Sancar: Acilen çatışmasızlık sağlanmalı
Çözüm sürecinin devam etmesi gerektiğini söyleyen HDP Milletvekili Mithat Sancar, ''Derhal, acilen çatışmasızlık ortamına dönülmelidir'' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2015-07-28 18:02:54

Güncelleme Tarihi: 2015-07-28 18:02:54

HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar süreçte gelinen noktayı NTV canlı yayında Ahmed Arpat'a değerlendirdi. Sancar, acilen çatışmasızlık ortamına dönülmesi gerektiğini ifade etti.

''Hükümet bir açıklama yapmamışken cumhurbaşkanının 'süreç bitmiştir' demeye hakkı yok'' ifadesini kullanan Mithat Sancar, ''Geçen gün başbakanın açıklaması çözüm süreci devam ediyor şeklindeydi. Hükümet devam ediyor diyor'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Milli birliğimize kastedenlerle devam etmek mümkün değildir'' dedi. Siz o yanıttan ne anladınız? Çözüm süreci, süreci başlatanların nezdinde bitti mi devam ediyor mu?

Çözüm sürecinin ne durumda olduğu belirsiz. Ancak cumhurbaşkanının böyle bir açıklama yapma yetkisi olmadığı kesin. Çözüm sürecini bugün hükümet olan organ sorumluluk üstlenerek yürütür. Hükümet bir açıklama yapmamışken cumhurbaşkanının süreç bitmiştir demeye hakkı yok. Zaten bir süredir hükümetin yerine geçiyor. Çözüm sürecinin ne zaman bu büyük krize girdiğini iyi görmek gerekiyor. Çözüm kendisine göre bitmiş ama süreçten sorumlu olan hükümetten bir açıklama yok. Geçen gün başbakanın açıklaması çözüm süreci devam ediyor şeklindeydi. Hükümet devam ediyor diyor. Tabi ki silahların konuşması kötü bir durum ve sürecide tahrip ediyor. Ama hükümet bitti diye bir açıklama yapmadı. Cumhurbaşkanı yine yetki gaspında bulunuyor. Cumhurbaşkanının her açıklaması krizi biraz daha derinleştiriyor ve ülkeyi biraz daha ateşe sokuyor. 

Hükümetten bitti diye bir açıklama yok ama ''Farklı muhataplarla devam edilecekse edilir'' diyor. Sanki HDP'yi Kandil'i muhatap almaktan kaçınıyor. Farklı muhataplarla bu süreç devam eder mi?

Çözüm süreci bizim icat ettiğimiz bir şey değil dünyada son zamanlarda farklı örnekleri var son 30 yılda. Eğer silahlı bir grup varsa silahın susmasını sağlayacak bir yöntemle görüşürsünüz. Bu lideri olur ya da örgütün başka temsilcileri olur. 2 buçuk yıldır bunu yapıyoruz. Dolayısıyla ben başkalarını muhatap alacağım nasıl olacak. Siz bir çözüm süreci yönetecekseniz bu görüşmelerden bağımsız bir demokratikleşme ve çözüm programı uygulayabilirsiniz. Fakat çözüm sürecinden bahsediyorsanız ve silahların susması gibi çok nihai bir hedef varsa o halde muhatapların kim olacağı belli. HDP ile görüşmemek hangi mantığa dayanıyor. Değişen tek bir şey var Dolmabahçe'den beri ağır bir seçim yenilgisi ve AKP'nin hesaplarının bozulmuş olması. Biz halkın iradesi ile buraya geldik, irademiz son derece sağlam. Teknik bilgi dahil her türlü katkıyı sunmaya, siyasi kararlılık dahil her türlü donanıma sahibiz. Dolayısıyla bu mecliste bu beyanatların aksine çözüm için buradayız sonuna kadar da barış için ısrarcı olacağız. Aslında çözüm için kimi muhatap alacaksınız sorusunu başbakan sormanız gerekiyor.

Sayın Demirtaş ve siz Dolmabahçe mutabakatının ne olduğunu soruyorsunuz. Sayın cumhurbaşkanı diyor ki; özellikle seçim dönemlerinde bu süreç PKK tarafından istismar ediliyor ve bu noktaya kadar gelindi deniyor. Sayın cumhurbaşkanının bu yaklaşımına ne dersiniz?

Hükümet bugüne kadar Dolmabahçe mutabakatı ile ilgili tek bir açıklama yapmadı. Dolmabahçe mutabakatı tarihi bir olaydır çok önemlidir. Peki ne oldu da bu kadar önemli bir aşamaya gelinmişken şimdi bu noktadayız? Dolmabahçe mutabakatından bir hafta sonra cumhurbaşkanı çıktı ben böyle bir mutabakat tanımıyorum dedi. O günden sonra sistemli bir şekilde kriz politikası izledi cumhurbaşkanı ve o gün o görüntüde yer alan bakanlar hiçbir çıkıp bunun aksine bir şey demedi. Bülent Arınç biz izleme heyetinin gerekli olduğuna inanıyoruz sürecin bundan sonra böyle devam etmesini istiyoruz dedi. Silahlar susacaktı. Bütün bunları seçim hesapları için elinin tersiyle iten cumhurbaşkanıdır.

Siz kendi açınızdan baktığınızda o mutabakata ne olduğu sorusunun yanıtını verebiliyor musunuz?

