekilen fotoğrafa yansıyan silüetin toprak kayması sonucu oluştuğunu ancak ne olduğunu bilmediklerinin aktardı. Fotoğraftan yola çıkarak araştırma heyetine silüetin bulunduğu noktayı gösterdiğini aktaran Özer, "Amerika Birleşik Devletleri'nden gelen yabancı ekip, 18 gün boyunca köyde inceleme yaptı. İnceleme sonucunda yer altından bir tahta parçası çıkarıldı. Ben parçanın götürülmesine yasak, diyerek müsaade etmedim. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan izin alınması gerektiğini söyledim. Ekip günler sonra resmi izin alarak köye geri geldi, tahta parçasını alarak Kaliforniya Üniversitesi'ne incelemek yapmak için götürdüler. İncelemenin ardından tahta parçasının 10 bin yıl öncesine ait olduğu şeklinde tespit edildiği bilgisini aldım. O günden beri gemi silüetinin koruyarak, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlere rehberlik yapıyorum" dedi.

"BUGÜNE KADAR ÜCRET ALMADIM"

Yetkililerin bölgeye ilgi göstermesi gerektiğine vurgu yapan Özer, "Bölgeye ilk gelen ekip olsun, ziyaretçiler olsun, herkes benden bilgi alır. 30 yıl boyunca emek verdiğim Nuh'un gemisiyle sağlık sorunlarım nedeniyle eskisi gibi ilgilenemiyorum. Ben de oğlum ve torunlarıma anlatarak gemiyi koruma ve gelen ziyaretçilere anlatmaları için bilgi veriyorum. Bugüne kadar hiçbir ücret almadan bu işi gönüllü olarak yaptım. Ben aslında köyde besicilik yapıyorum" diye konuştu.

Hasan Özer'in oğlu Yavuz Özer ise "Babam ziyaretçilere gemiyi anlatırken, ben de yanında gide gele öğrendim, en az onun kadar bilgi sahibi oldum. Babamdan sonra gemiyi ziyaretçilere anlatmak için elimden geleni yapacağım. Bu işi ben de babam gibi hiçbir ücret almadan gönüllü yapacağım. Köyümüz buraya yakın olduğu için buranın güvenliğini de biz yapıyoruz" dedi.

Yaklaşık 150 metre uzunluğunda, 55 metre genişliğinde ve 13 metre derinliğindeki yapıyla ilgili araştırmalarını sürdüren Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya ise ünlü jeologların bölgede Nuh'un gemisine ait olduğu belirtilen kalıntıları araştırdıklarını söyledi.