Ford İngiltere baş tıbbi sorumlusu Dr. Jenny Dodman, "Otomobillerin içini temizlerken asla çamaşır suyu veya hidrojen peroksit içeren ürünler kullanmamalısınız." ifadelerini kullandı.
Dr. Jenny Dodman, ayrıca, parlama ve parmak izi önleyici gibi bazı özel kaplamalara zarar verebilecek amonyak bazlı ürünlerden kaçınılması gerektiğini belirterek, "Üreticiler, her araç için hangi ürünlerin güvenle kullanılabileceği konusunda size gerekli bilgileri sunarlar. İngiltere Halk Sağlığı Kurumu ise bu konuyla ilgili normal ev dezenfektanlarının Kovid-19'a karşı yeterince etkili olduğunu belirtmiş ve tavsiye etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Otomobillerin dış kısmı için sosyal mesafe kuralı ve hijyen önlemlerini en sıkı şekilde uygulayan yıkama yöntemlerinin tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Dodman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Eldiveni bir koruma şekli olarak görebilirsiniz. Ancak, bununla birlikte kirlenmiş bir yüzeye dokunursanız eldivenlerinizin hala kirlenebileceğini ve daha sonra eldivenli el ile yüzünüze dokunduğunuzda virüsün bulaşabileceğini lütfen unutmayın. Otomobilinizi birlikte yaşamadığınız kimseyle paylaşmamalısınız, çünkü bu uzmanların önerdiği sosyal mesafe kurallarının dışına çıkmak olur."
Dodman, Kovid-19 ile enfekte olan birinin öksürdüğünde veya hapşırdığında, virüsü içeren damlacıklar ürettiğini ve bu damlacıkların o kişinin etrafındaki bir yüzeye ulaşabildiğini belirtti. Dodman, şunları kaydetti: "Virüsü içeren damlacıklar, Kovid-19 ile enfekte olan kişi tarafından yüzeylere kolayca ulaştırılabiliyor. Başka birisi elleriyle bu yüzeye ve sonra yüzüne dokunduğunda, virüs gözler, ağız veya burun yoluyla vücuda girebiliyor. Ellerimizi yıkamak işte bu nedenle çok önemlidir. Ellerimizi temizlemenin en önemli yolu, sabun ve sıcak su kullanmak, sabun yoksa en az yüzde 70 alkol içeren bir el dezenfektanı kullanmaktan geçiyor."
Kovid-19 ile kontamine olmuş bir yüzeyden kaynaklanan bulaşma riskinin zaman içinde azaldığını kaydeden Dodman, virüsün herhangi bir yüzeyde ne kadar yaşayabileceği henüz kesin olarak bilinmediğini, virüsün ömrünün bulunduğu yüzeye ve koşullara bağlı olarak değişebileceğini belirtti.