Seçim barajının kaldırılması için ilk adım!
Başbakan Davutoğlu, yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi konusunda, 'Muhtemel bir hükümet ortaklığı protokolü görüşmesinde biz bunu teklif edeceğiz' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2015-07-16 10:22:58

Güncelleme Tarihi: 2015-07-16 10:22:58

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakanlık Resmi Konutu'ndan ilk kez gerçekleştirilen bir televizyon kanalının canlı yayın programına katıldı. Davutoğlu, NTV'nin canlı yayınında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Mevcut sistemin gerçek bir parlamenter sistemi olmadığını her zaman dile getirdiğini ifade eden Davutoğlu, "Şu anki sistemi ben beğenmiyorum, keşke değiştirebilseydik, başkanlık sistemini yapabilseydik. Bu da olmadığına göre şu anda bize düşen görev, bu sistemin meşruiyet sınırları içinde olabilecek en iyiyi yapabilmek" dedi.

Seçimin ardından, üç ayrı siyasal akımdan gelen üç tarafın bir anda topluca bir zafer kazanmış havasına sokulduğuna işaret eden Davutoğlu, "Doğru, topluca söylem kullandılar, seçim kampanyasında. Hiçbiri bir diğeriyle tartışmadı, hepsi bizimle tartıştı ama seçim bitti, yeni bir durum var. Şimdi şu anda geldiğimiz tablo netleşiyor. Herkes yapılabilecek şeyler ile yapılamayacak şeyleri ayırt etmeye başladı" diye konuştu.

Seçim sonrası hükümet boşluğu hissedilmediğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Düşünün başka bir konjonktürde olsa veya bir ay önce, 3 ay önce birisi deseydi ki ‘seçimlerde, hükümet, AK Parti tek başına iktidar olamayacak, ne şekilde koalisyon çıkacağı da belirsiz bir tablo ortaya çıkacak' deseydi, herhalde hepimizin, herkesin ilk düşündüğü şey, ekonomide müthiş bir kriz yaşanır, dolar alır başını gider. Bu analizi yapardı."

"İlkesel olarak eşit mesafedeyim"

Davutoğlu, gelinen noktada halen 3 partiye eşit mesafede olup olmadığı şeklindeki soruya, "İlkelerle süreçleri ayırt etmek lazım. İlkesel olarak eşit mesafedeyim, çünkü seçim neticesi hepimizin birbirimize eşit mesafede, eşit yakınlıkta olmayı gerektiriyor. Taşı birlikte kaldıracağız. Millet bana, 'tek başına kaldır' demedi. Bu sorumluluk sadece bana verilmedi" yanıtını verdi.

"İlk turu çok başarılı görüyorum"

Bir çok diplomatik müzakerede bulunduğunu anlatan Davutoğlu, müzakereleri doğru yönetmenin yüzde 60-70'inin psikolojiyi doğru yönetmekle, yüzde 20-30'unun muhtevayla geriye kalanların ise doğru zamanlamayla ilgili olduğunu bildirdi. Davutoğlu, "Burada zamanlama bizim elimizde değil. Anayasa vermiş zamanlamayı. Bizim yapmamız gereken önce psikolojiyi yönetmek. Ve bu açıdan ilk turu ben çok başarılı görüyorum" dedi.

İşleyen parlamentodan daha güçlü bir siyasi garantinin olmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Bizim şu andaki meselemiz samimiyetle bir hükümet ortaklığı kurmak, samimiyetle bu yönde çalışmaktır. Samimi bir muhatap bulduğumuzda neticeye ulaşmamak için hiçbir sebep yok" diye konuştu.

AK Parti'nin çok güçlü bir geleneğe sahip olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın temellerini çok sağlam attığı bir partidir. Çok da sınavdan geçmiştir. Son sınav da Meclis Başkanlığı idi. Bir tek fire vermedik. Neyse o" dedi.

