Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin ifade veren cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya'nın 11 yıl önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında tutuklanan ve cezaevinde intihar eden üniversitenin genel sekreteri Enver Arpalı'nın kardeşi, Sarıkaya hakkında suç duyurusunda bulundu.
Dursun Arpalı'nın avukatı İsmail Sami Çakmak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna (HSYK) ayrı ayrı başvurdu.
Başvuru dilekçesinde, savcı Sarıkaya'nın bazı basın yayın organlarında yer alan ifadeleriyle, Enver Arpalı'ya yönelik suçlamaların herbirinin gerçek dışı, yani iftira olduğunun ortaya çıktığı belirtildi.
Dilekçede, Enver Arpalı hakkındaki hazırlık soruşturmasının, art niyetli, ön yargılı, taraflı, yasaya, usule ve hukuka aykırı şekilde yürütüldüğü savunularak, şunlar kaydedildi:
"Gerek iddianamenin hukuka, yasaya, usule aykırı, art ve kötü niyetli biçimde hazırlanıp dillendirilmesi, gerekse iftira, suç atmalarla, kişilerin toplum içerisinde kişilik ve onurlarını, şereflerini ayaklar altına almış olması, Arpalı'nın fiziksel ve ruhsal direncini kırmıştır. Arpalı'nın tutukluluğun kaldırılmasına yönelik istem ve itirazlarını içeren dilekçeleri, şüpheli ile işbirliği yapanlar ve aynı hukuk dışı işlem, kararları paylaşanlarca reddedilmiştir. Bugün şüphelinin itiraf niteliğindeki ifadeleriyle kamuoyuna da yansıyan ve halen FETÖ üyeliği nedeniyle Ankara'da yürütülen soruşturmada tutuklu bulunan dönemin Ağır Ceza Mahkemesi başkanı tarafından bu itirazların anılan şekilde reddedildiği ortaya çıkmıştır. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanının, şüphelinin beyanlarında da ortaya konulduğu üzere Arpalı hakkındaki iddianamenin yazım sürecine bile etki ettiği bugün açıkça görülmüştür. Davanın açılıp yürütüldüğü dönemde bile ortaya koyduğumuz bu durumun, bugün artık ayrıca şüphelinin ifade ve beyan içerikleriyle bile doğrulanması karşısında tüm bu durumlar ve gerçekler açıkça gözler önündedir. Müvekkilimin ağabeyi Enver Arpalı'yı, iftira sonucu FETÖ eylemleri intihar ettirmiştir. Bu haksızlık ve zulme uğratılmış olmalar intihara yol açmıştır."
Meslekten ihraç edilen Sarıkaya'nın mesleğe geri döndürülmesi aşamasında, dönemin HSYK üyeleri, Ali Suat Ertosun, Zeynep Kavlak ve Ziya Özcan'ın karşı oy gerekçelerine de ver verilen dilekçede, mesleğe kabul kararı veren dönemin diğer HSYK üyelerinin bazılarının ise bugün FETÖ soruşturması kapsamında tutuklandığı hatırlatıldı.
Sarıkaya'nın, Arpalı hakkında hazırladığı iddianame ve bu bağlamda gerçekleştirdiği tüm işlemlerin FETÖ üyeliği kapsamında yapıldığının ortaya çıktığı ileri sürülen dilekçede, bu eylemlerin aynı zamanda anayasayı ihlal niteliğinde olduğu, yargısal işlem ve faaliyet kapsamında görülemeyeceği kaydedildi.
Dilekçede, bu nedenlerle savcı Ferhat Sarıkaya ve soruşturmada ortaya çıkacak diğer şüpheliler hakkında atılı suçlardan işlem yapılması, bu kişilerin FETÖ soruşturmasına dahil edilmesi istendi.
MESLEKTEN ÇIKARILMASI İSTENDİ
Avukat İsmail Sami Çakmak, HSYK'ya sunduğu dilekçede de Sarıkaya'nın basına yansıyan ifadelerinin, disiplin soruşturması için somut dayanak niteliğinde olduğunu savundu.
Dilekçede, Sarıkaya hakkında, "FETÖ üyeliği, Anayasa'yı ihlal, intihara neden olmak gibi suçlardan açığa alma hükümlerinin ve mesleği tarafsızlıkla yürütmesi söz konusu olmadığından meslekten çıkarma cezasının uygulanması" istendi.