Çok açık. Cumhurbaşkanı sürecin o aşamaya gelmesinin kendisine oy getirmediğine kanaat getirdi. O nedenle askıya aldı hatta masayı devirdi. Bizde süreç belli diyoruz 2 buçuk yıl emek harcandı. Dolmabahçe toplantısı sonrasında da aynı şekilde devam edilseydi belki şimdi PKK silahsızlanma kararı vermiş olacaktı. O kongre toplanmış olacaktı. Kim engelledi? Türkiye toplu bu soruyu sormalı, bunun cevabını almalı. Seçimlerde biz saldırıya uğradık mitinglerimiz bombalandı. Bunların hepsi ortadayken en çok saldırıya biz uğramışken ve saldırılar ortamı zehirliyor diye binlerce açıklama yapmışken nasıl olurda bizi suçlayabilir.

Diyorsunuz ki sayın cumhurbaşkanı bir şekilde gerilimi yükselterek bu noktaya gelindi. Peki Kandil'in hiç mi suçu yok? Tuzak kuruldu diyorsunuz tuzağı bozmak Kandil'in veya HDP'nin elinde değil midir?

Onu Kandil yapar. Seçim sürecinde bizim sürekli bu çağrıyı yaptığımızı hatırlatayım. Bütün provokasyonlara rağmen çatışmasızlığı asla KCK bozmamalıdır dedik. Dolayısıyla seçim sürecinde tek tük karşılaşmalar oldu ama çatışmasızlık bozulmadı. Şimdi biz diyoruz ki bu sabrın KCK tarafından bu politikanın devam ettirilmesi lazım. Ama eğer bu operasyonlar devam ederse kimin nerede nasıl bir provokasyona girişebileceğini kontrol etmek artık imkansızlaşabilir. Bu tür ortamlar her türlü gücün devreye girmesine elverişlidir. KCK'nin net olarak çatışmasızlığı devam ettireceğini ilan etmesi lazım. Derhal Dolmabahçe mutabakatı aşamasına dönmek lazım. Hükümetinde operasyonları durdurması lazım. Kurulacak hangi hükümet olursa olsun kaldığımız yerden meclisin etkili bir şekilde evrede olacağı yeni bir aşamaya geçmek lazım.

Bu mümkün mü tekrar olması?

Biz Türkiye'de 30 yıldan fazladır bu çatışmalar sürüyor. Filipinler'de de defalarca çatışmalar oldu ama yine de masaya oturuldu. Kolombiya'da da aynısı oldu. Eğer irade gösterilirse bu çatışmaların durması sağlanırsa yeniden bir süreç başlar. Eninde sonunda geleceğimiz yer masadır başka çözüm yok. Bu çatışmalar masayı imkansız kılıyor derseniz bizim kaderimizin ebedi bir savaş olduğu gibi bir fikri ortaya atmış oluruz. Tekrar açık çağrı yapıyoruz derhal, acilen çatışmasızlık ortamına dönülmelidir. Hükümetten de KCK'dan da bunu bekliyoruz. Hükümetin daha kişilikli bir tavır sergilemesini istiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi'ne ve diğer partilerdeki demokrat ve barışsever milletvekillerine de sesleniyoruz gelin hep birlikte cumhurbaşkanının bu senaryosunu boşa çıkarak bir çalışma yapalım.

Milliyetçi Hareket Partisi'nin HDP'nin kapatılmasına yönelik bir çağrısı vardı. Sayın cumhurbaşkanının bu konuda ''Hayır, parti kapatmaya karşıyız ama yöneticiler, sorumlular bir şekilde yargılanabilir'' açıklaması oldu. Bu konuda sayın Demirtaş'ın 80 HDP milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik bir açıklaması var.

Bizim bundan önce kaç partimizin kapatıldığını ve asla bu siyasi hareketin yok edilemediğini görmüyorlar mı? Bizim dokunulmazlığa ihtiyacımız yok. Yarın hepimiz dilekçe veriyoruz 80 milletvekili dokunulmazlıktan vazgeçiyoruz. Yargıdan kaçan IŞİD işbirliğinin ortaya çıkmasından korkanların dokunulmazlıkların kaldırılmasını istesinler. Yolsuzluk konusunda kendisinden emin olanlar kendileri kaldırsınlar. Yargılanmamak için yargıyı tarumar ettiler. Bugün seçimin, yüzde 13'ün intikamını alıyor sayın cumhurbaşkanı. Ağır suçlardan itham edilenler kendileri bir cesaret gösterip dokunulmazlıkların kaldırılmasını sağlarlarsa bizde onları alkışlarız.

Koalisyon konusunda AK Parti-Cumhuriyet Halk Partisi koalisyonuna destek olacağını söylemiştiniz. Hala aynı noktada mı duruyorsunuz?

Hala aynı noktadayız ama Cumhuriyet Halk Partisi'nden ve AKP'den de beklentimiz savaş senaryosunu durduran bir protokol hazırlasınlar. Çözüm sürecinin meclis zemininde daha ileri bir aşamaya taşınacağı bir yöntemde bir mutabakat sağlansın biz destek verelim. Özellikle Davutoğlu'nun yapması gereken cumhurbaşkanının bu konudaki vesayetinin kırılmasıdır. Bu vesayetten çıkarsa AKP'nin içinde de sağduyulu sesler daha iyi çıkacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin de iyi niyetli koalisyon girişimlerinin meyve vermesi de daha kolay olacaktır.

Cumhuriyet Halk Partisi'nden bazı taleplerimiz var dediniz bunu bir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP heyetlerinin bir araya gelmesi ve resmi oalrak iletilmesi söz konusu olacak mı?

Parti olarak tabi ki resmi olarak görüşme talebimiz olacak. Hatta genel başkanlar düzeyinde de olacak. İlk etapta Cumhuriyet Halk Partisi ile böyle bir görüşmenin faydalı olacağına inanıyoruz. Önümüzdeki bir iki gün içinde temas programımız kamuoyuna yansıyacak.