"Bahçeli'nin kanaatine saygı duyarım"

Davutoğlu, bir siyasi partiyle yapılacak koalisyonun AK Parti tabanımdaki karşılığını da görmek istediğini belirterek, "O anlamda HDP'ye dönük olarak tabandan gelen istişarelerde bir şey olmadı. Olmadı yani ben bunu dürüstçe ortaya koymak durumundayım" diye konuştu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile gerçekleştirdikleri görüşmeye ilişkin basında "MHP kapıyı kapattı" şeklinde başlıklar gördüğünü bildiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bu benim algım bakımından çok doğru değil, açık söyleyeyim. Sayın Bahçeli, 7 Haziran akşamı ne söylediyse aynı pozisyonu söyledi. Ben onu değerlendirecek durumda değilim. O kendi kanaati, saygı da duyarım. Yeni bir şey, bize kapıyı kapatan bir şey söylemedi."

Yeni bir seçimden en az gocunacak partinin AK Parti olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Çünkü biz 18 milletvekili daha alsak tek başımıza iktidarız. Ama sizin bize göre iktidar olma şansınız görünürde yok. Milletin takdiridir ama kapatmanız gereken ara çok daha fazla" ifadelerini kullandı.

Koalisyon konusunda en doğru yolu bulmaya çalışacaklarını ifade ede Davutoğlu, şunları kaydetti:

"MHP'ye daha fazla temayül vardı. Ama 'CHP olmasın' diye de özel bir tepki yoktu. HDP ile ilgili pek temayül olmadı. Bütün bunları görerek, tabanın, teşkilatlarımızın hissiyatını birlikte değerlendirip en doğru yolu bulmaya çalışacağız. İntibak ihtiyacı var bizim taban için fakat imkansız gibi bir tablo da yok."

"Kimse layüsel değildir"

Başbakan Davutoğlu, "Koalisyon aşamasında TBMM'ye bakanlarla ilgili Yüce Divan önergesi geldi. Koalisyonu kurmanızı etkiler mi" sorusuna, "Kimse hesap verilemez veya hesap vermeyecek konumda, layüsel değildir. Herkes hesap verir. Ben başta olmak üzere bu böyleyse benim partimle ilgili herkes de aynı durumdadır, hiç kimse bunun istisnası değildir" yanıtını verdi. "Davutoğlu, Hükümetin kurulması gibi çok acil bir konu gündemdeyken bu konuları gündeme getirmek, bir başka seçime hazırlık anlamına gelir benim için" diye konuştu.

Hata varsa hesabının sorulacağını ifade eden Davutoğlu,"Tek tek hatalar değişik yerlerde olmuş olsa dahi AK Parti'de bu hiçbir zaman bir kültür haline dönüşmemiştir. Bir hata varsa bunun hesabını sorarız. Partide de sorarız, hukuki olarak da ne yapılması gerekiyorsa yaparız, buna göz yummamız diye bir şey söz konusu olamaz. Ama kimse AK Parti'ye, bir yolsuzluk kültürü veya alışkanlığı atfında bulunamaz" dedi.

Seçim barajı

Davutoğlu, yüzde 10 seçim barajının düşürülmesi konusunda da "Muhtemel bir hükümet ortaklığı protokolü görüşmesinde biz bunu teklif edeceğiz" dedi.

'Yargı politika belirlemez'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin dershanelerle ilgili aldığı karara ilişkin, "Ben bunun hukuk, yürütme, yargı ilişkisinde yanlış anlaşıldığı kanaatindeyim. Yargı bir uygulamayla ilgili herhangi bir mağduriyeti gidermek için karar alabilir ama yargı politika belirlemez. Yani yargı 'eğitim politikamız şöyle olmalı' yaklaşımıyla karar alamaz. Burada dolayısıyla biz karar veririz eğitim politikasının ne olacağına Anayasa Mahkemesi değil. Burada birileri mağdur olmuşsa mahkeme buna karar verir, ona bakarız. Dershanelerle ilgili yaklaşımımızın değişeceğini kimse beklemesin." şeklinde konuştu.