Hürriyet gazetesinin, işçi kıyımına tepkiler sürüyor. Sabah Gazetesi Eski Ekonomi Müdürü Şeref Oğuz, Hürriyet Gazetesi'nin eve tebligat göndererek yaptığı işten çıkarmaları sert şekilde eleştirdi.
Kişisel twitter hesabından, ‘İşe alırken kandır, çıkarırken pusu kur' başlıklı bir yazı paylaştı.
Deneyimli gazeteci yazısında, işe alım kadar, işten çıkarmanın da bir kurumun kalitesini belirleyeceğini savunarak, “Çalışanından korkan, onunla gönül bağı kurmamış işletmeler, işten çıkarmayı; "pusu" kültürüne indirger. Tuzak karar, habersiz giriş kartını iptal eder. Evine tebligat gönderir, süt izninde koyar” ifadelerini kullandı.
İşte Oğuz'un o yazısının tamamı:
İşe alım kadar işten çıkarma da kurumun kalibresini belirler. İnsan kaynaklarının (İK) kalitesi de bu süreçte ortaya çıkar... Çalışanından korkan, onunla gönül bağı kurmamış işletmeler, işten çıkarmayı; "pusu" kültürüne indirger. Tuzak karar, habersiz giriş kartını iptal eder. Evine tebligat gönderir, süt izninde koyar. Böylesi şirket çalışanı da kuruma sadakat beslemez; "Ben zamanımın şu kadarını bunlara kiralıyorum. Bunlar da bana 'genişletilmiş alım gücü sağlıyor." İşinin hakkını veren İK'cılar ise işten çıkarmayı yasaya, edebe göre yapar, yüz yüze konuşur. Sebebini bildirir, el sıkışır. Yönetim danışmanı Hülya Mutlu; 'hoşça kal demenin de bir adabı olmalı' diyor. Zaten işsiz bıraktığın insanın özgüvenini sarsmaya, utanca boğmaya, onun ruhunda yar açmaya ne gerek vardı? Bu tutum çalışan sadakati geliştirmez, kalan personeli de tedirgin eder sadece... PATRONLUK BU MUDUR?