Salgın Hastalıklara Yakalanarak Ölen Tarihi Şahsiyetler
Salgın ve bulaşıcı hastalılar ırk, cinsiyet, statü veya din farkı gözetmeksizin bütün insanları etkiler. Sokakta yaşayan fakir bir insan ile bir kralın, rütbesiz bir asker ile bir generalin, çok zengin bir tüccar ile bir ırgat veya amelenin arasında hiçbir fark yoktur. Salgın hastalıklar zamanlarında herkes aynı ölüm korkusunu ve aynı çaresizliği hissediyordu. Öldürücü bulaşıcı hastalıklara yakalanan her kim olursa olsun, müşahhas tedavi usullerinin bulunmadığı zamanlarda ölümün soğuk yüzü ile karşı karşıya kalıyordu. Eski çağlardan itibaren birçok ünlü kişi salgın hastalıklara yakalanarak hayatlarını kaybetmişlerdir. Bir kişinin bile hayatta kalması elbette çok kıymetlidir. Ancak toplum içindeki siyasi, askeri, ekonomik, kültürel, bilimsel vb. birçok alanda temayüz etmiş kişilerin ölümü, sonuçları itibariyle daha etkili ve yıkıcı olabiliyordu.

Oluşturma Tarihi: 2023-02-02 13:46:57

Güncelleme Tarihi: 2023-02-02 13:46:57

* Perikles: M.Ö. 431'de başlayan ve Spartalılarla Atinalılar arasında cereyan edip kısa aralılarla tam 27 yıl süren ve tarihte Peloponnes savaşları olarak bilinen savaşlar sırasında, M.Ö. 430 yılında veba salgını Atina'da süratle yayılmış ve büyük tahribat yapmıştı. Veba salgını Atina'da şiddetli olarak iki yıl (M.Ö. 430-429) sürmüş ve bu salgın sırasında ünlü devlet adamı Perikles M.Ö. 429'da vebadan ölmüştür.

* Büyük İskender: Büyük İskender otuz üç yaşındayken Babil'de yakalandığı sıtma hastalığı sebebiyle hayatını kaybetmiştir. İskender'in ölüm sebebi ve yakalandığı hastalık tam olarak belirtilmese de Droysen'in ateşli nöbetler geçirdiği şeklindeki anlatılarından ve savaş şartlarından dolayı sıtma hastalığına yakalandığı tahmin edilmektedir. Büyük İskender'in onun yerine göz diken generallerinden biri tarafından zehirlenmiş olabileceği ihtimali de vardır.

* Muaz b. Cebel: 18 yaşında Müslüman olmuş bir sahabedir. 70 kişilik Akabe Biatı'na ve tüm gazalara katılmıştır. Çok güzel konuşurdu. Ölmeden önce, “Merhaba ey ölüm!” diye başlayan nutku edebiyat ve tarih kitaplarına geçmiştir. Hicri 18/Miladi 639-640'deki Amvâs vebası sırasında vefat etmiştir. Bu salgın sırasında Ebû Ubeyde, Şürahbîl b. Hasene, Süheyl b. Amr, Fazl b. Abbas, Yezid b. Ebû Süfyan adlı sahabeler de hayatlarını kaybetmişlerdi.

* Hişam bin Abdülmelik bin Mervân: Suriye'deki Rusâfe-i Kebîr şehrinin kurucusudur. Şam'da tâûn hastalığı çıkınca kaçarak çöle çadır kurmuştur. Hesap uzmanları ile görüşerek yerin yüksekliğini ölçüp Fırat nehrinin en yüksek yerine büyük bir set yaptırarak çöl içinde çadır kurmuş, bölgeye su akıtarak su problemini çözmüş ve adı geçen şehri kurmuştur. Ancak yine de 6 Şubat 743'de7 tâûn hastalığından ölmüştür. Rusâfe şehrinde türbesi bulunmaktadır.

* Muhammed b. Câbir Vâdî Âşî: Ailesi EndüIüs'ün güneyindeki Vâdî Âş (=Guadix) bölgesinden gelmektedir. Kendisi ise H. 683'te Tunus'ta doğmuştur. Hadisçi, şair ve gezgindir. 720/1320 dolaylarında doğuya yönelerek gezilerine başlamış ve pek çok alimden ders almıştır. H. 749/M. 1348 yılında Tunus'ta iken Kara Ölüm sırasında vebadan ölmüştür. Beldeler hakkında Kırkhadis Mecmuası derlemiştir.

