Habertürk'ten Nihat Uludağ'ın aktardığına göre, Eğlence mekanı Reina'da 39 kişiyi katleden saldırganın, Zeytinburnu'ndan taksiye binip Ortaköy'e gittiği, buradan 2 araç değiştirip yeniden aynı mahalleye döndüğü tespit edildi.
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün yaptığı çalışmada Reina saldırısıyla ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Saldırganın gece kulübünden içeri girerken polis memuru Burak Yıldız'ın silahını çektiği ancak ateşleyemeden saldırganın Yıldız'ın kafasına ateş ettiği anlaşıldı.
Polisin yaptığı çalışmada, saldırganın olay yerine varış ve kaçış güzergahı da belirlendi. Saldırgan olay sonrası üzerini değiştirip Reina'dan tahliye olan ilk grubun arasına karıştı ve taksiye binerek uzaklaştı.
'TAKSİ PARASINI RESTORAN ÇALIŞANLARINDAN ALDI'
Serinkanlı ve profesyonelce hareket eden saldırgan, Reina'dan çıkıp Ortaköy yönüne 385 metre yürüdükten sonra taksiye binip Ulus'a hareket etti. 2 kilometre gittikten sonra parası olmadığı için taksiden indi. Hemen ikinci taksiye binen saldırgan, yeniden Zeytinburnu'na gitti ve kaldığı evin arkasında, Şuayip Seferoğlu sokaktaki Uygur Türklerine ait restorandaki kişilerden yardım istedi. Taksinin ücretini restoran çalışanlarından alarak ödeyen saldırgan, ardından kayıplara karıştı.
Kamera görüntülerinden yola çıkan terör polisi, restoranda hem çalışan hem de barınan 7 Uygur Türkü'nü gözaltına aldı.
'TÜRKİYE'YE HAİNLİK YAPANLARI LANETLİYORUM'
Konuşan restoranın sahibi Şemsettin Dursun, "Polis bana saldırganın resmini gösterip tanıyıp tanımadığını sordu. Tanımadığımı söyledim. İşyerinde çalışan ve burada kalan 7 çalışanımız gözaltına alındı. Doğu Türkistan'dan zulümden kaçtığımızda bize kucak açan tek ülke Türkiye oldu. Burası bizim kardeş ülkemiz. Saldırganın Uygur Türkü çıkması bizi çok üzer. Bu ülkeye hainlik yapanları lanetliyorum" dedi.