Dünyada her gün birçok gizemli olay yaşanıyor. Birçoğunu dedikodudan ve iddialardan ayırmak zor ancak şimdi ele alacağımız davayı daha farklı konumlandırabiliriz çünkü yaşanan olaylara dair bir polis raporu bulunuyor. İspanyol polisinin Vallecas Dosyası dediği bu olay ayrıca polis belgesi ile kanıtlanan paranormal bir vaka. En baştan başlayalım.

Estefanía Gutiérrez Lázaro, ailesiyle Madrid'de yaşayan normal bir genç kızdı. Katolik ailenin toplamda altı çocuğu vardı.

Estefanía, okült dünyayla ilgilenmeye başlamıştı. Daha önce birkaç kere ruh çağırma seanslarına katılmıştı ve birkaç sınıf arkadaşıyla birlikte bir motorsiklet kazasında ölen arkadaşıyla iletişime geçmek için bir seans daha düzenledi.

Seans sırasında bir öğretmenleri onları yakaladı ve ouija tahtasını alarak kırdı. Ancak arkadaşları, öğretmenleri gelmeden hemen önce tahtadan tuhaf bir dumanın çıktığını ve bu dumanın Estefanía'nın burnundan girdiğini söyledi.

Genç kız, o seanstan sonra bir daha eskisi gibi olamadı ve doktorların açıklayamadığı ilginç semptomlar göstermeye başladı. Estefanía tuhaf kasılmalara, halüsinasyon görmeye ve onu korkutan sesler duymaya başladı. Ne doktorlar ne de aile, kızın bu tuhaf durumuna bir açıklama getiremiyordu.

Estefanía'nın garip halleri genç kızın ölümüyle son buldu. Estefanía, 11 Ağustos 1991 yılında Madrid'deki Gregorio Marañón Hastanesinde 14 yaşında öldü. Ölüm sebebi anlaşılamadı ve raporlara "ani bir boğulma" olarak geçti.

Estefanía'nın ani ölümü ailenin dehşete düşmesine neden olan bir dizi paranormal olayı tetikledi. Aile, evin içerisinde kızlarının sesini duymaya başladı, bazı geceler yaşlı bir adamın kahkahasını işitiyorlardı; nesneler kendi başına hareket ediyor, camlar nedensizce kırılıyor ve kapılar kendi kendine açılıyordu.

1993 yılında, Estefanía'nın ölümünden iki yıl sonra genç kızın fotoğrafı aniden alev aldı. Ancak sadece yüz kısmı yanmıştı ve fotoğrafın ne kalanı ne de çerçevesi zarar görmüştü.

27 Kasım 1992 günü aile, evdeki haçların hareket ettiğini ve koridorda dev bir figürün onları izlediğini iddia ederek polisi aradı. Polisler, eve ulaştıklarında evin babasını soğuk havaya rağmen sokakta beklerken buldu.

O gün oraya gelen biri başmüfettiş olmak üzere toplam dört polis de açıklanamaz olaylara tanık oldu ve bunun hakkında bir polis raporu yazıldı. Polislerin olduğu sırada terastan yüksek bir ses duyuldu ve raporda geçtiği gibi doğal olmayan bir şekilde -raporda böyle diyordu- dolap kapıları açıldı.

Sadece bu da değildi. Raporda ayrıca, memurlar geldiğinde duvarda asılı olan ve daha sonra yerde bulunan bir haçtan bahsediliyor; haçın düştüğü duvarda üç pençeli çizikler de açıkça görülüyordu.

Fotoğraf: Polisin 27 Kasım 1992 tarihinde tuttuğu rapor.

Memurlar, yapabilecekleri bir şey olmadığını bildikleri için aceleyle daireyi terk etti. Kısa bir süre sonra Gutiérrez ailesi evlerini satıp taşındı ve paranormal olaylar tamamen durdu. Yeni ev sahipleri hiçbir zaman bir sorun yaşamadı.

Bu dava hâlâ bile İspanya'da oldukça ünlü ve hâlâ çeşitli tartışmalara yol açıyor. Ancak kimse hiçbir zaman yaşanan durumlara açıklama getiremedi.

Kaynak: 20 Minutos, Auralcrave