* Necmeddin Gazi: Mardin Artukluları hükümdarıdır. 1239 yılında ölen babası Artuk Arslan'ın yerine geçmiştir. Moğol kuşatması sırasında Merdin Kalesi'nde açlık ve veba baş göstermiş ve 1260 yılında Necmeddin Gazi de bu hastalığa yakalanarak ölmüştür.

* Demirhan Bey: Karesi beylerindendir. Beyliğin Osmanlılar tarafından ele geçirilmesinden sonra, 1345 yılında Bergama Kalesi'nden çıkarılıp Bursa'ya getirilmiş ve iki yıl sonra burada yumurcak (taûn, veba) hastalığına yakalanarak ölmüştür.

* Andronikos: Bizans tarihçisi ve idarecisi Kantakuozenos'un en küçük oğludur. Kara Ölüm salgını sırasında 1347 yılında İstanbul'da ölmüştür.

* Ioannes Angelos: Teselya ve Epeiros'un Bizanslı valisi olup aynı zamanda Kantekuozenos'un yeğenidir. 1348'de vebaya yakalanarak hayatını kaybetmiştir.

* Abdülkadir Merâgî: Ünlü Türk musiki nazariyatçısı, bestekâr ve icracısıdır. Azerbeycan'ın Merâga şehrinde doğmuştur. Doğduğu yere izafeten Merağî lakabıyla anılmaktadır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Ancak 17 Aralık 1353 tarihi birçok kaynakta tekrar edilmektedir. 1386 yılında Timur tarafından verilen bir nişan ile Semerkant'a gönderilmiştir. Câm'u'l-Elhan'ı 1405'de burada yazmıştır. Timur'un ölümünden sonra torunu Sultan Halil'in himayesine girmiş ve sekiz zamanlı devr-i kumriyye adlı usulü bu hükümdarın isteği üzerine yazmıştır. Sultan Halil'in iktidar mücadelesinde Şahrûh'a yenilmesinden sonra Şahrûh'un yanında bulunmuştur. Şahrûh taht şehrini Herat'a nakledince buraya gelmiş, o sırada 1418'de Makâsıdü'l-elhan'ı yazmıştır. 1433'de Şahrûh'un oğlu Baysungur Mirza'nın ölümü sebebiyle bir müddet hamisiz kalmıştır. 1435'te yaklaşık 82 yaşında Herat'ta veba hastalığından ölmüştür.

* Fost: Matbaanın ilk kurucularındandır. 1466 yılında Paris'te açtığı matbaada bastığı Tevrat nüshalarını satınca, bu adam sihirbazdır, nüshalarda kırmızı ile yapılmış resimler insan kanıyla yapılmıştır diye hakkında söylenti çıkmış ve hapse atılmıştır. O sırada Fransa kralı olan XI. Louis matbaanın ortaya çıkışını merak edip sırrını keşfetmek şartıyla onu hapisten çıkarmışsa da çok geçmeden aynı yıl içerisinde Fost vebadan Paris'te ölmüştür.

* Selçuk Şah Begüm: Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın eşidir. Uzun Hasan'ın yerine geçen oğlu Halil tarafından kardeşi Yakub ile birlikte Diyarbekir'e gönderilmiş ve Selçuk Şah Begüm siyasi zekâsı ile Doğu Anadolu'daki yerel beyleri Yakub Bey tarafına çekmiştir. 1478'de Halil Bey'i mağlup ederek Akkoyunlu hükümdarı olmuştur. Selçuk Şah Begüm, 1490 yılında vebaya yakalanarak hayatını kaybetmiştir.

* Papa VI. Alexandre: Malaria tropicalis veya perniciosa adı verilen sıtma türünün ilk kurbanlarından birisidir. 1503 yılında sıtmaya yakalanarak ölmüştür.

* Süleyman Paşa: Budin beylerbeyi iken 1542 yılında vebaya yakalanarak ölmüştür. Klasik kaynaklar Süleyman Paşa'nın, dilediğine verir dilediğinden mülkü alırsın buyruğu üzerine, veba illetine yakalandığı yolunda yorumlar yapmaktadırlar.

