AA'da yer alan habere göre, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, "Sebebi ve gerekçesi ne olursa olsun oruç ibadeti gibi bir ibadetin, bu çağda dünyanın herhangi bir yerinde yasaklanması, kısıtlama, sınırlama getirilmesi kabul edilecek bir husus değildir" diye konuştu.
Çin'in Ankara Büyükelçisi Yu Hongyang ile görüştüklerini vurgulayan Görmez, Sincan-Uygur Özerk Bölgesinde yaşananlara ilişkin tepkilerini ve Türk milletinin üzüntüsünü büyükelçi vasıtasıyla yetkililere ilettiklerini kaydetti. Görmez, görüşmede medyadaki haberlerin doğruluğunu da tahkik etmek istediklerini belirtti.
"Orucun yasaklanması kabul edilecek bir husus değil"
Görmez, konuya ilişkin açıklamaları ve gerekçeleri kabul etmenin mümkün olmadığına işaret ederek, "Yasağın sadece öğrenciler, öğretmenler ve memurlara yönelik olduğunu duymuş olmaktan büyük bir üzüntü duydum. Çünkü, gençlerin sağlığı açısından, memurların da performansını düşmesi gibi çok garip, hiç kimsenin kabul etmeyeceği bir takım gerekçelere sığınıldığını öğrenmiş oldum. Sebebi ve gerekçesi ne olursa olsun, oruç ibadeti gibi bir ibadetin, bu çağda dünyanın herhangi bir yerinde yasaklanması, kısıtlama, sınırlama getirilmesi kabul edilecek bir husus değildir" diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığının, Çin'in, Müslümanlara yönelik uygulamalarına karşı çabalarının devam edeceğini bildiren Görmez, aklıselimin galip geleceğine ve bir an önce bu yanlışlıktan vazgeçileceğine inandığını ifade etti.
"Yasaklar beraberinde büyük yanlışları getiriyor"
Görmez, yanlışların, kısıtlamaların ve yasakların beraberinde şiddeti ve daha büyük yanlışları getirdiğine dikkati çekerek, Allah'ın emirleriyle devletin koyduğu yasaklar arasında insanların bırakılamayacağını bildirdi.
Arada kalan insanların tercihlerini, Rablerinin emirleri noktasında yapacaklarını belirten Görmez, şunları kaydetti:
"Kendi ahiretlerini düşünerek farklı davranacaklardır. Çin gibi yaklaşık bin 200 senedir Müslümanları kendi içinde yaşatan, varlığını sürdüren bir ülkenin, kendi toprakları içerisinde asırlardır yaşayan Müslümanlara yönelik bu yasaklarını kabul etmek mümkün değildir. Bu baskıların bir an evvel sona ermesini diliyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak çabamız, gayretimiz devam ediyor."
