Pandeminin ekonomik ve sosyal kırılganlığı
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandemi süreci ilerledikçe sosyal medya bağımlılığı artarken bireylerin psikolojileri ve alışkanlıkları da yeni boyut kazandı

Oluşturma Tarihi: 2021-09-09 23:34:10

Güncelleme Tarihi: 2021-09-09 23:34:10

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandeme süreci sosyal ve psikolojik kırılganlıklara neden oldu.

Peki bu süreçte insanlar hangi fiziksel koşullarda ne tarz refleks geliştirdiler?
Bu alanda değişik araştırmalar ortaya konurken TÜBİTAK destekli araştırmanın sonuçları da ekonomik ve sosyal düzlemde yaşanan gelişmelere ışık tuttu.

Pandemi ve davranış kalıpları profili

TÜBİTAK tarafından desteklenen “Koronavirüs Tedbirleri Döneminde Tüketim Alışkanlıkları ve Kaynaklara Erişimdeki Kırılganlığın Tüketimde Özdenetim ile İlişkisinin Araştırılması” projesi pandemi süresince bireylerin tüketim alışkanlıklarındaki değişimleri ortaya koydu. Araştırmada İTÜ İşletme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Elif Karaosmanoğlu yürütücü, İstanbul Bilgi Üniversitesi Pazarlama Yüksek Lisans Program Direktörü ve İşletme Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Neşenur Altıniğne Ekici araştırmacı, Dr. Didem Gamze Işıksal ve Dr. Elif İdemen bursiyer olarak yer aldı. Projeye Artvin Çoruh Üniversitesi İşletme Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Okan ve İTÜ doktora öğrencisi Özge Demir dışarıdan destek verdi. Araştırma, pandemide bireylerin gelecekteki tüketimlerini düzenleme davranışının hangi psikolojik ve ekonomik faktörlere bağlı olduğunu inceledi.

Ekonomik ve psikolojik kırılganlıklar

Ağırlıklı olarak 26-55 yaş arası katılımcıların yer aldığı araştırmada bireylerin ekonomik ve psikolojik kırılganlıklarının yanı sıra online alışveriş, gıda tüketimi, sosyal medya bağımlılıkları ölçüldü. Araştırmada pandemi nedeniyle artan stresle birlikte bireylerin bu bağımlılıklarına bağlı davranışlarında ve tüketim alışkanlıklarında değişimler gözlemlendi.

Sosyal yaşam yeterli oldu mu?

Ekici, pandemi ilerledikçe sosyal medya bağımlılığının arttığını, bu durumun bireylerin psikolojilerini olumsuz etkilediğini belirtti ve “Pandeminin ikinci dalgasında sosyal izolasyon şartlarının artmasıyla bireylerin sosyal medya bağımlılığında artış gözlemledik. Bu bağımlılığın psikolojik esenliği; yani iyi hissetme, mutlu olma halini olumsuz etkilediğini tespit ettik. Bireyler diğer insanlarla yüz yüze görüşemedikleri için sosyal medyaya yöneliyor; ancak bu durum sosyal ihtiyaçları tam olarak karşılayamadığı için psikolojik esenlikte bir azalmaya neden oluyor” dedi.

Stres nasıl azaltıldı?

Araştırma sonuçlarına göre pandemi koşullarında gıda tüketim bağımlılığı arttıkça bireylerin iyi hissetme hali de artıyor. Gıda tüketim bağımlılığının sosyal izolasyon arttıkça, yani birey kendisini daha fazla yalnız hissettikçe bireyin psikolojisinde olumlu yansımalarının olduğunu tespit ettik. Bu pek de beklemediğimiz bir bulguydu. Pandemi nedeniyle yaşadığımız stresi, gıda tüketim bağımlılığı ile telafi etmeye, daha fazla gıda tüketerek bir şekilde kendimizi mutlu etmeye çalışıyoruz. Ancak sosyal izolasyon azaldıkça bu ilişkinin zayıfladığını görüyoruz. Bunun nedenlerinden biri muhtemelen gıda tüketiminin bedenimize negatif yansımaları. İnsanlarla bir arada olmaya başladıkça gıda tüketimi artık bizi mutlu etmiyor

Tüketim alışkanlıkları değişmedi

Pandemide ciddi gelir kaybettiğini, faturalarını ödemekte zorlandığını, temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiğini belirten bireylerin bu süreçte psikolojik açıdan iyi hissetme hallerinin azaldığı görüldü. Pandemide artan stres ile ekonomik kırılganlık ve psikolojik esenlik arasındaki bu negatif ilişki güçlendi. Bununla birlikte ekonomik kırılganlık arttıkça hem gıda tüketim bağımlılığında hem de online alışveriş bağımlılığında bir artış da gözlemledik. Ekonomik olarak zor durumda olmalarına rağmen bu grubun ekonomik açıdan daha rahat koşullarda olan bireylere göre bu bağımlılıkları yüksek çıktı.

Gıda tüketimi ilk sırada

Araştırma bulgularına göre psikolojik kırılganlığı yüksek bireyler daha toplum yanlısı davranış sergiledi.
Pandemi döneminde en çok tüketilen ürün grubu gıda oldu. Araştırmanın yapıldığı ilk dönemde gıda ürünlerinin tüketimi tüm ürün gruplarının içinde yüzde 52'lik bir paya sahipken bu oran ikinci dönemde yüzde 43'e düştü. Her iki dönemde en çok tüketilen ürün grupları arasında gıdayı sağlık ve hijyen ürünleri izledi. Gıda ürünleri en çok marketlerden, sağlık ve hijyen ürünleri ise eczanelerden satın alındı.

Modadan taviz verilmedi

Online kanallardan en çok satın alınan ürün grubu kıyafet ve moda ürünleri oldu. Pandemi ilerledikçe online kanallardan kıyafet alışverişinde bir artış da gözlemlendi. Birinci dalgada yüzde 13 olan kıyafet tüketim oranı, ikinci dalgada yüzde 20'ye yükseldi. Online mağazada en popüler ikinci ürün grubu ise kozmetik ve kişisel bakım ürünleri oldu. Alışverişinin tamamını fiziksel mağazalardan yapanların oranı ilk dalgada yüzde 68,2; ikinci dalgada ise yüzde 67,5 olarak gözlemlendi. Vaka sayılarındaki artışa rağmen tamamen fiziksel mağazadan alışveriş yapanların oranında online'a yönelim açısından ciddi bir değişiklik yaşanmadı.