Musul Başkonsolosu olarak görev yaptığı dönemde Yılmaz, IŞİD tarafından Haziran 2014'te Musul Başkonsolosluğu'na yapılan baskın sonrası 49 kişiyle birlikte 101 gün boyunca alıkonulmuş, daha sonra yapılan kapsamlı bir operasyonla yurda dönmüştü.
İstifası ve CHP'den adaylık tercihi, “sürpriz” olarak nitelenen Yılmaz, Milliyet'e yaptığı ilk değerlendirmede şunları kaydetti: ‘Siyaset özlemimdi' “Görevimden ayrıldım. Biliyorsunuz her vatandaşın demokratik hakkı siyaset. Siyaset, benim de çocukluğumdan beri içimde olan bir özlemdi. Çeşitli görevlerde bulundum, zor görevlerim oldu. Tecrübelerim oldu. Bunları da Türkiye için ülkemiz için yurdumuz için değerlendirmek istiyorum. Bu, benim hedefimdi. Ülkem için en güzel nerede neyi yapabiliyorsam, görevlerimde hep oralarda bulunmak gayreti içinde oldum. Musul'a da öyle gitmiştim, yararlı olurum diye. Elimden gelen her şeyi yapmıştım. Başka görevlerimde öyleydi. Umarım ülkemiz için hayırlı olur.
‘Demokratik bir tercih'
Tamamen bir hizmet yapıyoruz. Yaş ve tecrübe olarak büyükelçiyim. Ülkemiz için bir şeyler yapmak istiyoruz. Bir şeyler yapmanın yolu da Meclis'ten geçiyor. Bürokraside bir noktadan sonra yapacaklarımız tükeniyor. Sayın Genel Başkan'ın uygun görmesiyle bu oldu. Tamamen siyasi bir tercihtir. Bizim de hakkımız var. Kendi irademle hareket eden birisiyim. Hep devletimizle alakalı konularla gündeme geldim. Bu da benim demokratik bir tercihim. Çocukluktan beri ülkeye hizmet etmek istedim. Şahsımla ilgili bir konu değil, ülkemizle alakalı bir konu bu. Hizmet edeceksek zaten orada bir faydam olmayacaksa, şu anda yaptığım gibi tak diye istifamı verir ayrılırım. Ülkeye hizmet edebiliyorsak biz varız. Şahsi bir şey için bizim böyle bir amacımız olamaz. Hele bu kadar olay yaşamış, feleğin çemberinden geçmişiz.”