İHA'nın haberine göre, Dava dilekçesinde Demirtaş'ın Rusya ziyareti sırasındaki tutum ve ifadeleri ile Azerbaycan'ın Karabağ'daki son operasyonlarına yönelik sözlerine yer verilirken, konuya ilişkin açıklama yapan Attar, “Selahattin Demirtaş, Rus jetinin Türk havasahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürülmesinden sonra çıkan kriz sırasında Moskova'ya bir heyetle giderek Rus Dışişleri Bakanı Lavrov ile görüşmüştü. Görüşmenin basına açık kısmında Demirtaş'ın sınır ihlal eden Rus uçağının düşürülmesini hata olarak gördüğünü beyan ettiği, Türkiye'nin gerilimden beslenen bir dış politika izlediğini söylediği biliniyor.  Bu görüşmenin açık bilgilerinden dahi Demirtaş'ın tutumunun yabancı devlet yetkililerini Türkiye Cumhuriyeti Devletine yönelik tahrik, hatta savaşa teşvik suçu kapsamına giriyor.  Öte yandan, Demirtaş'ın 5.4.2016 tarihindeki TBMM Grup konuşmasında Azerbaycan'ın BM, AGİT ve uluslararası toplumca kabul edilmiş topraklarının bütünlüğünü temin etmek için giriştiği harekat için 'katliam' ifadesini kullanmasını düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan ve cezai sorumluluk gerektiren fiildir” dedi.

Açıklamanın devamında Attar, Demirtaş'ın Karabağ için “Dağlık Karabağ Özerk Cumhuriyeti” ifadesinin de doğru olmadığını, Karabağ'da hiçbir zaman ÖzerkCumhuriyet kurulmadığının altını çizdi.

Attar “Demirtaş'ın daha önce ‘Kobani' olayları sırasında da ‘silahlı çatışmalar Kobani değil de Azerbaycan'da olsaydı siyasi iktidarın tavrı aynı mı olacaktı?' demek suretiyle Azerbaycan ve Azerbaycan Türkleri üzerinden Türk halkı arasına kin ve nefret sokmaya çalıştığı anlaşılmıştır” ifadelerini kullandı.