* Fuzûlî: Klasik Türk edebiyatının en büyük şairlerindendir. Irak'ın Hille kasabasında doğmuştur. Hille müftüsü Süleyman'ın oğludur. Doğum tarihi hakkında net bir bilgi yoktur. Soyca, Türk Bayat aşiretindendir. Asıl adı Mehmed'tir. Ömrünü Bağdat ve Kerbelâ'da geçirip Irak'tan dışarı çıkmamıştır. Hazret-i Hüseyin'in türbesinin kandilciliğiyle geçinirdi. Hocası Rahmetullah Efendi'nin kızı Rahime ile evlenmiş ve Fazlullah adında bir oğlu olmuştur. En tanınmış eseri, doğunun efsane dolu aşk hikayesi olan Leyla ile Mecnun'dur. Bu değerli eser pek çok dile çevrilmiştir. Fuzûlî, 1556'da Bağdat ve çevresini kasıp kavuran büyük veba salgını sırasında vefat etmiştir. “Geçdi Fuzûli” sözü de bu tarihi vermektedir. En sağlam rivayetlere göre ölüm yeri Kerbelâ'dır.

* Birgivî: 27 Mart 1527'de Balıkesir'de doğmuştur. Asıl adı Takıyüddin Mehmed olup, Birgivî Mehmed olarak bilinmiştir. Arap dili grameri, ahlâk-tasavvuf, fıkıh, akaid, tefsir-kıraat, hadis gibi alanlarda çoğu Arapça, birkaçı da Türkçe olan altmışa yakın eser vermiştir. Mehmed Birgivî, Eylül 1573'de bir İstanbul seyahati sırasında yakalandığı vebadan ölmüştür.

* Ayas Paşa: Enderûn'da yetişip Yavuz Sultan Selim devrinde yeniçeri ağası olarak Mısır seferine katılmıştır. Önce sancakbeyi daha sonra beylerbeyi rütbesi verilmiştir. Canberdi Gazali isyanını Anadolu beylerbeyi sıfatıyla bastırmıştı. 1521'de Şam beylerbeyi, 1522'de Rumeli beylerbeyi olarak Rodos seferine katılmıştır. Vezir-i Azam Makbul İbrahim Paşa, Mısır'ın idaresini düzenlemek üzere Mısır'a gidince sadâret kaymakamlığı görevine getirilmiştir. Kubbe veziri olarak Kanuni Sultan Süleyman'ın yanında 1526 Mohaç Savaşı'na, 1529 Viyana Kuşatması'na, 1532'de Alman Seferi'ne ve 1534-1535'de Irakeyn Seferlerine katılmıştır. İbrahim Paşa'nın idamı üzerine 15 Mart 1536'de vezir-i azam olmuş ve bu görevi 3 yıl 4 ay sürdürmüştür. Bu süreçte padişahın yanında 1537 Korfu, 1535 Kara Boğdan Seferlerine katılmıştır. Korfu Seferi sırasında Arnavutların itaat altına alınmasında Ayas Paşa'nın teşvikleri etkili olmuştu. Dürüst ve adil bir şahsiyet olarak bilinen Ayas Paşa, 13 Temmuz 1539 tarihinde vebadan ölmüştür. İstanbul Fındıklı üzerinde emlakinin bulunduğu için semt Ayas Paşa'nın ismini taşımaktadır.

* Sultan II. Selim: Kanuni Sultan Süleyman'ın oğlu olup, babasının ölümünden sonra 1566'da Osmanlı padişahı olmuştur. Yakalandığı humma illetinden kurtulamayarak 15 Aralık 1574 tarihinde vefat etmiştir.

* Dürrîzâde Nurullah Efendi: 1701 yılında doğmuştur. Babası Dürrîzâde Mehmed Efendi'dir. Kardeşleri ise Atâullah ve Arif Efendilerdir33. 1736 yılında müderris, 1758 yılında mevleviyet kadısı ve 1771 yılında Mekke kadılığı payesi verilmiştir. Ekim 1772'de İstanbul kadısı ve Haziran 1773'de Anadolu kazaskeri olmuştur. Temmuz 1777'de Rumeli payesi almış ve 1778'de bilfiil Rumeli kazaskeri olmuştur. 2 Temmuz 1778'de veba hastalığına yakalanarak vefat etmiştir.

* Şehzâde Mehmed: Sultan I. Abdülhamid'in oğludur. Sarayda patlak veren çiçek salgını sırasında 1785 yılında hayatını kaybetmiştir.

İnsanlığın Ölümle İmtihanı Mikrop, Salgın ve Toplum, Orhan Kılıç