Öldürülen Ceren ve Şule'nin babaları konuştu: Acımız hiç dinmedi
Ordu’da, cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından öldürülen Ceren Özdemir'in babası Yılmaz Özdemir ile Ankara'da bir plazanın 20'nci katından şüpheli şekilde düşerek ölen üniversite öğrencisi Şule Çet'in (23) babası İsmail Çet, kızlarının ölümünün ardından acının hiçbir zaman dinmediğini söyledi.

Oluşturma Tarihi: 2020-11-26 14:22:07

Güncelleme Tarihi: 2020-11-26 14:22:07

Ordu'da, cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından öldürülen Ceren Özdemir'in babası Yılmaz Özdemir ile Ankara'da bir plazanın 20'nci katından şüpheli şekilde düşerek ölen üniversite öğrencisi Şule Çet'in (23) babası İsmail Çet, kızlarının ölümünün ardından acının hiçbir zaman dinmediğini söyledi.

Yılmaz Özdemir, kızının gelecekte hep sahnelerde olmak istediğini anlatarak, "Onun yerine biz koşturuyoruz ama farklı sahnelerde oynuyoruz. Keşke onu sahnelerde izleseydim, onunla hep gurur duyuyordum. Kelebeğim, prensesim, tavşanım diye hitap ederdim ona" dedi.

Altınordu ilçesinde yaşayan Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları 3'üncü sınıf öğrencisi Ceren Özdemir, 3 Aralık 2019'da açık cezaevinden izinli çıkan Özgür Arduç'un bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Arduç, yakalandığı sırada da 2 polis memurunu bıçakla yaraladı. Ordu'da 'canavarca hisle kasten öldürme' ve iki kez de 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs' suçlarından yargılanan katil zanlısı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

'ACILARI DİNMEDİ'

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Hatay'ın Arsuz ilçesinde Yollarda Sevgi Dağıtanlar Derneği (YOL-SEV-DER) organizasyonunda erkek şiddetiyle öldürülen kadınların aileleri katıldı. Etkinliğe katılan Ceren Özdemir'in babası Yılmaz Özdemir ile Şule Çet'in babası İsmail Çet, kızlarının ölümünün ardından kalan acının hiçbir zaman dinmediğini kaydetti.

'KELEBEĞİM, PRENSESİM, TAVŞANIM DİYE HİTAP EDERDİM'

Ceren'in şiddet olaylarına karşı biri olduğunu ve sosyal medya hesaplarında bunu sürekli dile getirdiğini söyleyen baba Yılmaz Özdemir, ''Kızım kadına şiddet olaylarına karşıydı zaten ama en son kızımın başına geldi bu olaylar. Kızım güler yüzlü, dünyada mutluluk isteyen ve hayallerinin peşinden koşan bir çocuktu. Topluma ve insanlara karşı duyarlı bir çocuktu. Ceren iyi yetişmiş bir çocuktu. 20 yaşında donanımlıydı ve iki tane üniversite okuyordu. Bu yıl iki üniversiteden mezun olacaktı. Biz de Kuşadası'na yerleşmeyi düşünüyorduk ama tüm hayallerimiz suya düştü. Şu anda aile olarak, büyük kızım, eşim ve ben yaşayan ölüleriz. Kızımın boşluğunu doldurmaya çalışıyoruz bir şekilde ama mesela bugün Hatay'da bulunmamız, kızımın hayalleri... Kızım gelecekte hep sahnelerde olmak istiyordu. Onun yerine biz koşturuyoruz ama farklı sahnelerde oynuyoruz. Keşke onu sahnelerde izleseydim, onunla hep gurur duyuyordum. Kelebeğim, prensesim, tavşanım diye hitap ederdim ona'' dedi.

'AİLELER, ÇOCUKLARINI İYİ BİR BİREY OLARAK YETİŞTİRSİNLER'

Ailelerin çocuklarını iyi yetiştirdikleri takdirde şiddet olaylarının önüne geçileceğini söyleyen Özdemir, ''Aileler çocuklarını iyi yetiştirirlerse, iyi eğitim aldırırlarsa bu tür olaylarına önüne geçileceğini düşünüyorum. Eğitim tabii ki ilk önce ailede başlıyor, daha sonra okulda devam ediyor. İyi bir birey yetiştirmek için aile çok önemli. Ailelerden rica ediyorum, çocuklarını iyi yetiştirsinler, topluma kazandırsınlar. Biz onu öyle yetiştirdik, mutlaka böyle yetişen çocuklar var. Ceren gibi niceleri yetişiyor, onları kaybetmeyelim. Ceren gibilerin başına böyle olayların gelmesini istemiyoruz'' diye konuştu.

Baba Yılmaz Özdemir, kızının ölümüne sebep olan kişinin cezasını aldığını fakat ihmali olan 18 kişi hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve davanın şu an Anayasa Mahkemesi'nde devam ettiği bilgisini verdi.

'KIZIM BANA, BEN ONA ÇOK BAĞLIYDIM'

Ankara'da 29 Mayıs 2018 tarihinde öldürülen Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in babası İsmail Çet de, kızının ölümünün ardından kalan acıyı halen yaşadıklarını ve akıllarından çıkmasının mümkün olmadığını kaydetti. Kadın cinayetlerinin bir an önce durdurulması gerektiğini belirten Çet, şöyle konuştu:

“Kız babası olarak benim duygularım, diğer aile bireylerinden çok daha farklı. 2009 yılında ben eşimi kaybettim. 9 yıl aradan sonra kızımı kaybettim, üzüntüm çok büyük. Kendimiz sorumlu gibi zannediyorum. Oğlum, gelinim ve iki torunumla beraber yaşıyorum şu an. Kızım bana, ben ona çok bağlıydım. Ben kız evlatlarını çok seviyorum. Bir yerde bir kız çocuğu gördüğüm zaman, kızımın yerine koyuyorum."

Çet, anne ve babaların kızlarına sahip çıkmalarını ve yanında olmalarını istedi.

KATLEDİLEN HER BİR KADIN İÇİN FİDAN DİKİLDİ

Yollarda Sevgi Dağıtanlar Derneği (YOL-SEV-DER) Başkanı Gölge Kaya, ‘Kadın Fidan Yaşam Projesi' kapsamında Arsuz Belediyesi'nin kendilerine bir arazi tahsis ettiğini ve yaptıkları etkinlikle fidan diktiklerini belirtti. Hatay'da meydana gelen yangınlarda zarar gören arazilere fidan dikerek nefes olmak istediklerini belirten Kaya, "Bu etkinlikte öldürülmüş kadınlarımızın isimlerini, fidanlarda yaşattık. Toplam 3 bin 224 fidan diktik ve onların tek tek isimlerini yaşatmayı amaçladık. Bu etkinliğe yakınlarını kaybeden aileleri çağırdık ve onlarla beraber fidanlarımızı diktik” dedi.

Kaya, bütün kız çocuklarının ve kadınların yaşamalarını istediklerini belirterek, bu gibi olayların bir daha yaşanmamasını diledi.