Osmanoğlu Seyyid Recep Rüşdi Efendi: İlim koruyucu bir zırhtır
Makedonya'nın eski adı Tetova olan Kalkandelen bölgesinde, Osmanoğlu Seyyid Recep Rüşdi Efendi'nin, talebesi Zagra-i Atik'li Hafız Ahmet oğlu İsmail Hakkı’ya verdiği icâzetnâme’de, ilmin bir yönüyle de insanı bir kalkan gibi koruduğu, giyilen bir zırh gibi onu sarmaladığı ifade edilmektedir.

Oluşturma Tarihi: 2020-05-18 14:33:39

Güncelleme Tarihi: 2020-05-18 14:33:39

Makedonya'nın eski adı Tetova olan Kalkandelen bölgesinde, Osmanoğlu Seyyid Recep Rüşdi Efendi'nin, talebesi Zagra-i Atik'li Hafız Ahmet oğlu İsmail Hakkı'ya verdiği icâzetnâme'de, ilmin bir yönüyle de insanı bir kalkan gibi koruduğu, giyilen bir zırh gibi onu sarmaladığı ifade edilmektedir.

Osmanlı Devleti'nin kurucularından ikinci padişah Orhan Gazi'nin Oğlu Süleyman Şah, aynı zamanda kurduğu ilk medrese ile ilme verdiği önemle de bilinmektedir.

Balkanlar'a 1350'lerde ilk defa ayak basarak "Rumeli fatihi" adını alan ve bu şekilde tanınan Süleyman Şah, o bölgelerin beş asırdan fazladır ilim deryası mektep, medrese, han, hamam cami ve yol gibi yapılarla, bir müesses nizamın günümüze kadar miras olarak gelmesine de vesile olmuştur.

"Osmanlı'dan Günümüze, İcâzetten Diplomaya" adlı koleksiyon kitabında bulunan mezuniyet belgeleri, ilmî icâzetnâmeler arasında müstesna bir yere sahip olan Makedonya'nın eski adı Tetova olan Kalkandelen bölgesinde, Osmanoğlu Seyyid Recep Rüşdi Efendi'nin, talebesi Zagra-i Atik'li Hafız Ahmet oğlu İsmail Hakkı'ya verdiği icâzetnâme, bu medeniyetin dayandığı beş asırlık köklerinin ne denli sağlam olduğunu gösteren en önemli belge örneklerinden biridir.

Hocasının istihare yaptıktan sonra verdiği ilmî icâzetnâmedeki nasihatleriyle talebesine, aldığı ilmin bir yönüyle de insanı bir kalkan gibi koruduğunu, giyilen bir zırh gibi onu sarmaladığını ifade etmektedir.

Bu icazetnamede yer alan nasihatlerden bir bölümü şöyle:
• Dünya ve ahiret mutluluğu ilmin etrafında devam eder.
• Dünya ve ahiret şerefi ilimle elde edilir.
• İlim insanı kurtaran şeylerin en büyüğüdür.
• Göklerde ve yerlerde bulunanlar, hatta denizlerdeki balıklar bile ilim sahipleri için istiğfar ederler.
• Âlimin âbide üstünlüğü, güneşin aya üstünlüğü gibidir.
• İlmin elde edilmesi için çeşitli sebepler vardır. Bunlardan en kıymetlisi, her türlü afetten beri olanı "akl-ı selimdir".
• Akıl da bazen hatalardan, önyargılardan kurtulamadığı ve önyargılar çoğunlukla hatalı olduğu içindir ki, vahye dayalı ilimlerde özellikle "Ledün" ilminde sadece akıl ile yetinilmemesi, onunla birlikte bilginin doğru olması için bir üstada isnad edilmesi lazımdır.
• Bu Ümmetin âlimleri, ilim senetlerini ehlinden almak için farklı vasıtalarla ilim yolculuklarına çıkmışlar ve ilim şerefine nail olmak ve şerefli yolun basamaklarını çıkmak istemişlerdir.
• Ey şefkatli ve samimi dost!.. Sana gizli ve aşikâr her yerde takvayı tavsiye ettikten sonra derim ki: İlim senin yanında sultanların en yakınlarından daha üstün; talebeler senin katında kendi kızların ve oğullarından daha sevgili olsun...

Kaynak: https://icazettendiplomaya.com/