Star gazetesinin haberine göre, Geçtiğimiz günlerde Bodrum sahiline vuran Suriyeli Aylan bebek, göçmen sorununu ve insan kaçakçılığını dünyanın gündemine taşıdı.
Ortadoğu'daki savaş nedeniyle Türkiye üzerinden Avrupa'ya göç eden insanlar yürek burkan hikayeler yaşarken, 'terör örgütleri' ise kasalarını dolduruyor. Silah ve uyuşturucu ticareti yapan PKK, şimdi de umuda yolculuk eden mültecilerin cebine göz koydu. Türkiye'nin Suriye sınırında teşkilatlaşan ve Kobani'yi merkez yapan PKK'nın insan kaçaklığı kolu, anlaştıkları mültecileri yasa dışı yollar ile önce Ege kıyı şehirlerine, oradan da yasa dışı yollarla Avrupa'ya kaçırıyor. Her mülteci için kişi başı 3 bin ila 5 bin Euro arasında ücret alan örgütün, bu yolla kazandığı yıllık gelirinin 300 milyon dolar üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Göç trafiğini yönetiyor
Birleşmiş Milletler (BM) Tüm Göçmen İşçiler ve Aile Üyelerinin Haklarının Korunması Uluslararası Sözleşmesi'nin (ICRMW) yürütme organı olan Göçmen İşçiler Komitesi'nin üyeliğine haziranda Türkiye'den seçilen Dr. Can Ünver, PKK insan ticareti trafiğini Star'a anlattı.
Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi-TÜRKSAM'ın Göç Ensitüsü Başkanlığı'nı da yapan Can Ünver, Türkiye üzerinden Avrupa'ya göç trafiğinin merkezind PKK'nın olduğunu söyledi. Ünver “Son 1 ayda Suriye üzerinden 100 bin kişi PKK aracılığıyla Avrupa'ya göç ettirildi. Son 1 yılda ise bu rakam 300 bini geçiyor. Kişi başı 3 ila 6 bin Euro gibi bir ücret alıyor.
PKK'nın cebine yıllık 300 milyon dolar gibi bir para giriyor bu işten” dedi. Ünver'in verdiği bilgilere göre, insan kaçakçılığının merkezi Kobani. Burada toplanan savaş mağdurları kaçak yollarla Türkiye'ye sokularak, sivil araçlar veya otobüslerle Ege'nin sahil kasabalarına indiriliyor. Oradan ise şişme botlar ile Yunanistan'ın Türkiye'ye en yakın Kos (İstanköy) ya da Lesbos (Midilli) adalarına ulaştırılıyor. Buradan yine deniz yolculuğu ile Atina'ya nakledilen mültecilerin yolculuğu Yunanistan ve Balkanlar üzerinden Almanya ve diğer AB ülkelerine kadar uzanıyor.
AVRUPA MÜHENDİS VE DOKTORU ALIYOR ‘DİĞERLERİ TÜRKİYE'DE KALSIN' DİYOR
Türkiye'nin mülteci ve göçmen konusunda dünyanın en anlayışlı ülkesi olduğunu söyleyen Ünver “Türkiye, Suriyeli 2.5 milyon kişiyi halen misafir ediyor. 6.5 milyar lira para harcadı. Avrupa ise 100 bin mülteci için birbirine girdi” dedi.
Birçok Avrupa ülkesinin mültecileri seçerek aldığını da ifade eden Ünver “Mühendis ve doktor isen gel' diyor, diğerleri ‘Türkiye'de kalsın' diyor. Burada insan hakları sosyal adalet nerede” diye konuştu.
KOBANİ'DEN AVRUPA'YA UMUDA YOLCULUKTA DENİZ MEZAR OLUYOR
Suriye'deki savaştan kaçarak yeni bir hayat kurmak için Avrupa'ya göç eden mültecilerin hikayesi Kobani'de başlıyor. PKK'nın insan kaçakçılığı kolu tarafından kandırılan mülteciler, insanlık dışı bir sistem ile canları pahasına göç ettiriliyor. Libya üzerinden deniz yoluyla Avrupa'ya ulaşmak çok daha riskli olduğundan, Ege'den gün doğumunda şişme bot veya sandallara bindirilen mülteciler en yakın Yunan adalarına indiriliyor. Ardından yine deniz yoluyla Atina'ya kaçak olarak sokulan göçmenler, buradan Makedonya'ya geçiyor. Oradan Sırbistan ve Macaristan üzerinden Almanya ve İskandinavya ülkelerine göç etmeleri sağlanıyor. Tabii bu uzun yolculuk bu kadar kısa sürmüyor. Ege'nin hırçın dalgalarında küçük teknelerle denizi geçmeye çalışan mültecilerin çoğu yolda can veriyor. Yunanistan'a girmeleri diğer ülkelere göre daha kolay olan mültecileri Makedonya'da ciddi sorunlar bekliyor.
Son 1 yılda 250 mülteci hayatını kaybetti
Makedonya, Sırbistan ve Macaristan mülteci konusunda en sert tutuma sahip ülkeler. Buraya gelen mültecilere işkenceden, hapse kadar her türlü zulüm uygulanıyor. Çocuk veya kadın dinlemeden şiddete maruz kalan mültecilerin çoğu da yolculuğunu tamamlayamadan sınır dışı ediliyor. Resmi rakamlara göre son 1 yılda 250 mülteci, Akdeniz'den Yunanistan'a geçmeye çalışırken hayatını kaybetti. Bunların 54'ü ise tren yollarında öldü. Bir mültecinin tüm engelleri aşarak Avrupa'ya ulaşması ortalama 3 gün sürüyor.